Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
“Elinize ne zaman ulaşacağını bilmesem de kısıtlı olanaklarla yaşadığımız hak ihlallerini yazmaya devam ediyoruz. Yaşadıklarımızın dört duvar arasına tutsak edilmemesi ve hak gasplarının son bulması için…”
Van F Tipi Cezaevinden bianet’e yazan Mecit Şahinkaya, hapishane idaresinin kitap ve gazete yasaklarına karşın mahkemeye yaptıkları itiraz başvurularının kabul edildiğini, ancak hapishanenin bu kararları da tanımayarak kitapları kendilerine vermediğini anlattı.
bianet’e mektup “Sakıncalı” bulundu
Şahinkaya, aynı şekilde gazetecilere maruz kaldıkları hak ihlallerini yazdıkları mektupların da, yine hapishane idaresince sahiplerine gönderilmediğini, buna karşın alınan İnfaz Hakimliği veya Ağır Ceza Mahkemesi kararlarının da yok sayıldığını ifade etti.
TIKLAYIN - Cezaevi İdaresi: Mahkeme Kararı Tavsiye Niteliğinde, Beni Bağlamaz
Kendisiyle aynı cezaevinde bulunan Talat Şanlı’nın bianet’e yazdığı mektubunda ve hak ihlallerini anlattığı mektubun da “Sakıncalı” görülerek postalanmadığını ekledi.
“Mahkeme serbest bırakıyor, hapishane yasaklıyor”
Şahinkaya mektubunda, bazı hak ihlallerini şöyle anlattı:
“Hapishanede haksız-hukuksuz kitap ve her türlü yayın yasağı yaklaşık iki yıldır keyfi şekilde sürdürülüyor. Hapishane idaresi, hakkında hiçbir toplatma veya yasaklama kararı olmayan yüzlerce kitabı tümüyle keyfi bir tutumla yasaklıyor.
“Sosyalist basın veya Kürtçe yayınlar da verilmediği gibi Yürüyüş, Tavır gibi dergiler tamamen idarece yasaklanmış durumda. Mahkemelerin buna karşı aldığı kararlar ise yok sayılıyor.
“Mahpuslardan Taner Korkmaz’a gönderilen Yürüyüş dergisinin kendisine verilmemesine dair itirazı Ağır Ceza Mahkemesince haklı bulunarak derginin kendisine verilmesi kararı verildi. Ama hapishane idaresi bunun üzerine yeniden bir yasaklama kararı alarak, mahkemenin kararını uygulamamış oldu. Üzerinden aylar geçti, dergi Korkmaz’a verilmedi.”
“Korkmaz’ın 1,5 yıl önce Kocaeli’den Van’a sevk edildiğinde beraberinde getirdiği 100 kadar kitap da kendisine verilmezken, idare buna dair yasaklama kararı da almadığı için resmi itirazlarını da yapamıyor. Oysa hapishane idaresi 15 gün içerisinde buna dair karar almak zorundaydı, 1,5 yıldır karar yok…”
Leman ve Penguen için dilekçe yazdı, Uykusuz verdiler
Anayasa Mahkemesi (AYM), Ankara Sincan Cezaevi’nin, bazı kitapları kendisine vermemesi üzerine başvuruda bulunan Zeki Bayhan için Mayıs ayında verdiği kararla, kitapların verilmemesini “ifade özgürlüğü ihlali” olarak değerlendirmişti.
Kararda, “Hükümlü olan başvuruculara gönderilen yazılı bir dokümanın onlara verilmemesinin, haber veya fikir alma özgürlüğü ve dolayısıyla ifade özgürlüğüne yönelik bir müdahale oluşturduğu kabul edilmiştir” deniyordu.
Mektubunda bu karardan da bahseden Şahinkaya, hapishane idaresinin bu kararları da kale almadığını ifade etti.
Mecit Şahinkaya, Temmuz ayında Leman ve Penguen adlı mizah dergilerinin kendisine verilmesi için iki kez dilekçe yazdığını, buna karşın sadece Uykusuz dergisinin bir sayısını alabildiğini anlattı. (AS)