Haberleri ve Twitter paylaşımları gerekçe gösterilerek "Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) ve PKK'nin propagandasını yaptığı" iddiasıyla tutuklanan Cumhuriyet muhabiri Ahmet Şık’ın tutukluluğuna itiraz edildi.
Şık’ın avukatları Fikret İlkiz, Can Atalay, Tora Pekin ve Abbas Yalçın imzalı dilekçede “Ahmet Şık, hukukla ve gerçeklikle bağını tamamen koparmış soruşturmasında şüpheli yapılmış, aynı özelliklere sahip bir kararla da tutuklanmıştır. Hukuka, Anayasa’ya, yasalara, akla ve mantığa açıkça aykırı tutuklama kararına itiraz ediyoruz” dendi.
Sulh Ceza Hakimliği: Tutuklama Hakimliği
Tutuklama kararının hukuka, kanuna ve dosya içeriğine aykırı olduğu vurgulanan dilekçede şu gerekçeler yer aldı:
* “2014’te bir panel konuşmasında söylendiği iddia edilerek oradan cımbızlanan cümlelerle yaratılan suçlamanın 2015 yılındaki yazılar ve tweetler üzerinden devam ettirilmesi ve Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan yazılar/söyleşiler yerine Basın Kanunu’nda kabul edilen dava açma süresini geçirmek amacıyla cumhuriyet.com.tr web sitesi üzerinden yayınlandığı ileri sürülmek suretiyle kanununun dolanılmış olunması ve soruşturma dosyasındaki sorular dikkate alındığında tek bir amaç vardır: Ahmet Şık hakkında tutuklama kararı vermek… Bir başka deyişle İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği “tutuklama hakimliği/mahkemesi” olarak görevini yerine getirmiştir.”
“Hakimliğin itirazımızı reddedeceğini biliyoruz”
* İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimliğinin Bülent Utku, Murat Sabuncu, Güray Tekin Öz, Önder Çelik, Ahmet Kadri Gürsel, Turan Günay, Hacı Musa Kart, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör hakkında tutuklama kararı verdiğini hatırlatan avukatlar “İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimliği tutuklama kararına itirazımızı reddedecektir” ifadesini kullandı.
* “İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimliğinde görevli hakimin dışında bir başka hakim dosyayı incelese bile sonuç değişmeyecektir. Çünkü İstanbul Sulh Ceza Hakimliklerinin tutuklama kararlarından sonra itirazları inceleyen Sulh Ceza Hakimliklerinin tutuklama kararlarını kaldırmadıkları bilinen bir pratiktir.”
“Hakimliklere itiraz etkin ve sonuç alıcı bir yol değil”
* İstanbul Sulh Ceza Hakimliklerinde sürdürülen tutuklama kararlarına yapılan itiraz incelemelerine dair yargı yolunun etkin ve sonuç alıcı bir yol olmadığını hem Anayasa Mahkemesi hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde öne sürmek için itirazda bulundukları belirtilen dilekçede “Yaptığımız bu yargı yolu başvurusu görüşümüze göre etkin ve sonuç alıcı bir yol değildir” dendi.
* “Tutuklama kararına yapılan itirazın haklı bulunarak Sulh Ceza Hâkimliği tarafından tutukluluk halinin kaldırılması halinde; bunu örnek bir karar olarak kabul edeceğimizi ve derhal diğer tutuklu bulunan Cumhuriyet gazetesi yöneticileri ve Cumhuriyet gazetesindeki gazeteci müvekkillerimiz için yapacağımız başvurularda örnek olarak göstereceğimizi ve hem de kararın İstanbul 9. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından verildiğinin altını çizerek talepte bulunacağımızı şimdiden kabul ediyoruz. Bu nedenlerle tutuklama kararına itiraz ediyoruz.”
* Ahmet Şık hakkında toplanacak başkaca bir delil bulunmadığı, tüm yazıların ve tweetlerin dosyada bulunduğu belirtilen dilekçede derhal dava açılması istendi.
* “Delilden şüpheliye ulaşılması gerektiği halde Ahmet Şık hakkındaki tutuklama kararı delillere dayanmamaktadır. Ama kişi olarak ve her devirde muhalif bir gazeteci olduğundan dolayı ve Ahmet Şık gazeteci olduğu için ve muhalif kişi olarak Ahmet Şık olduğundan dolayı tutuklanmıştır.”
* “Ahmet Şık gazetecidir; gazetecilerin hak ve sorumlulukları çerçevesinde haber ve yorum yapmaktadır. Türk Ceza Kanununun 26. maddesi uyarınca Ahmet Şık'ın röportajları ve yazıları nedeniyle bu şekilde soruşturulması ve daha da önemlisi tutuklanması açıkça hukuka aykırıdır.”
“Basın Kanunu etkisiz hale getirilmeye çalışılıyor”
* “Gazeteci Ahmet Şık'ın haber ve değerlendirmeleri tutuklama gerekçesinde atıf yapılan suçun manevi unsurunu tartışmayı dahi gereksiz kılacak biçimde suçun maddi unsurunu dahi oluşturmamaktadır.”
* Şık’ın yazılarının gazetede yayımlandığından bahsedilmeyip sadece www.cumhuriyet.com.tr'den bahsedilmesinin Basın Kanunu’nu etkisizleştirmek anlamına geldiğini vurgulayan dilekçede “Şık’ın eylemi haberini, yazısını hazırlayıp yazı işlerine teslim etmekten ibarettir. Bunların Cumhuriyet gazetesinde basılıp yayımlanması ile de Basın Kanunu’mdaki 4 aylık hak düşürücü süre işlemeye başlar. Müvekkilin yazılarının daha sonra internet sitelerinde yayımlanması bu sürenin sonsuza dek uzamasını sağlamaz” dendi.
* “Suçlama konusu yazılarla ilgili karartılacak hiçbir delil olmadığı, başkaca tutuklamayı zorunlu kılan bir halin de olmadığı ortadadır.”
Ne olmuştu?
Şık, dün sabah İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında evine giden polislerce gözaltına alınmıştı.
Gazeteci hakkında soruşturmanın konusu avukatlarına verilmezken Anadolu Ajansı tarafından servis edildi. Buna göre, Şık’ın Gözaltı kararında da, bazı tweetleri ve Cumhuriyet Gazetesi’nin internet sayfasında yayınlanan haberleri nedeniyle Terörle Mücadele Kanunu’nun 7/2. maddesindeki “terör örgütünün propagandasını yapmak” ve 301. maddedeki “hükümet ve yargı organlarını aşağılama suçundan” hakkında soruşturma başlatıldığı belirtilmişti.
Gazeteci 30 Aralık'ta çıkarıldığı İstnabul Sulh Ceza Hakimliği tarafından "FETÖ/PDY ve PKK propagandası" iddiasıyla tutuklanmıştı. (EA)