“Sesimize Ses Verin ki Daha Gür Çıksın”

Kaybedilen yakınlarının akibetini sormak ve faillerinin yargılanmasını talep etmek için cumartesi günleri Galatasaray Meydanı’nda toplanan Cumartesi Anneleri/İnsanları, eylemlerinin 611. haftasında  47 gündür haber alınamayan Müjgan Ekin’in ve 9 gündür haber alınamayan Taşkın Yasak’ın akıbetini sordu.

Ekin ve Taşkın’ın yanı sıra üç gün önce hayatını kaybeden ilk Cumartesi İnsanları’ndan Asiye Ana’nın, 54 haftadır dosyasında bir sanık ismi bulunmayan Cumartesi İnsanları’nın avukatı Tahir Elçi’nin ve bugün Cizre’de oturmalarını gerçekleştiremeyen Cumartesi İnsanları’nın da anıldığı oturmada insan hakları ve adalet vurgusu yapıldı.

İHD adına ortak açıklamayı okuyan Mukaddes Şamiloğlu, Türkiye’nin İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni ilk imzalayan ülkelerden biri olmasına rağmen 68 yıldır bu topraklarda insan haklarının sistematik bir şekilde ihlal edildiğini belirtti.

“Güvercin anatlı kızımı sizden istiyorum”

Eylemde,  İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Asiye Karakoç’un oğlu Hasan Karakoç da bulunuyordu.

Karakoç, bin yıl geçse de kayıplarının akıbetini aramayı sürdüreceklerini belirtti.

Müjgan Ekin’in babası Esat Ekin de her türlü devlet kurumuna başvurmasına rağmen kızının akıbetini öğrenemediğini belirterek şunları söyledi.

“Düşünüyorum; benim kızım nerededir, nerede olabilir? Benim kızımın adı Müjgan, ama ben ona hep güvercinim derdim.  Benim kızım devletin elinde, bize haber verilmiyor.

“Soruyorum, neden korktunuz sevgiye uçan güvercin kanatlı bu çocuktan? Bu çocuklar size ne yaptılar? Diyorsunuz ki; ileri demokrasi, hukuk, adalet.  Biz 50 gündür bekliyoruz, her şeyi tespit etmenize rağmen niye benim kızımı bulamıyorsunuz?

“90’lı yıllara mı döndük diye düşünüyorum, o yıllarda da binlerce insanı katletiniz.  Kızım sizin elinizde ve işkenceye uğruyor, biliyorum. Ben güvercin kanatlı kızımı sizden istiyorum. Bundan mükellefsiniz. “Biz acılarımızı hep içimizde tutuyoruz. Ama bilsinler ki, bizi bin defa da öldürseler biz vazgeçmeyeceğiz.  Onlara öfkeliyim ama onların çocukları hala benim çocuklarımdır, bunu bilsinler.”

“Benim kızım, bu ülkenin çocuğu”

Görgü tanıklarının ifadelerine göre, kızının en son Batıkent semtinde bir taksiye bindirildiğini öğrendiğini anlatan Ekin, “Bu ülkenin cennet olabilmesi için neden illaki karanlıklara gömülmesini istiyorsunuz?  Neden bizim çocuklarımızı karanlıklarda kaybediyorsunuz? Ne istiyorsunuz? Nereye kadar çocuklarımızı kaybedeceksiniz? Müjgan benim kızım, ama bence o bu ülkenin çocuğu, hepinizin çocuğu” dedi.

“Tek bir annenin daha gözü yaşlı kalmasın”

Eylemde ayrıca kendisinden dokuz gündür haber alınamayan Taşkın Yasak’ın eşi Burcu Yasak’ın mesajı okundu. 

Diyarbakır’da yaşayan Yasak Ailesi, 1 Aralık 2016’dan beri haber alamadıkları Taşkın Yasak’ın gözaltına alındığını düşündüklerini açıkladı. Eyleme bir mesaj göndererek katılan Taşkın Yasak’ın eşi Burcu Yasak ise duygularını şu şekilde ifade etti:

“Kayıp acısı... Nerede, kim yaptı, canı acıyor mu soruları… Taşkın, hayalleri olan tutulacak sözleri olan, kısacası daha yapacak çok şeyi olan biri. Tek başıma sesimi duyuramıyorum, sesime ses verin ki daha gür çıksın. Tek bir annenin tek bir eşin daha gözü yaşlı kalmasın. “ (GK/YY)