Haberin Kürtçesi için tıklayın
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin yeniden görülen davanın dokuzuncu celsesinin ikinci duruşması bugün görülüyor.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülen duruşmada, tutuklu sanık eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ve başka suçlardan tutuklu sanıklar Mülkiye Başmüfettişleri Şükrü Yıldız ve Mehmet Ali Özkılınç ile tutuksuz sanıklar Trabzon eski Emniyet Müdürü Reşat Altay ile Erhan Tuncel katıldı. Cinayetin azmettiricisi Yasin Hayal, C Şube Müdürlüğü görevlisi sanıklar Hamdi Egbatan, Özkan Mumcu ve Osman Gülbel de duruşmaya tutuldukları cezaevinden SEGBİS aracılığıyla görüntülü ve sesli olarak katıldı. |
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın duruşmasında Dink'in öldürüleceğine ilişkin istihbarat bilgisi geldiğinde Trabzon İl Emniyet Müdürü, cinayet işlendiğinde de İstihbarat Daire Başkanı olan Ramazan Akyürek'in çapraz sorgusu tamamlandı.
Duruşmanın öğleden önceki ilk kısmında Dink ailesi avukatları Hakan Bakırcıoğlu, Bahri Belen, diğer sanık avukatları ve mahkeme heyeti Akyürek’e soru yöneltti.
Canle Rüzgar’ın İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’ne atanması üzerine mahkemeye Ali İhsan Horasan başkanlık etti.
Akyürek, duruşmada, dönemin İstanbul İl Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın kendisinden Dink’in öldürüleceğine ilişkin yazıyı imha etmesini istediği dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a söylediğini ifade etti.
“Dink’i İstanbul korumalıydı”
TIKLAYIN - DİNK DAVASINDA RAMAZAN AKYÜREK ÇAPRAZ SORGUDA
TIKLAYIN - AKYÜREK: İSTANBUL EMNİYETİ DİNK'İN ÖLDÜRÜLECEĞİNİ 11 AYDIR BİLİYORDU, KORUMADI
Hakan Bakırcıoğlu (HB): Danıştay saldırısı olduğunda benzer siyasi cinayetler yaşanabileceği yönünde değerlendirme yaptınız mı? Şahıs olarak gündemi belirleyebilecek, kimlerin hedeflenebileceği yönünde değerlendirme yaptınız mı?
Ramazan Akyürek (RA): Bu konular gündeme geldi. Bunu tamime dönüştürüp nasıl yazışmalar yapıldığını hatırlamıyorum ama taşrayı uyardığımızı düşünüyorum. İsim bazında değerlendirme yapıldıysa hatırlamıyorum.
HB: İstihbarat Daire Başkanlığı olarak İstanbul Emniyet Müdürlüğünü korumayı devreye geçirecek bir yazışma neden yapmadınız?
RA: Engel olan bir şey yok. Ancak icra organları Ankara'daki merkezler değil, ildir. Dink’i koruma görevi öncelikle Vali, Emniyet Müdürü ve MİT Daire Başkanı’na aittir. Benim değil, üç ay evvel gelen yazıyla ilgili tedbir alması gerekenlerin sorumlu olduğunu düşünüyorum.
Tuncel’le ilgili takip evrakı
Akyürek’e, yardımcı istihbarat elemanı Erhan Tuncel’le ilgili hazırlanan takibe ilişkin evrak da soruldu. Akyürek, evrakı görmediğini, İstihbarat’ın evrakı gösterme ihtiyacı hissetse kendisine gösterileceğini söyledi; “Teknik takipten anladığım Yasin’di, sonrasında Erhan’ı da teknik takibe almışlar. Benim haberim yok” dedi.
Mahkeme Başkanı Horasan’ın “Bu evrak sıradan bir olay mıdır ki size gelmiyor?” sorusu üzerine Akyürek, “Mevzuata göre İl Emniyet Müdürü'nün görmesi gerekmiyor. İstihbarat Şube Müdürü bahsetme ihtiyacı duyarsa İl Emniyet Müdürü'ne iletilir” dedi.
İl Emniyet Güvenlik Komisyonu’nda Dink konuşulmamış
Dink ailesi avukatlarından Belen, Erhan Tuncel’in getirdiği Dink’in öldürüleceğine ilişkin istihbarat bilgisini İl Emniyet Güvenlik Komisyonu ile paylaşıp paylaşmadığını sordu. “Hayır” cevabı üzerine Belen, Hayal’in yaşadığı Pelitli’nin Jandarma alanı olduğunu, bu komisyonda İl Jandarma Komutanı olduğunu hatırlatarak “Neden sunmadınız” demesi üzerine Akyürek şu cevabı verdi:
“Terörle Mücadele Şube, toplantı öncesinde şubelerden gündeme gelmesi gereken konuları toplar. Ama İstihbarat Şube Müdürümüz [Engin Dinç] bu bilgiyi bildirmemiş. Ajana dayalı, hassas bilgiyi o gündeme getirmeden kullanmam beni ne duruma düşürür?”
Cerrah’ın imha talebi
Duruşmada, Akyürek’in, Cerrah’ın kendisinden Trabzon’dan İstanbul’a yazılan Dink’in öldürüleceğine ilişkin yazıyı imha etmesini istediği iddiası da gündeme geldi.
Akyürek, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talebi üzerine, cinayetin ardından elindeki bilgileri, Dink’in öldürüleceğine ilişkin Şubat 2006 tarihli istihbarat raporunu Erdoğan’a ilettiğini belirtti.
Toplantıya dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun da katıldığını söyleyen Akyürek, “Cerrah’ın yazıyı imha etmem yönündeki talebini Başbakan’a ilettim” dedi.
Mahkeme heyeti “Başbakan’a bu talebi ilettiniz mi” diye yeniden sordu, Akyürek “İlettim” diye cevapladı.
Akyürek’in sorgusunun ardından mahkeme öğle arası verdi. Duruşma tutuklu sanıklardan mülkiye müfettişi Şükrü Yıldız’ın savunmasıyla devam ediyor. (EA)