Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Şırnak, Cizre’de üç yıl önce düzenlenen ve 189 Cizrelinin hayatını kaybettiği operasyonlar ve sokağa çıkma yasağıyla ilgili dosyalardan biri için kararını açıkladı.
Mahkemenin bugün açıkladığı karar operasyon sırasında yaralandıktan sonra sığındığı bodrumda hayatını kaybeden Orhan Tunç dosyasıydı. AİHM iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle “kabul edilmezlik” kararı verdi.
AİHM kararında “davanın ve dönemin özel koşulları” olduğunun altını çizdi; buna rağmen “Anayasa Mahkemesi yolunun tüketilmemesi için bir istisna olmadığına” karar verdi.
Avukat Benan Molu'nun yorumu
Davayı takip eden avukatlardan Benan Molu, kararı bianet'e şöyle yorumladı: “Mahkeme, kararında açıkça Orhan Tunç'un ölümüyle ilgili etkili bir soruşturma yürütülmediğini, idari dava sürecinin etkili bir yol olmadığını söylüyor.”
Molu kararın bu kısmını ise şöyle yorumluyor: “Başvurucuların ve uluslararası kuruluşların iddialarının farkındayız ama bu aşamada yok sayamayız”.
"Başvuru yolu bitmedi"
Molu, Cizre sokağa çıkma yasakları sırasında yaşanan hak ihlalleri için henüz hukuki sürecin tükenmediğini özellikle belirtiyor:
"Kararın 131. maddesi açık bir biçimde Anayasa Mahkemesi'nin bu dosya özelinde bireysel başvuru yollarının etkinliği konu ediliyor. Mahkeme Orhan Tunç yaralandığında ambülansın geçişi için avukat Ramazan Demir'in başvurusu üzerine aldığı tedbir kararına uyulmadığını da hatırlatıyor."
Kararın 131. maddesin şöyle: "Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yolunun giderilmesinin etkinliği konusunda şüphe uyandıracak herhangi bir gelişme durumunda, AİHM'den önce yeni bir başvuruda bulunmalarını engellememektedir. Bu mahkeme gereği gereğinden fazla uzar ya da Anayasa Mahkemesi şikayetlerini Sözleşme'nin 2. maddesinin gereklerini yerine getirecek şekilde incelemekte başarısız olursa Mahkeme, bu bağlamda, bu maddenin kapsamındaki esas ve usule ilişkin yükümlülüklerle ilgili olarak içtihat hukukunda belirtilen ilkelere atıfta bulunur".
Molu AYM önünde Orhan Tunç ile ilgili iki dosya bulunduğunu hatırlatıyor. İlki 2016 ikincisi 2017 tarihli.
"Başvuru yolları tükenmiş değil. AİHM şunu söylüyor: Anayasa Mahkemesi önünde bekleyen başvurular hakkında bir süre daha karar açıklamaz ya da yerleşik içtihatlarına aykırı şekilde karar verirse, yeniden başvuru yapılabilir."
Orhan Tunç, Cizre’deki bodrumlarda hayatını kaybeden 189 kişiden biriydi. AİHM başvurusunu kardeşi Mehmet Tunç yaptı. Mahkeme önünde İstanbul Barosu'na bağlı avukat Ramazan Demir tarafından temsil edildi. Mehmet Tunç, başvuruyu kardeşi Orhan Tunç adına yapmıştı. Ayrıca Orhan Tunç için babası Ahmet Tunç ve ortağı Güler Yerbasan da ayrı başvuruda bulundu.
AİHM'de sokağa çıkma yasakları ile ilgili 36 dosya var
11 Şubat 2016 tarihinde, Orhan Tunç da dahil olmak üzere yirmi kişi için AİHM’e başvuruda bulunuldu.
Şu anda bu sokağa çıkma yasaklarından kaynaklanan insan hakları ihlalleri iddiasıyla ilgili olarak AİHM'de bekleyen toplam otuz altı dava bulunuyor.
Cizre’de sokağa çıkma yasağı ve AİHM
14 Aralık 2015’te başlayan sokağa çıkma yasağı devam ederken, İçişleri Bakanı Efkan Ala 11 Şubat 2016’da Cizre’deki abluka operasyonlarının sona erdiğini ifade etti. Fakat Cizre’deki yasaklar 2 Mart 2016 tarihinde akşamları devam edecek şekilde yeniden düzenlendi ve 2 Mart'a kadar ilçeye giriş-çıkışlar yasaklandı.
Avukat Demir’in 19 Ocak 2016’daki başvurusuna AİHM aynı gün tedbir kararı vererek Orhan Tunç’un yaşam hakkı ve fiziksel bütünlüğünün koruma altına alınması için devletin her türlü tedbiri almasına karar verdi.
12 Kasım 2018’deki duruşmada ise Cizre’deki sokağa çıkma yasaklarının yasal dayanağı da tartışılmıştı. (HK)
* AİHM kararını okumak için tıklayın. (İngilizce)