Altındağ Nüfus Müdürü Abdülmecit Baskın’ın da aralarında bulunduğu 19 kişinin 1990’lı yıllarda zorla kaybedilmesi veya yasadışı keyfi infaz edilmesine ilişkin 19 kişinin yargılandığı Ankara JİTEM davasının 15. duruşması Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Hakikat Adalet Hafıza Merkezi'nden Gamze Hızlı’nın Faili Belli için yazdığı izleme raporuna göre, Susurluk kazasından hemen sonra kurulan Meclis Susurluk Araştırma Komisyonu* üyesi olan Fikri Sağlar, 2 Şubat’taki duruşmada tanık olarak dinlendi.
Fikri Sağlar, Kutlu Savaş imzalı Susurluk Raporu’nun 12 ya da 17 sayfalık bir bölümünün dönemin koalisyon hükümeti liderlerinin kararıyla devlet sırrı ilan edilerek çıkartıldığını anlattı.
Bir sonraki duruşma 4 Mayıs 2018’de, saat 10.00’da.
* Yasadışı Örgütlerin Devletle Olan Bağlantıları İle Susurluk’ta Meydana Gelen Kaza Olayının ve Arkasındaki İlişkilerin Aydınlığa Kavuşturulması Amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu.
MİT ve Emniyet'ten mahkemeye: Yanıt yok
Duruşmaya sanıklardan sadece Alper Tekdemir katıldı.
Mahkeme heyeti, Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş tarafından hazırlanarak dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz’a sunulmuş Susurluk Raporu’nun ekleriyle birlikte gönderilmesi için yazılan müzekkereye henüz yanıt gelmediğini bildirdi.
Dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in 4 Kasım 1993’te yaptığı konuşmada belirttiği “ölüm veya infaz listesi” ile ilgili bilgi/belge talebine ilişkin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’na yazılan müzekkereye de olumsuz cevap geldi.
Kutlu Savaş’ın raporunu işaret etti
Duruşmada Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) tanık olarak ifade veren Fikri Sağlar Susurluk Kazası’ndan hemen sonra kurulan Meclis Susurluk Araştırma Komisyonu üyesiydi.
Sağlar ifadesinde sanıkları tanımadığını, sadece kendisinin de üyesi olduğu Susurluk Araştırma Komisyonu nedeniyle mahkemeye konu olaylardan Yusuf Ekinci’nin öldürülmesine ilişkin bilgisi olduğunu söyledi.
Müşteki avukatlarının, “o dönemde bahsedilen ölüm listeleriyle ilgili bilgi olup olmadığı” sorusu üzerine Sağlar, “listeden bahsedildiğini, Meclis bünyesinde kendi hazırladıkları raporda mahkemeye konu cinayetlere ilişkin genel bilgiler bulunabileceğini” söyledi.
Ayrıca, o dönemde Meclis bünyesindeki Komisyonun hazırladığı rapor dışında bir MİT raporu ve bir de dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz’ın talimatıyla Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş’ın hazırladığı raporlar olduğunu; mahkemeye konu olaylara ilişkin daha detaylı bilgilerin bu üçüncü raporda (Kutlu Savaş’ın hazırladığı rapor) bulunabileceğini belirtti.
“Mehmet Eymür, ‘Öyle bir rapor yok’ demişti”
Fikri Sağlar, Kutlu Savaş’ın hazırladığı raporun 12 ya da 17 sayfalık bir bölümünün dönemin koalisyon hükümeti liderlerinin kararıyla devlet sırrı ilan edilerek çıkartıldığını ifade etti.
Sağlar, “O dönemde kendilerinin dahi bu rapora erişmekte çok zorlandıklarını; (eski MİT Müsteşarı) Mehmet Eymür’den birkaç defa raporu talep ettiklerini ancak Eymür’ün ‘Öyle bir rapor yok’ dediğini, daha sonra aynı raporu ‘Bilgi Notu’ olarak istediklerinde ‘Evet bilgi notu var’ dediğini’ belirtti.
Sağlar, rapordan devlet sırrı olarak çıkartılan bölümünde, “devlete biat etmeyen bir kişinin yola gelmediği anlaşılınca Emniyet Teşkilatı tarafından infazına karar verildiğinin ve infazın gerçekleştirildiğinin” belirtildiğini; raporda buna benzer 100’e yakın infazdan bahsedildiğini belirtti.
Davanın mağdurları raporun tamamını istedi
Mahkeme heyetinin, bahsi geçen ifadenin genel bir ifade mi yoksa sanıklara ilişkin bir ifade mi olduğu sorusuna cevaben Sağlar, “genel bir ifade olmadığını, matbaa sahibi bir kişinin infazından bahsedildiğini” belirtti. Bunun üzerine söz alan katılan avukatı Sertaç Ekinci söz konusu kişinin davanın maktullerinden Behçet Cantürk olabileceğini söyledi.
Katılan avukatları, Sağlar’ın ifadesinde geçen Kutlu Savaş imzalı raporun tüm ekleri ve çıkartılan bölümleriyle mahkeme tarafından istenmesini ve Mesut Yılmaz’ın tanık olarak mahkeme huzurunda dinlenmesini talep etti.
Sanıkların tutuklanması talebi ise mahkemece bir kez daha reddedildi.
Mahkeme ayrıca, Başbakanlık Teftiş Kurulu’ndan raporun istenmesine de hükmetti.
Ne olmuştu? |
90’lı yıllarda öldürülen iş insanı ve yazarların failleriyle ilgili 20 Aralık 2013’te iddianame düzenlendi. İddianameye göre sanıklar şu isimlerin öldürülmesiyle suçlanıyor: Abdülmecit Baskın, Namık Erdoğan, Metin Vural, Recep Kuzucu, Behçet Cantürk, Savaş Buldan, Haci Karay, Adnan Yıldırım, İsmail Karaalioğlu, Yusuf Ekinci, Ömer Lutfi Topal, Hikmet Babataş, Medet Serhat, Feyzi Aslan, Lazem Esmaeılı, Asker Smıtko, Tarık Ümit, Salih Aslan ve Faik Candan. Davanın sanıkları: Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Korkut Eken, Ayhan Çarkın, Ayhan Akça, Ziya Bandırmalıoğlu, Ercan Ersoy, Ahmet Demirel, Ayhan Özkan, Seyfettin Lap, Enver Ulu, Uğur Şahin, Alper Tekdemir, Yusuf Yüksel, Abbas Semih Sueri, Lokman Külünk, Mahmut Yıldırım, Nurettin Güven, Muhsin Korman. Sanıklar, “cürüm işlemek için oluşturulan silahlı teşekkülün faaliyeti kapsamında insan öldürmek” suçundan Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor. |
(AS)
* İddianame ve davayla ilgili ayrıntılı bilgiye ve önceki duruşmada yaşananlara buradan ulaşabilirsiniz.