Haberin İngilizcesi için tıklayın
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı, yargılanmış olduğu İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Akın Gürlek’e 5 bin liralık tazminat davası açmak üzere dilekçe verdi.
Dilekçede, “Gürlek’in, Kozağaçlı’nın kişilik haklarını ihlal eden haksız fiil niteliğindeki tavır ve davranışları olduğu” iddia edildi.
Kozağaçlı’nın tazminat davası için talep ettiği adli yardım ise “avukat olduğu” gerekçesiyle reddedildi. Davanın kabul edilmesi için tutuklu avukat Kozağaçlı’nın İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesine başvuru harcını yatırması gerekiyor.
11 yıl 3 ay hapse mahkum oldu
Kozağaçlı, 13 Kasım 2017’de tutuklanmış, davanın ilk duruşmasında, 14 Eylül 2018’de diğer tutuklu avukatlarla birlikte tahliye edilmişti. ancak aynı gün savcının itirazıyla hakkında yakalama kararı çıkarıldı ve ertesi gün tutuklandı.
Halen Silivri 9 Nolu F Tipi Cezaevinde bulunuyor.
Davanın 20 Mart’ta görülen son duruşmasında da hakkında 11 yıl 3 ay hapis cezasına hükmedildi ve tutukluluğunun devamına karar verildi. Davada 18 avukata, 18 yıl 9 ay ile 3 yıl 1 ay 15 gün arasında hapis cezaları verildi.
Davanın 19 Mart tarihli duruşmasında da reddi hakim talebinde bulunan sanıklar salondan çıkarılmış, reddi hakim talebi reddedilmişti. Mahkeme Başkanı Gürlek, Kozağaçlı hakkında suç duyurusunda bulunulmasına da karar vermişti.
Tazminat dilekçesi ise, davanın 3-5 Aralık 2018 tarihlerinde Silivri Cezaevi Yerleşkesinde görülen duruşmada yaşananları kapsıyor.
“Avukatları keyfi biçimde salondan attı”
Kozağaçlı’nın avukatı Ali Şafak’ın mahkemeye ilettiği dilekçede, tazminat talebine dair gerekçeler şöyle sıralandı:
“[Akın Gürlek] 3-5 Aralık 2018’deki duruşmalar boyunca, Ceza Muhakemeleri Kanunuyla bağdaşmayan şekilde duruşmayı yönetmiş, sanık ve müdafilerinin tüm itiraz ve taleplerini reddederek ve söz isteyen savunma avukatlarını keyfi bir biçimde duruşma salonundan atarak savunma hakkının kullanılmasını engellemiştir.
“Bu tavırları ile de Kozağaçlı’ya ve davanın diğer sanıklarına karşı tarafsızlığını kaybettiğini açıkça ortaya koymuştur.”
“Bağımsızlık ve tarafsızlık” vurgusu
Dilekçede ayrıca, Gürlek’in gizli tanık veya itirafçıların SEGBİS ile ifade vermesi sırasında da kanunu ihlal eden davranışlarda bulunduğu iddia edildi.
Dilekçede, “duruşmada gizli tanık konumunda olmayan tanıkların görüntüleri kapatılarak ve sesleri değiştirilerek dinlenildiği, itirafçı sanıklara savcılık ifadesinde bulunmayan olaylarla ilgili yönlendirici soru sorulduğu ve savunma avukatlarının itirafçılara soru sormasının engellendiği” ifade edildi.
Dava dilekçesinde ayrıca, usule dair talepte bulunmak isteyen savunma avukatlarının “söz almadan konuştuğu” gerekçesiyle salondan çıkarılarak savunma hakkının engellendiği ileri sürüldü.
Gürlek’in “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesi ve Anayasanın 138. ve devamı maddelerindeki ilkelerle bağdaşmayacak şekilde yargılama yaparak, bağımsız ve tarafsızlığını yitirdiği” ifade edilen dilekçede, bu sebeple davanın sanıklarının yalnızca adil yargılanma hakkının değil, kişilik haklarının da ihlal edildiği belirtildi.
Bu sebeplerle de 5 bin lira manevi tazminat talep edildi. (AS)