Haberin İngilizcesi için tıklayın
Eskişehir’de Gezi direnişi sırasında Ali İsmail Korkmaz’ın öldürülmesine ilişkin ailesinin İçişleri Bakanlığı’na açılan davada karar açıklandı.
Mahkeme, Bakanlığın aileye tazminat ödemesine karar verdi.
Hürriyet’ten İsmail Saymaz’ın haberine göre Eskişehir 2. İdare Mahkemesi, Ali İsmail Korkmaz’ın ailesine 650 bin TL manevi, 57 bin 180 TL maddi olmak üzere, 707 bin 180 TL tazminat ödenmesine karar verdi.
"Manevi tazminat az hesaplandı" şerhi
Mahkeme kararında, “kamu görevlilerinin üstlendikleri ödev ve yürüttükleri hizmetin kural, usul ve gereklerine aykırılık teşkil eden eylemlerinin idarenin hizmet kusuru içerisinde kaldığı” belirtildi.
“Güvenlik güçlerinin kamu hizmetini icra ettikleri sırada sivil vatandaşlarla birlikte tekmeli - sopalı saldırı gerçekleştirerek, Korkmaz’ın ölümüne sebep olmalarıyla idarenin hizmet kusuruna yol açtıkları kuşkusuzdur. Diğer bir ifadeyle, ilgilinin (Ali İsmail Korkmaz) güvenlik görevlileri ve sivil vatandaşın birlikte saldırısına uğradığı, olay sonucu meydana gelen zararın kamu hizmetinin yürütülmesi ve görevin ifası sırasında oluştuğu, dolayısıyla zarar ile idare eylem arasında nedensellik bağı bulunduğu açıktır.”
Mahkeme, maddi tazminatların yanısıra “idarenin kusuru, olayın oluş şekli, zararın niteliği, ölümdeki kastın yoğunluğu dikkate alınmak suretiyle davacıların duyduğu acı, üzüntü ve ruhsal sıkıntılarının kısmen de olsa dindirilmesi için” manevi tazminata da hükmetti.
Hakim Yaşar Tunç, manevi tazminatın az hesaplandığı gerekçesiyle karara şerh koydu.
“Olayda idarenin hizmet kusurunun bulunduğu ve idarenin hem pozitif hem de negatif yükümlülüğünü ihlal ettiği açıktır. İdarenin bu açık ve ağır hizmet kusuru tazminat miktarının belirlenmesinde gözardı edilemez. Olayın oluş şekli, zararın niteliği, yalnız başına kalan bir kişinin/eylemcinin sokak arasında güvenlik güçleri ve bir grup vatandaşın saldırısına uğraması sonucu ölmesi dikkate alınarak, idarenin ağır hizmet kusurunu cezalandırıcı mahiyette manevi tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken, bu hususları karşılamayan düşük bir miktarda manevi tazminat miktarı belirlenmesi yönünde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum.”
Ne olmuştu?
19 yaşındaki Anadolu Üniversitesi öğrencisi Ali İsmail Korkmaz Gezi direnişi sırasında 3 Haziran 2013 gecesi sivil ve polis kişilerce sokakta dövülmüştü. 38 gün komada kalan 19 yaşındaki Korkmaz 10 Temmuz 2013'te hayatını kaybetmişti.
Korkmaz’ın öldürülmesine ilişkin davada biri polis beş tutuklu ve üç tutuksuz polis olmak üzere toplam sekiz sanık yargılandı.
Savcı esas hakkındaki mütaalasında, tutuklu polis Mevlüt Saldoğan hakkında müebbet, tutuksuz iki polis sanık Şaban Gökpınar ve Hüseyin Engin için beraat, tutuksuz polis Yalçın Akbulut için 12 yıl ve diğer sanıklar İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever ve Ebubekir Harlar hakkında yaralama suçundan sekizer yıl hapis cezası istemişti.
21 Ocak 2015’teki sekizinci duruşmada karar açıklandı. Mahkeme cezaları "kasten yaralayarak ölüme sebebiyet vermek" suçundan verdi, iyi hal indirimi uyguladı. Tutuklu polise 10 yıl 10 ay, tutuklu dört kişiye üç yıl dört ay ceza verildi. Tutuklu bir kişi tutuklu kaldığı süre nedeniyle tahliye edildi. Tutuksuz üç polisten ikisi beraat ederken, bir polise on yıl ceza ve tutuklama kararı geldi.
Mahkeme, tutuklu polis sanık Mevlüt Saldoğan hakkında kasten öldürme suçlamasından değil "kasten yaralayarak ölüme sebebiyet vermekten" 13 yıl hapis cezası verdi ancak bu cezaya indirim uygulayarak 10 yıl 10 aya düşürdü.
* Tutuksuz polis sanıklardan Şaban Gökpınar ve Hüseyin Engin'in ayrı ayrı beraatlerine,
* Tutuksuz polis Yalçın Akbulut'un 12 yıl hapis ceza ile cezalandırılmasına, indirim ile 10 yıl hapis cezasına ve tutuklanmasına,
* Tutuklu sanıklar İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever hakkında ayrı ayrı sekiz yıl hapis cezasıyla cezalandırılmalarına, bu cezaya 1/6 oranında indirim yapılarak altı yıl sekiz ay hapis cezası verilmesine ve tutukluluklarının devamına,
* Tutuklu sanık Ebubekir Harlar'ın sekiz yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, eylemi yardım derecesinde kaldığından indirim ile üç yıl dört ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, tutuklu kaldığı süre gözönüne alınarak tahliyesine karar verildi.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 4 Şubat 2016’da yerel mahkemenin kararını usül yönünden bozdu.
Yargıtay, sanık Mevlüt Saldoğan’ın avukatının son savunma hakkının kısıtlandığını; kasten öldürme suçlamasıyla açılan davada kasten yaralama suçundan hüküm kurulup ek savunma verilmeyişini gerekçe gösterdi.
Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülen davada mahkem aynı cezaları verdi. İki polisin tutukluluğunu devamına diğer tutuklular İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever' ise tutuklu kaldıkları 33 aylık süre nedeniyle tahliyesine karar verdi.
Dava ikinci kez Yargıtay'a geldi. Yargıtay, tutuklu polis memurları Mevlüt Saldoğan'a verilen 10 yıl 10 ay, sanık polis memuru Yalçın Akbulut'a verilen 10 yıl hapis cezasını, serbest bırakılan fırıncılar İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever'e verilen altı yıl sekizer aylık cezaları onadı. Tutuklu polislerin tahliye taleplerini reddetti.
Tutuksuz polis sanık Hüseyin Engin'in ve tutuksuz sanık Ebubekir Harlar hakkında kararı bozdu. (BK)