Fotoğraf: Sosyal Haklar Derneği/Twitter
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Adana'nın Aladağ ilçesindeki kız öğrenci yurdunda 29 Kasım 2016'da çıkan ve 11'i çocuk toplam 12 kişinin hayatını kaybettiği yurt yangını davasının karar duruşması bugün görüldü. Duruşmada tüm yurt yöneticilerine ceza verildi.
Mahkeme; dernek başkanı İsmail Uğur'u 12 yıl 2 ay 20 gün, yurt müdürü Cuma Ali Genç'i 11 yıl 1 ay 10 gün, dernek görevlilerinden Mahmut Deniz'i 10 yıl, Mahir Kılıç, Mustafa Öztaş, Ramazan Dede ve Ramazan Keleş'i 8 yıl 10 ay 20'şer gün hapis cezasına çarptırdı.
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevlilerinden sanık Bayram Aydın, Cihan Ünal, Davut Gökçeli, Mehmet Aktaş ve Ramazan Arı'ya görevi kötüye kullanmaktan 7 ay 15'şer gün hapis cezası vererek hükmün açıklanmasını geri bırakan mahkeme heyeti, 6 sanığın ölüme sebebiyet olma suçundan beraatini kararlaştırdı. İtfaiye görevlilieri hakkında da beraat kararı verildi.
Kozan Ağır Ceza Mahkemesi salonundaki yer sıkıntısı nedeniyle Kozan Ticaret Odası Toplantı Salonu'nda görülen duruşma öncesi, aileler ve hak savunucuları bir araya geldi.
Duruşmayı Sosyal Haklar Derneği, Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin ile Adana Şube yöneticileri, Adana ve çeşitli illerin baroları da izledi.
Avukat Sağkan: Sekiz ayrı rapor birbiriyle çelişiyor
Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan bianet'e yaptığı değerlendirmede, "Asıl vicdanı yaralayan konu kamu görevlileri hakkındaki karardır. Taksirle ölüme sebebiyet vermekten ceza almaları gerekirken sadece görevi ihmalden ceza almaları kabul edilebilir bir durum değil." dedi.
Sağkan şöyle devam etti:
"Cumhuriyet Savcısının bence mütalaasının en etkili kısmı sekiz ayrı raporun birbiriyle çelişmesi ve yangının neden çıktığının tam olarak tespit edilemediğinin altının çizilmesi.
"Yurt yangınının gerçekleştiği bina, mahkeme kararı olmadan ve ilk duruşmalar başlamadan önce yıkıldı. Deliller yok edildi. Haliyle kovuşturma aşamasında tekrar bir bilirkişi raporu alınmasının önü kapatıldı.
"Eldeki verilere göre yapılan yorumla yurdu işleten dernek yetkilileri taksirle insan ölümüne sebebiyet vermekten cezalandırılması. Cezanın artırılması talebi vardı. Mahkeme tarafından da uygulama bu şekilde yapıldı. Dernek başkanı ve yöneticileri bilinçli taksirle insan ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermekten ceza aldılar.
"En yüksek cezalar dernek yöneticilerine çıktı. Olası kasttan insan öldürmeye sebebiyet vermekten veza almalarını düşünüyorduk, ancak mahkeme biliçli taksirle insan öldürmekten ceza verdi. Bu noktada mahkemenin değerlendirmesinin hatalı olduğunu düşünüyoruz. Tabi ki kamu vicdanını rahatlatan bir ceza değil bu. Daha yüksek bir ceza almaları mümkündü."
"Yapmadıkları denetimleri yapmış gibi göstermişler"
"Ancak asıl sıkıntılı konu, Milli Eğitim Müdürü ve Şube müdürüyle ilgili verilen cezanın az olduğunu düşünüyoruz. Suçun niteliği az. Bu kişiler için ihmal nedeniyle görevi kötüye kullanmaktan ceza verildi. Yani mahkeme bu kişilerin yeterli bir denetim yapmadıklarını kabul etti. Ancak bu fiillerinin, meydana gelen yangın olayıyla illiyet bağının (nedensellik bağı) bulunmaması sebebiyle görevi kötüye kullanmaktan cezalandırma yoluna gitti.
"Bizce kamu görevlilerinin etkin ve yeterli bir denetleme yapmaması bizzat yangın olayının meydana gelmesiyle arasında illiyet bağı vardır. Ve kamu görevlilerin de taksirle yahut olası kastla insan ölümüne sebbiyet vermekten ceza alması gerektiği inancındayız. Kamu görevlilieri ile ilgili karar hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünde oldu. Yani hiç ceza işlemezlerse eğer beş yılın sonunda haklarında hiç dava açılmamış sayılacak. Ceza aldılar diyemeyiz. Çok ciddi ihmalleri var. Denetimleri yapmamışlar, yapmadıkları denetimleri yapmış gibi göstermişler. Bunlar beyanlarla birlikte dosyaya da yansıdı"
Sağkan, bundan sonra sanık ve mağdur vekillerinin kararı üst mahkemeye taşıyabileceklerini söyledi.
Atalay: Bu dosya eğitim hakkı dosyasıdır
Bugün (4 Temmuz 2019) görülen onuncu duruşmada savcının geçen celse verdiği esas hakkındaki mütalaasını tekrar etmesiyle başladı. Süleymancı dernek yöneticileri hakkında bilinçli taksirle insan öldürme, kamu görevlileri ve itfaiye personeli hakkında görevi kötüye kullanma suçlarından cezalandırma talep etti.
Mütalaanın ardından ailelere söz verildi, aileler başta İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Aktaş ve yurt yöneticilerinden şikayetçi olduklarını, cezalandırılmasını istediklerini söyledi.
Söz alan avukat Can Atalay şunları söyledi:
"Bu yurt kaçak, dosyaya bu konuda sahte belge sundular. 44 yıl kaçak yurt işleteceksiniz, bütün kamu görevlileri bunu bilecek sonra illiyet bağı kesildi diyeceksiniz; bu durum vicdanla dahi bağdaşmaz. Yurt binası yıkıldı, delil karartarak şüphe yaratılmaya çalışıldı.
"Bulaşık yıkarken çocukların ellerini elektrik çarptığı gerçeği göz ardı edilmeye çalışıldı. Bu dosya eğitim hakkı dosyasıdır. Yoksul insanların çocuklarının eğitim alıp alamaması dosyasıdır. Savcının istediği cezalar, 11 kız çocuğu 1 genç kadının öldüğü bir dosya için yeterli değildir. Cemaatin menfaati öncellenmiştir, öngörmüşlerdir ve öngördükleri sonucun meydana gelip gelmemesini umursamamışlardır."
"Biz para istemiyoruz, canımızın derdindeyiz"
Yargılama sanık ve müdafilerin beyanları ile devam etti. İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Aktaş müdafii Berkay Dikici tazminat ödemeleri ile ilgili beyanda bulununca aileler, "biz para istemiyoruz, canımızın derdindeyiz, canlarımızı aldınız" diyerek tepki gösterdi.
Savunmalarında TEDAŞ ve itfaiyeyi suçlamaya devam eden sanık avukatları dosyanın genişletilmesini isteyerek ek süre istedi.
Aranın ardından devam eden duruşma öncesi salona silahlı özel TİM görevlileri girdi. Mahkeme karar öncesi sanıklardan son sözlerini sordu.
Mahkeme; dernek başkanı İsmail Uğur'u 12 yıl 2 ay 20 gün, yurt müdürü Cuma Ali Genç'i 11 yıl 1 ay 10 gün, dernek görevlilerinden Mahmut Deniz'i 10 yıl, Mahir Kılıç, Mustafa Öztaş, Ramazan Dede ve Ramazan Keleş'i 8 yıl 10 ay 20'şer gün hapis cezasına çarptırdı.
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevlilerinden sanık Bayram Aydın, Cihan Ünal, Davut Gökçeli, Mehmet Aktaş ve Ramazan Arı'ya görevi kötüye kullanmaktan 7 ay 15'şer gün hapis cezası vererek hükmün açıklanmasını geri bırakan mahkeme heyeti, 6 sanığın ölüme sebebiyet olma suçundan beraatini kararlaştırdı. İtfaiye görevlilieri hakkında da beraat kararı verildi.
Ne olmuştu?
29 Kasım 2016'da Adana Aladağ'da Özel Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu'nda yangın çıkmış; yurtta kalan eğitmen Fatma Canatan, yurt müdürü Cumali Genç'in kızı Sare Betül Genç, 8. sınıf öğrencileri Sema Nur Aydoğdu, Zeliha Avcı, Sevim Köylü; 7. sınıf öğrencileri Gamze Bagir, Sümeyye Yetim, İlknur Maden; 6. sınıf öğrencisi Nurgül Pertlek, 5. sınıf öğrencileri Bahtınur Baş, Tuğba Aydoğdu ile Cennet Karataş hayatını kaybetmişti.
22 öğrencinin de yaralandığı olayla ilgili davada 7'nci duruşmadan itibaren tutuklu sanık bulunmuyordu. (AÖ)