Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı, Halkın Hukuk Bürosu avukatı Selçuk Kozağaçlı, dört günlük gözaltının ardından bugün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında, “silahlı terör örgütüne üyelik” suçlamasıyla ifade verdi.
İfadesinin ardından savcılık üç saat sonra açıkladığı kararıyla, Kozaçağlı'nın tutuklanması talebiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevkine karar verdi.
Soma davasında mağdur ailelerin avukatlığını yapan Kozağaçlı’ya savcılıkta, “İzmir’de bir evin çevresinde dolaşmasıyla ilgili” bir soru soruldu.
Kozağaçlı da o evin “çevresinde dolaşmadığını”, zaten o evde Soma davasının duruşmaları sırasında misafir olduğunu, evin de ÇHD’den bir meslektaşına ait olduğunu ifade etti.
Selçuk Kozağaçlı, dava dosyasındaki kendisine ait fotoğrafın da Soma davasının görüldüğü Akhisar Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmadan önce veya sonra çekilmiş olması gerektiğini söyledi.
Soma Maden Katliamında hayatını kaybeden Bilal Malkoç’un kardeşi Ayşenur Kuzu:”Selçuk Kozağaçlı hiçbir zaman yalnız değildir”#SelçukKozağaçlıİçinÇağlayandayız pic.twitter.com/kb41myzjx3
— ÇHD TV (@chdtvkanali) 13 Kasım 2017
Soma’daki iş cinayetinde hayatını kaybeden 301 işçiden biri olan Bilal Malkoç’un kardeşi Ayşenur Kuzu da avukatı Selçuk Kozağaçlı’ya mesaj gönderdi.
“Halka açık, uluslararası sempozyumda konuştum”
Kozağaçlı’ya ayrıca, konuşmacı olduğu Eyüp Baş Sempozyumu’na neden katıldığı soruldu.
Selçuk Kozağaçlı, konuyla ilgili savunmasında, Eyüp Baş’ın müvekkili olduğunu, adına düzenlenen sempozyumda da, 20 ülkeden sanatçılar, öğretim üyeleri ve siyasetçilerle birlikte kendisinin de konuşmacı olduğunu” anlattı:
“Uluslararası katılımcıların tamamı Dışişleri Bakanlığından vize alarak toplantılara katılırlar. Sempozyum çalışmaları da her zaman açıkça ilan edilir ve halka açık gerçekleştirilir. Daha önce çağrıldığım birçok uluslararası sempozyum gibi Eyüp Baş sempozyumunda da mesleğimle ilgili bir konuşma yaptım. Sempozyum, herhangi bir gizli, illegal ya da suç oluşturacak nitelikte bir faaliyet değildir.”
“Avrupa Demokrat Avukatlar Birliği Başkan Yardımcısıyım, İnsan Hakları ve Demokrasi için Avrupalı Avukatlar Örgütü Merkez Büro üyesiyim, Uluslararası Demokrat Avukatlar Örgütünün Yönetim Kurulu üyesiyim. Dünyanın her yerinde bu üç büyük avukat örgütünün düzenlediği etkinliklerde konuştum, etkinlikleri yönettim, kongre sözcülüğü veya raportörlük yaptım. Bu faaliyetlerimin tamamı da üyesi ve yöneticisi olduğum ÇHD faaliyetidir.”
“Örgütsel dokümanları gören yok”
Kozağaçlı, hakkındaki örgüt üyeliği suçlamasıyla ilgili iddiaları da şöyle cevapladı:
“Bir kod adı verildiği ve örgütsel yazışmalarda adımın geçtiği iddia ediliyor. 2004 yılından bu yana bu tip iddialar yahut belgeler polis tarafından öne sürülüyor. Bu örgütsel dokümanları gören yoktur. Polis var olduğunu iddia ettiğinde yahut fotokopi koyduğunda orijinalleri bulunamamaktadır. Tamamı gerçek dışıdır. Hiçbir tarihte hiçbir örgüte üye olmadım. Şifaen veya gıyabımda kendi ismim dışında bir isimle çağrılmadım.”
“Avukatlık geleneğinin suçlandığını görüyoruz”
Çalıştığı Halkın Hukuk Bürosu’yla (HHB) da ilgili soru sorulan Kozağaçlı, savunmasında ayrıca şunları söyledi:
“HHB fiziksel bir mekan, örgütsel bir organizasyon değildir. Sıkıyönetim mahkemelerinden bu yana sürdürülen bir avukatlık geleneğinin ismidir. Bugün bu avukatlık geleneğinin suçlandığını görüyoruz. Gizlilik kararı verilen dosyalarda müvekkillerine susma hakkı kullandırılan, aleyhlerine ifade almak üzere baskı yapılmaması için mücadele eden, işkence görmemeleri ve usule uygun bir soruşturma ve kovuşturma geçirmeleri için ısrarlı bir avukatlık mücadelesi yürüten bir gelenektir.”
“Mesleki faaliyetlerinin suçlamaya konu olduğu anlaşılıyor”
Avukatlarından Several Ballıkaya, Kozağaçlı’nın Soma davası döneminde İzmir’de bulunduğuna dair çekilen video ve videoyu çeken kişinin ifadesi dışında bir kanıt bulunmadığı halde “Kozağaçlı hakkında yakalama kararı verilip kaçırılırcasına yakalanmasının hukukdışı olduğunu” söyledi.
Ballıkaya “Kozağaçlı’nın mesleki faaliyetlerinin suçlamaya konu olduğu anlaşılıyor” dedi.
“Kozağaçlı’nın hangi eylemi nedeniyle suçlandığı dosyada yok”
Avukat Hasan Fehmi Demir de Kozağaçlı’nın savunmasıyla, “iddiaların gerçeği yansıtmadığını ortaya koyduğunu” ifade etti.
Demir ayrıca, somut soruşturmada, HHB üzerinden Kozaağçlı’ya yöneltilen suçlamalardan hangisinin, ne zaman, Kozağaçlı’nın hangi eylemiyle gerçekleştirildiğini soruşturma dosyasında yer almadığını belirtti. Suçlamanın kanıtının somur şekilde belirtilmesi gerekirken, “soyut iddialarla suç inşasına çalışıldığını” söyledi.
“Hukuki olduğu çok tartışmalı gizli tanık anlatımları ile yetinilerek Kozağaçlı’nın suçlanabilmesi ve hatta dört gündür gözaltında tutulmasının yasal bir temeli bulunmuyor.”
Hasan Fehmi Demir de dosyaya konulan ve “gizli yazışma” olduğu öne sürülen belgelerde Kozağaçlı’nın adının zaten geçmediğini, ayrıca belge olduğu öne sürülen dokümanların orijinallerinin bulunmadığının da İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan incelemede anlaşıldığını söyledi.
“Somut, ciddi, önemli ve kanaat oluşturmaya uygun ve yeterli delil bulunmuyor”
Adana Barosu Başkanı Veli Küçük de, son dönemde gözaltına alınan, tutuklanan avukatlardan bahsetti ve “Son olarak da müvekkilim [Kozağaçlı] hakkında yürütülen bu soruşturma ile toplumsal olaylara ve davalara hassasiyet gösteren savunma mesleğinin temsilcileri avukatlar üzerinden yurttaşlara ve topluma adeta gözdağı verilmek isteniyor” dedi.
“Dosya kapsamında müvekkilime isnat edilen suçlamaya dair hiçbir somut, ciddi, önemli ve kanaat oluşturmaya uygun ve yeterli delil bulunmamaktadır. Serbest bırakılmasını talep ediyorum.” (AS)