Büyükada'da 10 hak savunucusunun gözaltına alınıp altısının "örgüt üyeliği" ve "örgüte yardım" iddialarıyla tutuklanmasına Almanya ve ABD'den tepkiler geldi.
Almanya'da hükümet ve muhalefet düzeyinde hak savunucuları için özgürlük çağrısı yapılırken, Berlin Türkiye Büyükelçisi'de Almanya Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) de "Altı saygıdeğer insan hakları aktivistinin tutuklanmasını kınıyoruz" açıklaması yaptı.
Berlin Büyükelçisi Almanya Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı
Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi'ni Dışişleri Bakanlığı'na çağıran Almanya, vatandaşı Peter Steudtner'in, İsveç de vatandaşı Gharavi'nin serbest bırakılmasını istedi.
Deutsche Welle’nin Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schäfer'a dayandırdığı göre, Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın konuyla ilgili istişarelerde bulunmak üzere Almanya Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı.
Schäfer, Almanya’nın "son derece net" ifadelerinin Türkiye hükümetine "hiçbir yanlış anlaşmaya mahal vermeyecek şekilde" ve "dolaylı yollara başvurmadan" iletilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Schäfer, Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'in de konu nedeniyle tatilini yarıda keserek Berlin'e döndüğünü belirtti.
Merkel: Tutuklama kararı tamamen haksız
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Büyükada'da gözaltına alınan 10 hak savunucusu arasında bulunan ve "silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçlamasıyla tutuklanan Peter Steudtner’in serbest bırakılmasını istedi.
18 Temmuz Salı günü Berlin’de, Steudtner ile ilgili açıklama yapan Merkel, "Biz bu tutuklamanın net olarak tamamen haksız olduğu kanısındayız" diye konuştu.
Merkel, Almanya hükümetinin Steudtner'in serbest kalmasını sağlamak için her düzeyde girişimde bulunacağını da sözlerine ekledi.
Merkel, "Kendileri açısından bu tutuklamaların suçsuz insanların zorlu bir sürece sokularak cezaevine gönderildiği bir başka olay olduğunu" ve "bunun da büyük bir endişe kaynağı olduğunu" ifade etti.
Merkel, Alman hükümetinin Steudtner'in serbest kalmasını sağlamak için her düzeyde girişimde bulunacağını vurguladı.
Steudtner ve tutuklanan diğer hak savunucularıyla "dayanışma içinde" olacaklarını söyleyen Merkel, Steudner’in serbest bırakılması için her düzeyde girişimde bulunacaklarını ifade etti.
Almanya hükümet sözcüsünden tepki
Almanya hükümeti sözcüsü Steffen Seibert de Almanya’da yayın yapan haber ajansı dpa’ya yaptığı açıklamada tutuklamaların "büyük bir endişeye neden olduğunu" söyledi.
Seibert, hükümet olarak, Steudtner ve diğer hak savunucularına yöneltilen suçlamaların isabetli olduğunu düşünmediğini ifade etti.
SPD ve Yeşiller'den açıklama
Koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) başbakan adayı Martin Schulz da Başbakan Merkel'den Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı net bir mesaj vermesini istedi. Schulz, "hoş görülebilecek sınırların aşıldığını" belirterek Merkel dahil kimsenin daha fazla sessiz kalamayacağını söyledi.
Schulz, "Türkiye'de şu anda olanlar katlanılmaz ve bütün sınırları aşıyor. Bay Erdoğan hukuk devletini dinamitliyor" ifadelerini kullandı.
Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir ise Türkiye'nin aktivistleri tutuklayarak kendi ekonomisine zarar verdiğini söyledi. Özdemir, "Ankara'ya kendi bindiği dalı kestiği net bir şekilde anlatılmalı" açıklaması yaptı.
En az üç Almanya vatandaşı Türkiye'de hapis
Steudtner ile birlikte en az iki Almanya vatandaşı Türkiye hapishanelerinde bulunuyor. Steudtner'in haricinde, Die Welt muhabiri Deniz Yücel ile gazeteci Meşale Tolu tutuklu.
ABD’den kınama
Büyükada’da hak savunucularına yönelik gözaltı ve tutuklamalar ABD’nin de gündemindeydi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, 18 Temmuz günlük basın toplantısında “ABD altı saygıdeğer insan hakları aktivistinin tutuklanmasını kınıyor ve serbest bırakılmaları için çağrı yapıyor” dedi.
Nauert "Türk hükümetini OHAL'in bireylerin rastgele yargılanmasına izin veren hükümlerini kaldırmaya çağırıyoruz" diye konuştu.
Ne olmuştu?İstanbul Büyükada'da “insan hakları savunucularının korunması dijital güvenliği” konulu bir atölye çalışması için bir otelde biraraya gelen 10 insan hakları savunucusu, 5 Temmuz’da otele düzenlene polis baskınıyla gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlardan 30 saat boyunca haber alınamamıştı. Hak savunucularıyla ilgili gözaltı kararının da gözaltına alınmalarından tam beş saat sonra verildiği ortaya çıkmıştı. 10 kişi hakkında yedi gün gözaltı kararı verilmiş, bu süre daha sonra 14 güne uzatılmıştı. 10 hak savunucusu 17 Temmuz’da adliyeye götürülmüş, savcı “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" (TCK 220/6), "silahlı terör örgütüne üyelik" (314/2 ve 314/3) suçlamalarıyla tutuklanmalarını talep etmişti. 18 Temmuz’da İnsan hakları savunucuları İdil Eser (Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü), Özlem Dalkıran (Helsinki Yurttaşlık Derneği), Günal Kurşun (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Veli Acu (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Ali Garawi (İsveç vatandaşı insan hakları eğitimcisi), Peter Steudtner (Almanya vatandaşı insan hakları eğitimcisi) tutuklandı. İlknur Üstün (Kadın Koalisyonu), Nalan Erkem (Helsinki Yurttaşlık Derneği), Nejat Taştan (Eşit Haklar İzleme Derneği), Şeyhmus Özbekli (Hak İnisiyatifi) yurtdışına çıkış yasağı ve haftada üç gün adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.(ÇT) TIKLAYIN - AVUKAT EYÜBOĞLU HAK SAVUNUCULARININ TUTUKLANMA SÜRECİNİ ANLATTI |
(RK/EA)
Bu haberde Deutsche Welle’den yararlandık.