Haberin İngilizcesi için tıklayın
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gözaltında hayatını kaybeden Gökhan Açıkkolu’nun durumunun Meclis’e taşınmasının ardından açıklama yaptı.
Savcılığın ajanslara gönderdiği yazılı açıklamada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, dün Meclis grup toplantısında gündeme getirdiği iddialara yanıt verildi.
Savcılık, “Açıkkolu’nun işkence sonucu öldüğüne dair iddiaların gerçeği yansıtmadığını, örgütsel propaganda olduğunu” belirtti.
Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı, Adli Tıp uzmanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı bianet’e yaptığı açıklamada, Açıkkolu’yla ilgili yaptıkları incelemede “işkence ve ölüm arasında bir nedensellik bağı bulduklarını” söylemişti.
TIKLAYIN - Savcılık Gözaltında Ölüme “Doğal Yollarla” Dedi, Avukatının İtirazı Kabul Edildi
Kılıçdaroğlu da konuyla ilgili şunları söyledi:
“Gökhan Açıkkolu, 15 Temmuz'dan sonra tutuklanıyor. Gözaltı sırasında hayatını kaybediyor. Gözaltı sırasında ilaçların verilmediği bize gelen bilgiler yönündeydi. Hasta ise insülini vereceksiniz, nitekim bu adam öldü. Şimdi bu vatandaşın işkence sonucu öldüğü ortaya çıktı. İşkence sonucu hayatını kaybediyor. Bir tek Allah'ın kulu çıkıp bu ülkede 'Adalet vardır' diyemez.”
Savcılık: İlaçları temin edildi, kullanması sağlandı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ise açıklamasında,
Savcılığın açıklaması şöyle:
“15.07.2016 tarihinde FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü tarafından gerçekleştirilmeye çalışılan darbe teşebbüsüne katılan FETÖ mensuplarının İstanbul İli'ndeki eylemlerinin tespitine ilişkin cumhuriyet savcılığımızca yürütülen soruşturmalar kapsamında, Kadıköy İlçesi'nden Acıbadem istikametine giden ve darbeye katılan tanklara yol açmak isteyen FETÖ mensubu komiserler Çağlar Aydın ve Murat Bağrık'ın yakalanarak gözaltına alınması sonrasında haklarında tahkikat yürütülmekte iken, darbe teşebbüsü sürecinde FETÖ/PDY yapılanmasında bağlı oldukları, üstleri olduğunu beyan ettikleri Habib Ertürk'ün kendilerine ‘tanklara yolu açması talimatını verdiğini’ beyan etmesi üzerine şüpheli Habib Ertürk'ün gözaltına alındığı, gözaltı süresince emniyet mensuplarına ilettiği bu talimatın da, ‘kendisinin üst yöneticisi/abisi konumundaki şüpheli Gökhan Açıkkolu tarafından verildiğini’ beyan ettiği, bu tespitler doğrultusunda 24.07.2016 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığımızın talimatıyla şüpheli Gökhan Açıkkolu İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nce gözaltına alındığı, soruşturma esnasında şüphelinin aynı zamanda Fetullahçı Terör Örgütü'nün örgütsel yazışma programı olan ByLock kullandığı anlaşılmıştır.”
“Gözaltı sürecinde beyan ettiği şeker hastalığı sebebi ile ilaçları temin edilmiş ve kullanması sağlanmıştır. Gerek şüpheli Gökhan Açıkkolu gerekse diğer şüpheliler hakkında tahkikat işlemleri devam etmekte iken 28.072016 tarihinde tekrar rahatsızlanmış, yapılan tüm müdahalelere rağmen vefat etmiştir.”
“Gökhan Açıkkolu'nun ölümü olayına ilişkin ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülen soruşturma kapsamında ayrıca ‘kişideki şeker hastalığı ile kalp krizi arasında illiyet bağı olup olmadığına’ dair rapor tanzim edilmesi için soruşturma dosyası Sağlık Bakanlığı Yüksek Sağlık Şurası'na gönderilmiş olup görüş istenmiştir.”
“Açıklanan bütün bu sebepler; Gökhan Açıkkolu isimli kişinin ‘işkence sebebi ile öldüğüne’ ilişkin tüm iddialar örgütsel propaganda amaçlı olup gerçeği yansıtmamaktadır.”
Ne olmuştu? |
Ümraniye Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Tarih öğretmeni, 42 yaşındaki Gökhan Açıkkolu, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası görevden uzaklaştırıldı. 23 Temmuz 2016'da gözaltına alındı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terör Şube Müdürlüğü nezaretinde tutulduğu sırada sağlığı bozuldu ve 28 Temmuz’da Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan yazılı açıklamaya göre, hastanedeki muayene sonrası “nezarethanede kalmasında sakınca olmadığı” raporu verildi ve tekrar nezarethaneye götürüldü. 5 Ağustos 2016’da Emniyet Müdürlüğünden 112 Acil Servis arandı, Açıkkolu ambulansla aynı hastaneye götürüldü. 5 Ağustos, sabah 06:00 sıralarında Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Savcılık “Gökhan Açıkkolu'nun şeker hastalığından tedavi gördüğü bilindiğinden gereken ilaçlarını almasına izin verilmişti. Açıkkolu'nun gözaltı sırasında fenalaşarak hayatını kaybetmesine ilişkin olarak Cumhuriyet Başsavcılığımızca ayrı bir soruşturmaya başlandı” açıklamasını yaptı. Avukat Erol Bayram bianet’e yaptığı açıklamada, bu soruşturma sonucunda önce “doğal yollarla ölüm” iddiasıyla kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, bu karara itirazlarının kabul edildiğini ve soruşturmanın devam ettiğini belirtti. Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı, Adli Tıp uzmanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı da bianet’e yaptığı açıklamada, ölümün ardından avukatının vakfa başvurduğunu ve buna dair bütüncül bir değerlendirme yaparak rapor hazırladıklarını ifade etti. Otopsi raporu ile gözaltında olduğu muayene raporlarını inceleyen Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, “Açıkolu’nun kalp krizi geçirdiğini, ayrıca travma bulguları saptadıklarını, bu bulguların otopside de tanımlandığını ancak yorumlanmadığını” belirtti. Prof. Dr. Korur Fincancı, değerlendirme sonucu hazırladıkları raporla ilgili de “Bütün olarak gözaltı muayeneleri ve otopsideki travma bulgularının incelenmesi sonucunda, gözaltı sürecinin varolan sağlık sorunlarını ağırlaştırdığını ve işkence ile ölüm arasında bir nedensellik bağı bulmuştuk” dedi. Babası Ayhan Açıkkol, oğlunun şeker hastası olduğunu açıklamıştı. Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, 28 Şubat’ta Açıkkolu'nun görevine iade edildiğini açıkladı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın 7 Şubat 2018 tarihli E.2561776 sayılı kararı, 20 Şubat’ta okul müdürü tarafından, Açıkkolu’nun eşi Mümine Açıkollu’ya tebliğ edilmişti. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Doç. Dr. Yusuf Tekin Gökhan Açıkkolu'nun göreve iade edilmediğini, vefat ettiği için idari tedbirin kaldırıldığını sosyal medya hesabından açıkladı. |
(AS)