Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin yeniden görülen davanın 16. celsesi başladı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 85 sanığı var. Davada İstanbul ve Trabzon Emniyeti çalışanları, İstihbarat Daire Başkanlığı çalışanları, mülkiye müfettişleri, Samsun ve Trabzon Jandarma komuanlıkları görevlileri, gazeteciler ve cinayetin azmettiricileriyle tetikçisi yargılanıyor.
Sabah saat 11.00'de başlayan duruşmanın ilk yarısında cinayet sırasında Samsun İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğünden astsubay Birol Ustaoğlu savunma yaptı.
Ustaoğlu, Samsun Jandarma ve Emniyeti'nden görevlilerin tetikçi Ogün Samast ile birlikte, “Vatan toprağı kutsaldır, kaderine terk edilemez” yazılı Atatürk posteri önünde, Türkiye bayrağı ile çektirdikleri “hatıra fotoğrafını” anlattı. Söz konusu fotoğraf, daha sonra Ercan Gün [gazeteci, dava sanıklarından] tarafından haberleştirilmişti.
Samast'ın gözaltına alınması
Ustaoğlu'nun açıklamaları özetle şöyle:
* Samast'ın Trabzonlu olduğunu ve Samsun üzerinden geçme ihtimalini ilk öğrenenlerden birisiyim. [Hrant Dink'in] gazeteci ve Ermeni olması sebebiyle o gün Jandarma yemeğinde olan Asayiş Şube Müdürüm ve İstihbarat Şube Müdürüme bildirdim.
* Üç araçla terminale gittik. Otobüsün şoförü ile konuşup Samsun terminaline bir bahaneyle girmesini sağladık. Samast ile birlikte iki kişiyi aldık.
* İddianamede Samast'ın yakalanmasından 2 saat önce Dink'i öldürenin kimliğinin bilinmediği beyan edilmiş. Bizim olaydan üç üç buçuk saat önce haberimiz oldu.
* Samast'ı kontrol bölgesine getirdik. El ve parmak izlerini aldık. Soyarak üst araması yaptık. Üşüyordu. Korkmamasını söyledim. Aç olduğunu söylediği için tost ve çay verdim.
* Üst aramasında üzerinden bayrak çıktı. Samast aşırı tepki verdi. Başsavcı bile şaşırdı. “Bayrağımı alırsanız hiçbir şey söylemem” dedi. Bayrağın üzerinde kalmasıyla ilgili Başsavcı talimat verdi “Söyleyin hiçbir şeyi atlamadan adam gibi anlatsın” dedi.
Emniyet'te sorgulama
* Emniyet'e gittik. Çay ocağı kısmındaydı. Samast'a olayla ilgili sorular sormaya başladım. Aldığım kurs ve konumum nedeniyle sorgulama işini ben yaptım. Sorgu taktiği gereği sohbet ortamı yarattım.
* “Ben öldürdüm” dedi, nedenini sordum “Türklerin kanı pistir” diye cevap verdi. Futbolcu olduğunu söyledi. Bu yapıda bir çocuk bunu nasıl yapar diye “Sana yardım eden var mı” diye sordum. “Tek başıma yaptım” diye ezberden söyledi. Ezberden konuştuğunu fark edince ısrar etmedim.
Bayraklı fotoğraf
* Kamera gelince, “Bayrağımı açabilir miyim” diye sordu. Başsavcıya talimat verdi. Samast'a “Bayağı çıkart ama kayıt yapacağız ne sorarsak anlatacaksın” dedim.
* Çay ocağı dar ve uzun olduğu için o takvimin önünde fotoğraf çektirmek zorunda kaldık. Özellikle getirilmiş bir takvim değil. Odadaki malzemeler çıkmasın diye yakın çekmek zorunda kaldık.
* Samast odadakilere hep “gazeteci” diye seslendi. Ben görüntülerin basında çıkmayacağını söyledim, “Çıkarsa o... çocuğuyum” demek zorunda kaldım. Bu derece de kendi onur ve şerefimi ayaklar altına almış oldum.
* Samast'a iki defa bayrak açtırmak zorunda kaldım.
* “Lanet olsun” diyorum, çünkü tüm dünyanın gözü Samsun'daydı. Bizden gelecek haberi bekliyordu. Ama Mustafa Kemal'in erozyon hakkında söylediği bir söz böyle anıldı. Bu tarz olanlar olduğunda insan o zaman çığrından çıkıyor.
Fotoğrafın sızdırılması
* Görüntüleri ortaya çıkan komutana gittim “tedbir aldık” dedim. Valilikle konuştuk, müfettişler de çok şaşırdı. Müfettişlerin çalıştığı odaya gittik, anahtarını bulamadık. Tanımadığım biri bir minderin altından çıkarıp verdi. Bilgisayara baktık. Merkezi ağ sistemine bağlıydı. Komutan müfettişe çok tepki gösterdi. Bu durum da tutanakla müfettiş raporuna girdi.
Üye hakim Ayçin Sağlık'ın rahatlanması nedeniyle ara verildi, duruşmaya öğleden sonra devam edilecek.
Terfi ettiren fotoğrafTetikçi Ogün Samast, 19 Ocak 2007’de Hrant Dink’i öldürdükten sonra Trabzon’a doğru giderken Samsun’da gözaltına alındı. O gece Samsun TEM Şubesi’nde biriken polis ve jandarmalar, “Vatan toprağı kutsaldır, kaderine terk edilemez” yazılı Atatürk posteri önünde, Türk bayrağı verdikleri Samast’la “hatıra fotoğrafı” çektirdi. Görüntülerde Samast’la yan yana TEM Şube Müdür Vekili Metin Balta, komiserler Yakup Kurtaran ve Ahmet Çetiner, polis İsmail Türk, astsubay Birol Ustaoğu ve Yüksel Avan, üstçavuş Soner Turan, çavuş Ahmet Yılmaz ve Atalay Özcan yer aldı. Fotoğrafın çekilmesine değil sızdırılmasına soruşturmaİçişleri Bakanlığı, polis ve jandarmalara Samast’la poz verdikleri için değil görüntüyü sızdırdıkları için soruşturma başlattı. Fotoğrafın ortaya çıkması üzerine Yakup Kurtaran (fotoğrafta solda) ve bir grup polis görevlisi 5 Şubat 2007'de açığa alındı. Polis müfettişleri, yaptıkları araştırma sonunda, Kurtaran için 16 aylık kıdem durdurma cezası verilmesini önerdi. Buna karşın Kurtaran'a yalnızca bir gün maaş kesim cezası verildi. Terfi ettirildilerKurtaran bu cezayı Samsun 1. İdare Mahkemesi'ne götürüp iptal ettirdi. Hakkında dava açılmasına gerek duyulmayan Kurtaran Malatya Emniyet Müdür Yardımcılığı'na kadar terfi etti. Dönemin Samsun Terörle Mücadele Şube Müdür Vekili Metin Balta 3.Sınıf Emniyet Müdürü, aynı şubeden Komiser İbrahim Fırat ise emniyet amirliğine terfi etti. Fırat ve Balta 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan Fethullah Gülen cemaati soruşturması kapsamında önce açığa alındı, ardından da ihraç edildi. |
Ne olmuştu?
Hrant Dink cinayetine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturmada Dink’in öldürüldüğü saatlerde olay yerinde jandarma görevlilerinin olduğu tespit edildi. Ama savcı Gökalp Kökçü, jandarmayı kamu görevlileri ile ilgili hazırladığı iddianameye dahil etti.
TIKLAYIN - Dink Öldürüldüğünde Jandarma Cinayet Mahallinde miydi?
11 Ocak 2016'da Savcı Kökçü soruşturmadan alındı.15 Temmuz darbe girişiminin ardından Kökçü, 26 Temmuz 2016'da yeniden soruşturmanın başına getirildi.
24 Nisan 2017'de aralarında Fethullah Gülen, Ali Öz ve Ekrem Dumanlı gibi isimlerin de olduğu 51 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Mahkemenin üç defa iade ettiği iddianame, savcının başvurusu üzerine bir üst mahkeme tarafından 50 sanıkla kabul edildi,
3 Haziran 2017'de İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ana davayla birleştirildi.
Dava sanıklarıDava, tetikçi ve azmettiricilere ilişkin ana iddianame, İstanbul ve Trabzon Emniyeti ile İstihbarat Daire Başkanlığı görevlilerine ilişkin kamu görevlileri iddianamesi ve aralarında Ekrem Dumanlı, Adem Yavuz Arslan gibi gazetecilerin, Fethullah Gülen'in ve Trabzon, İstanbul ve Samsun Jandarma görevlilerinin olduğu iddianameyi içeriyor. 1. iddianame (ana dava)Yasin Hayal, Erhan Tuncel, Ogün Samast, Ersin Yolcu, Ahmet İskender, Zeynel Abidin Yavuz, Tuncay Uzundal, Osman Hayal, Coşkun İğci. 2. iddianame (kamu görevlileri)TIKLAYIN - Hrant Dink Davasında Kamu Görevlileri Hakim Karşısında Engin Dinç, Özkan Mumcu, Celalettin Cerrah, Ali Fuat Yılmazer, Ramazan Akyürek, Reşat Altay, Ahmet İlhan Güler, Hamdi Egbatan, Mehmet Ali Özkılınç, Şükrü Yıldız, Ali Poyraz, Sabri Uzun, Faruk Sarı, Hasan Durmuşoğlu, Muhittin Zenit, Mehmet Ayhan, Osman Gülbel, Mehmet Uçar, Onur Karakaya, Tamer Bülent Demirel, Coşgun Çakar, Yunus Yazar, Yılmaz Angın, Mehmet Akif Yılmaz, Serkan Şahan, Ömer Faruk Kartın. 3. iddianame (jandarma ve “Fethulllahçı Terör Örgütü soruşturması”)TIKLAYIN - Üçüncü Hrant Dink Cinayeti İddianamesi Ana Davayla Birleştirildi Fethullah Gülen, Ekrem Dumanlı, Zekeriya Öz, Faruk Mercan, Adem Yavuz Arslan, Halil İbrahim Koca, Ali Öz, Hamza Celepoğlu, Metin Yıldız, Muharrem Demirkale, Yavuz Karakaya, Ecevit Emir, Ali Barış Sevindik, Eyüp Temel, Metehan Kadir Yıldırım, Ercan Gün, Veysel Şahin, Tefik Cantürk, Önder Araz, Ahmet Fark Aydoğdu, Adem Sarıgöl, Ergün Yorulmaz, Ahmet Çetiner, Atilla Güçlüoğlu, Birol Ustaoğlu, Metin Balta, Murat Bayrak, Yakup Kurtaran, Yüksel Avan, Muhammer Ay, Volkan Şahin, Ünsal Gürel, Şeref Ateş, Okan Şimşek, Hüseyin Yılmaz, Gazi Günay, Cevat Eser, Adnan Acar, Rahmi Özer, Mustafa Küçük, Musa Yıldırım, Mikdat Özbek, Emre Cingöz, Yusuf Bozca, Abdullah Dinç, Bekir Yokuş, Hacı Şefik Şimşek, Niyazi Malkoç, Resul Kütükoğlu, Metin Canbay. |
(EA)