Haberin Kürtçesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, 6 Nisan öldürülen gazeteciler günü dolayısıyla TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
“Gazeteciler öldürüldükleri zaman ölmüyorlar, gerçeğe ihanet ettikleri zaman ölüyorlar. O zaman ‘katiller yaşasın’ denmiş oluyor” diyen Kürkçü, “Öldürülen gazeteciler gününde gazetecilikten medet umanlar için, esas yas tutulması gereken şey, hakikat peşinde koşanlar açısından gazeteciliğin öldürülmüş olmasıdır” diye konuştu.
1909’da bu yana 100’den fazla gazetecinin öldürüldüğünü, bu gazetecilerin 37’sinin sadece 1990-1995 yılları arasında öldürüldüğünü ve çoğunun Kürt basınında çalışan ya da Kürt meselesi ile ilgili çalışan kişiler olduğunu belirterek “Türkiye’de devlet, Hizbulkontra (Hizbullah) ve JİTEM onları öldürerek selamladılar” dedi.
TIKLAYIN - Öldürülen Gazeteciler ve Cezasızlık
"Gazetecileri değil, gazeteciliği öldürmeyi seçtiler"
Cinayetlerin geçen yıllarda azalsa da “gazetecilerin yaşamlarına yönelik tehditlerin yerinde durmaya devam ettiğini” söyleyen Kürkçü, “Türkiye günümüzde gazetecileri öldürmeyi değil, gazeteciliği öldürmeyi seçmiş görünüyor” dedi.
Dünyada da durumun vahim olduğunu vurgulayan Kürkçü, “Son 11 yıl içinde dünyada 930 gazeteci işlerini yaparken öldürüldü. Gazetecileri, devletler, hükümetler, suç örgütleri öldürüyor. Dünyada demokrasinin gerilemesi, suç örgütlerinin büyümesi, şiddetin ve faşizmin ilerlemesiyle gazetecilerin öldürülmesi arasında doğrusal bir ilişki olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.
"TRT parti devlet ajansı, medya hükümetin elinde"
20 Temmuz 2016’dan beri OHAL KHK’ları ile muhalif yayın yapan 33 televizyon kanalı, 37 radyo ve 100’ü aşkın gazete, dergi, haber ajansının kapatıldığını ve 2 bin 500 gazetecinin işsiz kaldığını hatırlatan Kürkçü, özetle şöyle devam etti:
“TRT zaten hükümet bir parti devlet ajansıdır gibi çalışıyor. Ticari yayın yapan 10 yayın kuruluşunun tamamı hükümet yanlılarının elinde. Kamu bankalarından kredi aktarımı yoluyla yapılan bu satışlar aynı zamanda bir mali skandal da oluşturuyor.
“Sivil ölüme bırakılan gazeteciler de günümüzün en önemli meselelerinden biri haline gelmiş durumda. 135 gazeteci cezaevinde. En çok gazeteci hapseden ülke olma başarısını Türkiye’ye AKP armağan etti.
"Savaşın adı barış, yalanın adı gerçek"
“Yeni sahiplik anlaşmaları sonrasında Türkiye medyasında, hükümeti, devleti, parlamentoyu, Türk Silahlı Kuvvetlerini, polisi ve istihbarat örgütlerini izleyen, denetleyen, eleştiren, iktidarın güç ayarlarını yapabilecek, ona çizgiyi aştığını hatırlatabilecek, ona yapmadıklarını söyleyebilecek etkin bir yayın organı kalmadı.
“Siyasetin kamuoyu önünde saydam bir şekilde yürütülmesinin yolları da 15 Temmuz’dan bu yana kapatılmış durumda ve giderek daralan bir ağ içerisinde esasen gazetecilik mesleği gerçeğin tartışıldığı değil gerçek olmayanın övüldüğü, gerçekle ikame edildiği, fantastik bir dünyayı bizim önümüze koydu. Bu fantastik dünya sadece tuhaf değil aynı zamanda acı verici: Bu dünyada savaşın adı barış, yalanın adı gerçek, şiddetin adı şefkattir.
"Gazeteciliğin yeniden inşaası yıllar alacak"
“Öldürülen gazeteciler gününde gazetecilikten medet umanlar için, esas yas tutulması gereken şey, hakikat peşinde koşanlar açısından gazeteciliğin öldürülmüş olmasıdır. Bunun diriltilmesi çok uzun zaman alacak. Yeniden inşası o kadar çok zaman alacak ki, Türkiye eğer bu baskıcı rejimden kurtulacak olursa önümüzdeki yıllarını gazeteciliğin ve hakikatin yeniden inşası için sarf edecek. “
6 Nisan Öldürülen Gazeteciler Günü
Serbesti gazetesi başyazarı Hasan Fehmi Bey, 5 Nisan 1909'da Galata Köprüsü'nde İttihatçılar tarafından öldürüldü.
Bu tarih 1997’den beri "6 Nisan Öldürülen Gazeteciler Günü" olarak anılıyor.
TIKLAYIN - 1915'te Öldürülen Gazetecileri Anıyoruz
Türkiye’deki basın ve ifade özgürlüğü örgütlerini 1909’dan bu yana kaç gazetecinin öldürüldüğü konusunda bir fikir birliğinde değil.
Çağdaş Gazeteciler Cemiyeti (ÇGD), öldürülen gazeteciler listesini Tevfik Nevzat’ın 19 Mart 1905’teki ölümünden başlatıyor, 17 Şubat 2015’te Kadıköy’de kar topu oyunu nedeniyle çıkan tartışmada öldürülen gazeteci Nuh Köklü ile bitiriyor. ÇGD, listesinde 79 öldürülen gazeteciye yer veriyor.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin Hasan Fehmi ile başlayan listesindeyse 64 gazeteci yer alıyor, liste Nuh Köklü ile 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sırasında öldürülen gazeteci Mustafa Cambaz ile sona eriyor.
Tutuklu Gazeteciler Platformu’na göreyse öldürülen gazeteci sayısı 120. Hasan Fehmi ile başlayan bu listede Nuh Köklü ile Mustafa Cambaz’ın isimleri yer almazken, liste Ayn El Vatan gazetesinde çalışan ve IŞİD’in 15 Ekim 2015’te Urfa’da öldürdüğü Suriyeli gazeteciler İbrahim Abdulkadir ile Faris Hammadi ve Şubat 2016’daki Cizre’de bombardıman sırasında mahsur kaldığı apartmanın bodrum katında öldürülen Azadiya Welat Sorumlu Yazıişleri Müdürü Rohat Aktaş ile bitiyor. (EA)