İnsan hakları ve hukuk örgütleri bugünkü ortak açıklamayla, açlık grevlerinin bitirildiğini ancak buna yol açan sebeplerin devam ettiğini ve koşulların düzeltilmesi gerektiğini ifade etti.
İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP), Çağdaş Hukukçular Derneği’nin (ÇHD) Ankara’da yaptığı açıklamada, olumsuz koşullarının giderilmesinin Adalet Bakanlığı’nın görevi olduğu hatırlatıldı.
TIKLAYIN - AÇLIK GREVLERİ SONLANDIRILDI
PKK ve Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi (PAJK) davalarından tutuklu veya hükümlü olanların 64 gündür sürdürdüğü açlık grevi, Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) Yürütme Konseyi Eş Başkanlığının çağrısı üzerine dün sonlandırılmıştı.
Talepleri neydi?
17 cezaevindeki 148 mahpusun yaptığı açlık grevinin talepleri şöyleydi:
“PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit koşullarının kaldırılması.”
“Kürt illerinde gerçekleşen yıkım ve yasaklara son verilmesi, gözaltı ve tutuklamaların sona erdirilmesi.”
“Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine son verilmesi, baskıların son bulması ve insani koşulların iyileştirilmesi.”
“En önemli talep: İnsani koşullar”
Hak örgütleri, bugünkü açıklamalarında, olağanüstü hal (OHAL) sonrasında hapishane koşullarının kötüleştiğine dikkat çekti:
“Türkiye hapishanelerindeki insani koşullar ağırlaştı, OHAL bahane edilerek mahpuslar üzerindeki baskılar arttı.
“Açlık grevinde bulunanların kamuoyuna açıkladıkları en önemli talepleri cezaevlerindeki baskıların son bulması ve insani koşulların düzeltilmesiydi.”
Olumsuz koşullar nedir?
Açıklamada, mahpusların şikayetçi olduğu olumsuz koşullar şöyle anlatıldı:
* Özellikle darbe teşebbüsünden sonra yaklaşık 45 bin kişinin tutuklanması, Kürt muhalefeti başta olmak üzere toplumsal muhalefete yönelik yargı baskısı nedeni ile 10 bine yakın insanın tutuklanması ve tutuklamaların aralıksız sürdürülmesi, kapasitesi yetersiz olan cezaevlerindeki aşırı doluluğu arttırdı.
* Adalet Bakanlığının 1 Kasım 2016 verilerine göre Türkiye hapishanelerinde 197 bin 297 kişi var, bu sayının şu anda 210 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Bakanlığa göre kapasite ise 183 bin.
* OHAL sonrası çıkarılan kanun hükmünde kararnameler (KHK) ile yasal haklardan birçoğu kısıtlandı.
* Cezaevlerindeki tecrit uygulamaları, her türden keyfi muamele, işkence ve kötü muamele iddiaları, sürgün ve sevk uygulamaları, keyfi disiplin cezaları, mahpusların sağlık sorunlarının zamanında ve etkili bir şekilde çözülmemesi, ağır hasta mahpusların tedavi edilmemesinin yanı sıra tahliye edilmemeleri gibi çok sayıda sorun bulunuyor.
Açlık grevi sonrası sağlık
Açıklamada, açlık grevlerini bitiren mahpusların tıbbi bakımlarının, Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) belirlediği ilkeler çerçevesinde yürütülmesi gerektiğini altı çizildi.
TTB Merkez Konseyi bugün, açlık grevini bırakanların yeniden beslenmeye geçişinde dikkat edilmesi gerekenleri açıkladı.
Hak örgütleri de doktorlara, yapılacak tedavi ile damardan veya ağızdan beslenmenin bu protokollere uygun olarak gerçekleştirilmesi gerektiği çağrısında bulundu.
“Cezaevi yönetimlerinin, beslenme ve tedavi protokollerini içeren belgelerdeki yaklaşımın hayata geçirilmesi için cezaevi hekimleriyle işbirliği içinde olması ve beslenmeye uygun gıdaları temin etmesi önemlidir.”
“Adalet Bakanlığı da TTB ve bağımsız hekimlerin cezaevlerinde sağlık kontrolü yapmasına izin vermeli.” (AS)
* Hapishanelere de gönderilen, açlık grevi sonrası beslenme protokolü belgesine buradan ulaşabilirsiniz.