Haberin İngilizcesi için tıklayın
“Anayasa Mahkemesi yarın ihlal kararı verirse bu karar hemen yerine getirilmeli. Mahkemenin incelemesi tutuklulukla olacaktır. Tutuklanmasıyla ilgili olan hak ihlalleri incelenecektir. Ki bence, hak ihlalleri vardır. Hiçbir hukuk devletinde yaşanmayacak bir durum yaşanmıştır.
“Bu inceleme sonucunda ihlal olduğu kanaatine varılırsa bu da Kavala’nın serbest bırakılması anlamına gelecek. Bu karar Anayasa Mahkemesi’nin prestijiyle de ilgilidir. Mahkeme, bu kararı verirken kendi prestijini de düşünerek korkmadan karar vermelidir. Olması gereken budur.”
Bu sözleri, İstanbul Barosu eski başkanlarından avukat Turgut Kazan, Anayasa Mahkemesi’nin Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı- iş insanı ve hak savunucusu Osman Kavala’nın başvurusunu yarınki gündemine alması nedeniyle söyledi.
Hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Kavala, Gezi eylemlerini organize etmekle suçlanıyor. Kavala, 1 Kasım 2017’den beri Silivri Cezaevi’nde tutuluyor.
T24 haber sitesinden Gökçer Tahincioğlu’nun haberine göre, Dosya raportörünün Kavala’nın “haksız tutukluluk” başvurusu ile ilgili olarak, “hak ihlali” tespitinde bulunduğu ve ihlalin giderilmesi gerektiği görüşünü bildirdiği öğrenildi.
Mahkeme iki yıldır başvuruyu gündeme almadı
Kavala, "Tutuklama tedbirinin hukuki olmaması, soruşturma dosyasına erişimin kısıtlanması ve tutukluluk incelemelerinin hakim/mahkeme önüne çıkarılmaksızın yapılması nedenleriyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği" iddialarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'ne Aralık 2017'de bireysel başvuruda bulundu. Ancak mahkeme, yaklaşık iki yıldır Kavala'nın başvurusunu gündeme almadı.
Anayasa Mahkemesi 1. Bölüm, dosyayı 3 Nisan’da görüştü ve Genel Kurul’a sevkine karar verdi. Genel Kurul, dosyayı yarınki gündemine aldı. Eğer, Yüksek Mahkeme, raportörle aynı yönde karar verirse, Kavala, özgürlüğüne kavuşabilecek.
Kavala hakkındaki hukuki süreç
Tutuklanmasının ardından Kavala hakkında 15 Temmuz ve Gezi eylemleri nedeniyle soruşturma yürütüldü. Bu süreçte Kavala, dosyada gizlilik kararı olduğu gerekçesiyle hakkındaki suçlamaları ve delilleri öğrenemedi. Kavala hakkındaki 15 Temmuz dosyası ile ilgili işlem yapılmadı ancak Gezi eylemlerinin organizatörü olduğu iddiasıyla yürütülen soruşturmadan dava açıldı.
Aynı soruşturma kapsamında 16 Kasım 2018 Cuma günü de akademisyenlere ve sivil toplum çalışanlarına yönelik operasyon düzenlendi. Osman Kavala ile “hiyerarşik bir düzen içerisinde” oldukları savunulan 13 akademisyen ve hak savunucularından Yiğit Aksakoğlu da tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne konuldu.
Kavala'nın avukatları 8 Haziran 2018'de Anayasa Mahkemesi'ne yapılan başvurunun benzerini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yaptı. AİHM, 19 Eylül 2018'de Osman Kavala'nın dava başvurusu hakkında Ankara'dan savunma istedi. Mahkeme dosyayı hızlandırılmış prosedürle işleme koyma kararı aldı.
Kavala ile birlikte 15 hak savunucusu hakkında hazırlanan iddianamede, Gezi’nin organizatörü olduğu iddia edildi. İddianamede, Kavala’nın, telefon konuşmalarında Gezi’ye masa, sandalye götürülmesi gerektiği yönündeki sözleri, yaptığı birkaç yurtdışı seyahat, iddiaların kanıtı olarak gösterildi.
Kavala, diğer Gezi sanıkları ile birlikte 24 Haziran’da hâkim karşısına çıkacak.
Gezi İddianamesi hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı iddianamenin hazırlandığı bilgisini verdiği 20 Şubat'taki toplantıda tüm isimlere ağırlaştırılmış müebbet istendiğini söylemişti. Haklarında "hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" iddiasıyla dava açılan diğer isimler şöyle: Anadolu Kültür A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi Ali Hakan Altınay, Mimar Mücella Yapıcı, oyuncu Ayşe Pınar Alabora, sinemacı ve gazeteci Çiğdem Mater Utku, Açık Toplum Vakfı Türkiye Temsilcisi Gökçe Yılmaz, yazar Handan Meltem Arıkan, Sivil Toplum Geliştirme Merkezi Koordinatörü Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, İnanç Ekmekçi, Sinemacı, yönetmen yardımcısı ve reklamcı Mine Özerden, avukat Can Atalay, TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerini yapan akademisyen Tayfun Kahraman ve Anadolu Kültür A.Ş Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Terakki Vakfı Okulları Yönetim Kurulu Üyesi Yiğit Ali Ekmekçi. 16 Kasım 2017'de gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan ve bu iddianamede ismi geçenler hakkında yurtdışına çıkış yasağı ve adli kontrol şartı devam ediyor. İddialar 16 Hak savunucusu Gezi eylemlerini "kurgulamak, planlamak, provakatif paylaşımlar yaparak etki ajanlığı yapmak, şiddet olaylarına yön vermek"le suçlanıyor. Bu iddialarla tüm sanıklar hakkında "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası; bazı sanıklar için ise "mala zarar verme", "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması", "ibadethane ve mezarlıklara zarar verme", "Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a muhalefet", "nitelikli yağma" ve "nitelikli yaralama"dan da cezalandırılmaları isteniyor. |
(EMK)