“Gözaltına alıyorlar, Kabahatler Kanunu’ndan 227 lira ceza yazıp serbest bırakıyorlar. Müdahale sırasında ne yaya ne araç trafiğine ne de güvenliğe engel olduğumu, polise, müdahale ederek suç işlediğini söylüyorum. Bugün polis biber gazı spreyi ile geldi, ‘Yuh’ dedim. Sanki grubu dağıtıyor.”
Bu satırlar, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işinden olan sınıf öğretmeni Engin Karataş’ın eylem günlüğünden.
Muğla’nın Bodrum ilçesinde öğretmenlik yapan Karataş, Olağanüstü Hal (OHAL) ilanı sonrası, 29 Ekim 2016’da Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 675 sayılı KHK ile yedi öğretmenle birlikte görevden ihraç edildi.
O tarihten beri de “İşimi istiyorum” döviziyle tek başına eylem yapıyor.
Defalarca gözaltına alındı, hakkında hem idari para cezası kesildi hem de “huzur ve sükunu bozma” suçundan işlem yapıldı.
Son olarak da bugün (24 Nisan) gözaltına alındı, ifade verdikten sonra serbest bırakıldı.
Sesini duyurabilmek için paraşütle havada bile eylem yaptı.
Son eylemlerinden birini de dalgıç kıyafetleriyle denizaltında gerçekleştirdi. Bu kez de Sahil Güvenlik tarafından denizde gözaltına alındı.
Karataş bir eyleminde de, Bodrum meydanında üzerinde “İşimi istiyorum” yazan kağıt uçakları havaya attı.
Emniyet: Temel haklar istismar ediliyor
Karataş hakkında açılan sekiz ayrı soruşturmada Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığınca sekiz kez takipsizlik (kovuşturmaya yer yok) kararı verildi.
Ancak polis Karataş’ı yine “huzuru bozmaktan” gözaltına aldı ve yine hakkında soruşturma açıldı.
Polis geçen haftaki gözaltına gerekçe olarak, İl Emniyet Müdürü’nün talebiyle Muğla Valiliği’nin aldığı şu kararı gösterdi:
“Terör örgütlerinin, ülkemizin birlik ve bütünlüğüne kasteden eylemlerini çok farklı yol ve yöntemlere başvurarak sürdürdüğü;
“Bir yandan yollara el yapımı patlayıcı döşeyerek güvenlik güçlerimize ve masum vatandaşlarımıza silahlı saldırıda bulunmak gibi terörist yöntemler kullandığı, öte yandan anayasa ve yasalarla güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşleri gibi temel hak ve özgürlükleri istismar ettiği belirtilmektedir.
“Milli güvenlik, kamu düzeni ve kamu güvenliğinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, temel hak ve özgürlükler ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin ve genel asayişin korunması amacıyla;
“Açık alanlarda yapılacak olan her türlü toplantı ve gösteri yürüyüşü, çadır kurma, oturma eylemi gibi etkinlikler ile oyun, temsil, çeşitli gösterilerin yapılması, 9 Nisan – 24 Nisan arasında izne bağlandı.”
Savcılıktan sekiz kez “takipsizlik” kararı
Öğretmen Karataş’ın gözaltına alınmasının ardından hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 123/1 maddesindeki “huzuru bozmak” suçlamasıyla açılan sekiz ayrı soruşturma takipsizlik kararı ile sonuçlanmıştı.
Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığından savcılar İmren Yılmaz, Banu Akşahin, İsmail Kabadayı ve Turgay Osman Taş, takipsizlik kararlarının hepsinde “huzur bozmak suçunun şikayete bağlı olduğunu, ortada bir şikayetçi bulunmadığından suç unsurunun da oluşmadığını” ifade etti.
Ayrıca polisin görevini yapmasını engelleme suçlamasına dair de bir delilin olmadığını belirterek Karataş’ın yargılanmasına gerek olmadığını ifade ettiler.
“Slogan bile atmıyorum, polis uyarsa gidecektim zaten”
Ancak polis Karataş’ı 18 Nisan’da bu kez Valiliğin kararını gerekçe göstererek gözaltına aldı.
Engin Karataş karakoldaki ifadesinde, işten atıldıktan sonra yasal itirazlarını yaptığını, başvurularına yanıt gelmeyince oturma eylemine başladığını söyledi:
“Bodrum Belediye Meydanına tek başıma çıkıp, işimi ve öğrencilerimi istediğimi belirten dövizi tutuyorum. Ne yaya ne araç trafiğine engel oluyorum. Slogan bile atmıyorum, insanlarla konuşarak derdimi anlatıyorum.
“Bugün beni buraya getiren polisler uyarmadılar, makul süre tanımadılar, zira bana uyarı yapılsa dövizimi kaldırıp belediye meydanından ayrılacaktım.”
“Şikayete bağlı suçta, şikayetçi yok”
Avukatı Engin Gökoğlu da bir kişi hakkında aynı eylemden dolayı hem adli hem idari işlem yapılmasının hukuksuz olduğunu söyledi, “Hem para cezası kesilip hem de huzuru bozmaktan işlem yapılması yasaya aykırı” dedi.
Ayrıca, “huzuru bozma” suçunun şikayete bağlı bir suç olduğunun, bu olayda da kimsenin öğretmen Karataş’ı şikayet etmediğinin altını çizdi; Karataş hakkında aynı suçlamalardan savcılıkça verilmiş sekiz ayrı takipsizlik kararını da dosyaya sundu.
Karataş bu ifadesinin ardından serbest bırakıldı.
Bugün de gözaltına alındı, dövizi yırtıldı
Ancak bugün yine aynı sebeple aynı şekilde gözaltına alındı, bu kez polis kartondan dövizini de yırttı.
Savcılıkta, “İşimden hukuksuz olarak atılmamı, hukuki itiraz yollarının tıkanmasını protesto ediyorum, ifade özgürlüğümü kullanıyorum” dedi. Yine ifadesinin ardından serbest kaldı.
Avukat Gökoğlu bianet’e yaptığı açıklamada “Tek kişi tarafından yapılan ve valilik kararı kapsamında değerlendirilmesi olanaksız olan bu tür demokratik eylemlere bile polisin müdahale etmesi, uygulamanın bütünüyle hukuksuz ve keyfi olduğunun açık bir göstergesi” dedi. (AS)