Haberin Kürtçesi için tıklayın
Diyarbakır’ın Sur ilçesinin altı mahallesindeki sokağa çıkma yasağı, yarın birinci yılını dolduruyor.
Öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin anmasıyla da gündeme gelen Dört Ayaklı Minare ve diğer birçok tarihi yapının da içerisinde bulunduğu altı mahallede yaşayanlar da Mart ayında zorla göçe maruz kaldı.
İnsansızlaştırılan, yıkılan bölgenin durumuyla ilgili, Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen ile konuştuk.
“Mahalleli evlerini terk etmek zorunda kaldı”
Elçi’nin vurulduğu Dört Ayaklı Minare önüne de son bir yıldır giriş kapalı olduğundan, anma 10 metre yakında yapıldı.
Avukat Özmen, 2 Aralık 2015’ten beri Sur’un altı mahallesinde sokağa çıkma yasağının sürdüğünü söyledi:
“Bu sokağa çıkma yasağı, yarın birinci yılını dolduruyor. Minare de yasağın kapsamındaki alan içinde bulunuyor. Dolayısıyla o bölgeye giriş-çıkış yasaklı.
“Çatışmaların yaşandığı süreçte o mahallede yaşayan vatandaşların hepsi evlerini terk etmek zorunda kaldı. Mart 2016 itibariyle, o altı mahallede yaşayan da kalmadı.”
Tahir Elçi anması da Valilik izniyle yapıldı
Diyarbakır Valiliği de 21 Temmuz’da ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamındaki yetkileriyle, 16 Ağustos’ta kentte toplantı ve gösteri yürüyüşlerini yasakladı.
Ahmet Özmen, “Bu yasakla tüm mahalle, cadde ve sokaklar için geçerli olmak üzere basın açıklaması yapmak, stand kurmak, yürüyüş yapmak gibi tüm etkinlikler yasaklanmış oldu” dedi.
Özmen, 28 Kasım’daki Tahir Elçi anması için, bir defalığına mahsus olmak üzere Valilikten izin alarak anmayı gerçekleştirdiklerini belirtti.
“Dört Ayaklı Minare’nin ise tam önüne gidemedik, çünkü minarenin olduğu bölge 2 Aralık 2015’ten beri yasaklı.”
“Sur ilçesi, Diyarbakır’ın özüdür”
Özmen, Sur ilçesinin ve Diyarbakır genelinin bu yasaklardan nasıl etkilendiğini ise şöyle özetledi:
“Diyarbakır’ın kendisi aslında Sur ilçesidir. Suriçi, yani Sur ilçesi, binlerce yıllık tarih barındırıyor. Diyarbakır’ın özü burası. Çatışmalarla ne yazık ki kültürel yaşam, tarihi alanda ciddi bir tahribat yaşadı.
“İlçe önce ciddi tahribata uğradı. Sonrasında da yıkımlar yapıldı, yıkımların oranını giremediğimiz için göremiyoruz. Kamyonlarla uzun süre moloz taşındığı için yıkım yapıldığını biliyoruz.
“Sur ilçesi ayrıca Diyarbakır ekonomisi açısından da reel sektörün bulunduğu mühim bir ilçe. Banka şubeleri, esnafların çoğu burada. Ekonomik açıdan da tarihi ve kültürel açıdan da yasaklar büyük yıkım yarattı.
“Altı mahallede yaşayanlar açısından da etraftaki esnaf açısından da büyük zarar oluştu. Bu zararın, gerçek zararı karşılayacak rakamlarda tazmin edilmesi gerekiyor.”
Acele kamulaştırmaya karşı davanın sonucu bekleniyor
Ahmet Özmen yasakların kaldırılması için açtıkları davanın reddedildiğini hatırlattı, “Sokağa çıkma yasaklarının, hele ki bir yıldır süren yasağın, yaptığımız her açıklamada hukuksuz olduğunu dile getirdik, kaldırılmasını talep ettik” diye konuştu.
TIKLAYIN - DİYARBAKIR BAROSU SUR'DAKİ ACELE KAMULAŞTIRMAYA DAVA AÇTI
25 Mart 2016’da da Sur ilçesinin, sadece çatışma olan 6 mahallesi değil, 16 mahallesi için acele kamulaştırma kararı alındığını hatırlatan Özmen, sözlerine şöyle devam etti:
“Kamulaştırma kararı, ilçenin yüzde 82’sine tekabül ediyor. Bu karara karşı da Danıştay 6. Dairesi’nde dava açtık. Dava birçok usul hatalarıyla yürüyor. Oysa usul gereği, Haziran ayı itibariyle sonuçlanması gerekiyordu. Bugünlerde karar çıkmasını bekliyoruz. Yürütmeyi durdurma talebimiz ise reddedilmişti.”
“Yetkililer kamuoyunu bilgilendirmiyor”
Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, Diyarbakır’da 11 eserin tahrip olduğunu, aralarında Dört Ayaklı Minare’nin de olduğu eserlerin restore edileceğini 3 Kasım’da açıklamıştı. Ertem’in açıklamasına göre, Dört Ayaklı Minare için projelerin hazırlatılması ve restorasyonunun gerçekleştirilmesi için ihale süreci tamamlandı.
Ahmet Özmen ise yetkililerin kamuoyuna doyurucu bilgi vermediğini, hangi mahallede ne yapılacağına dair, restorasyonunu olup olmayacağına dair bilgilerinin olmadığını söyledi.
Sur'da yasaklar |
Suriçi’ndeki Cevatpaşa, Fatihpaşa, Dabanoğlu, Hasırlı, Cemal Yılmaz ve Savaş Mahallelerinde ve Gazi Caddesi'nde 2 Aralık 2015’te ilan edilen yasağa 11 Aralık’ta 17 saatliğine ara verildi. 14 Aralık 2015’te altı mahalle ve bir caddede daha yasak ilan edildi. Gazi Caddesi'nde yasak 30 Aralık 2015'te sona ererken, Cevatpaşa, Fatihpaşa, Dabanoğlu, Hasırlı, Cemal Yılmaz ve Savaş mahallelerinde yasak devam etti. 27 Ocak 2016’da kaymakamlık, Suriçi’nde bulunan Abdaldede, Alipaşa, Lalebey, Süleyman Nazif ve Ziya Gökalp Mahalleleri ile Melikahmet Caddesinde sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini duyurdu. 3 Şubat 00:00’dan itibaren de Camii Kebir, Camii Nebi, İskenderpaşa ve Melikahmet mahallelerine getirilen yasakla ilçenin tamamı yasaklanmış oldu. 15 mahallede yasak sürerken, 3 Şubat’ta Abdaldede, Alipaşa, Lalebey, Süleyman Nazif, Ziya Gökalp, Camii Kebir, Camii Nebi, İskenderpaşa ve Melikahmet mahallelerindeki yasak kaldırıldı. 6 mahallede yasak sürüyor. |
Sur ilçesi hakkındaSur İlçesi, Diyarbakır’ın dört merkez ilçesinden biridir. 2008 yılında, 5747 sayılı kanunla ilçe oldu. Sur adını, ilçe merkezi ile çevirili bulunan Diyarbakır surlarından alıyor. Belediye başkanları: Fatma Şık Barut, Seyid Narin (DBP) Kaymakam: Dr. Memduh Tura Sur ilçesi, Dicle Nehri’nin kenarında, denizden 660 metre yükseklikte, Karacadağ’ın lavları üzerine kurulmuştur. Toplam yüz ölçümü 1.132 Km2 dir. Rakımı 660 metredir. Kuzeyde; Eğil, Dicle, Hani, Kocaköy, Doğuda; Hazro, Silvan, Bismil, güneyde; Çınar, Bağlar, batıda; Yenişehir ilçeleriyle komşu. İlçede 53 mahalle bulunuyor. İlçede egemen olmuş büyük uygarlıkların bıraktıkları izlere ve çok sayıda tarihi eserlere, ilçenin her yerinde rastlamak mümkündür. Sur ilçesinin tarihi eserleri Yaklaşık 5 km uzunluğu ile Dünya Kültür mirası olmaya aday Diyarbakır Surları ilçenin en önemli tarihi eserlerinden biri. * Eski Diyarbakır evleri * Cahit Sıtkı Tarancı, Ziya Gökalp ve Ahmet Arif Müze Evleri, * On Gözlü Köprü, * Arkeoloji Müzesi, * Kadı Hamamı Camiler * Behrampaşa, Fatihpaşa (Kurşunlu), Safa Parlı, Melik Ahmet Paşa, Ali Paşa, Aynalı Minare, Nasuh Paşa, Hz. Ömer, Nebi ve Şeyh Mutahhar Camileri. * Hz. Süleyman Camii ve içinde bulunan 27 sahabe makberleri, * Anadolu’nun en eski ve ilk ibadete açılan, avlusunda bulunan şadırvanı, çeşitli devirlere ait kitabeleri ve İslam dünyasında beşinci Harem-i Şerif olarak bilinen Diyarbakır Ulu Camii * Dört Ayaklı Minare, Kiliseler * Meryem Ana Kilisesi, İçkale ve Saint George Kilisesi, Mar Petyun Keldani Kilisesi, Ermeni Protestan Kilisesi, Ermeni Katolik Kilisesi, Surp Giragos Kilisesi, Köşkler * Gazi Köşkü, Erdebil Köşkü Hanlar * Deliller (Kervansaray) ve Hasanpaşa Hanları. |
(AS)