Diyarbakır’ın Lice ilçesindeki protestoya karakoldan ateş açılmasıyla öldürülen 18 yaşındaki Medeni Yıldırım ile ilgili davanın beşincisi duruşması bugün Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Davanın esasına dair mütalaasını veren savcı davanın tek sanığının beraatını talep etti.
Hakkında “haksız tahrik altında olası kastla öldürme” suçundan 18 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan ve tutuksuz yargılanan er A.Ç. duruşmaya, Kocaeli'den Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Duruşmada ayrıca Yıldırım'ın annesi Fahriye Yıldırım ve avukatları vardı.
Savcı: Asker havaya ateş açtı, Yıldırım öldü
Dicle Haber Ajansı’nın haberine göre, savcı mütalaasında, “28 Haziran 2013’teki kalekol protestosunda yüzleri kapalı bir grubun karakol önünde eylem yaparak yolu kapattığını, grup içinden bazı kişilerin karakola el yapımı patlayıcı ve molotofkokteyli attığını, iş makinesi ve karakol önündeki çadırların yakıldığını” ileri sürdü.
Mütalaada, “kalekol protestosunda olayların büyümesini engellemek ve kitleyi dağıtmak için karakolda görevli askerlerin havaya atış açtığı” iddia edildi.
Savcı, askerlerin havaya ateş açtığı sırada Medeni Yıldırım'ın vücuduna isabet eden mermiyle yaralandığını, hastanede hayatını kaybettiğini söyledi.
Otopsi sırasında Yıldırım'ın vücudunda mermi çekirdeği bulunmadığını ifade eden savcı, olay yerinde çok sayıda boş kovan bulunduğunu belirtti.
Yıldırım'ın vücudunda mermi çekirdeği bulunmaması nedeniyle, sanık ere ait silahtan çıkan mermi ile hayatını kaybettiğine dair tespit yapılamadığını ileri süren savcı, sanığın da ifadesinde olay anında silahıyla hiç ateş etmediğini söylediğini ileri sürdü.
“Gerçek faillerin bulunması için” suç duyurusu
Sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak somut ve inandırıcı delil bulunamadığını belirten savcı, davanın tek sanığı olan A.Ç.’nin beraatını talep etti.
Savcı, olay ile ilgili gerçek fail veya faillerin tespit edilmesi amacıyla Lice Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasını da istedi.
“27 silah kullanıldı, bir kişiye dava açıldı”
Savcının esas hakkındaki mütalaasına katılmayan Yıldırım ailesinin avukatı Reyhan Yalçındağ ise, olayla ilgili etkili ve yeterli bir soruşturma yürütülmediğini vurguladı.
Olayda 27 farklı silah kullanıldığını hatırlatan Baydemir, “Buna rağmen bu silahları kullanan tek bir kişi hakkında dava açılmamıştır. Bu raporlarla mevcuttur. Buna rağmen tek bir sanıkla bu dava yürütülmüştür. Yargılama eksik yürütülmüştür” dedi.
Sanık avukatı, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını yapmak için süre istedi.
Kısa bir ara veren mahkeme heyeti, dava dosyasındaki eksikliklerin tamamlanması ve avukatlara savunma yapmaları için süre vererek duruşmayı Kasım ayına bıraktı.
Ne olmuştu? |
Medeni Yıldırım Diyarbakır, Liceli. 18 yaşındaydı. 28 Haziran 2013’te Diyarbakır Lice ilçesine bağlı Hêzan-Kayacık’ta kalekol yapımını protesto eden ve “Barış İstiyoruz” pankartıyla yürüyen kalabalığa askerler ateş açtı, Medeni Yıldırım öldürüldü. Olayda sekiz kişi de yaralandı. Olayla ilgili önce Lice’de soruşturma açıldı. Yıldırım’la ilgili dosya görevsizlik kararıyla Lice Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Sonra da dosyaya gizlilik kararı konuldu. Olaydan bir yıl sonra, Mayıs 2014’te Yıldırım’ın vurulduğu görüntüler ortaya çıktı, jandarmaların kalabalığa ateş açtığı kesinleşti. Buna rağmen Yıldırım’ın ölümüyle ilgili o tarihte de hiçkimse suçlanmadı. Öldürülmesinden yaklaşık iki yıl sonra olay yerinde keşif yapıldı. Dava ise ancak Eylül 2015’te açılabildi. Cumhuriyet Savcısı Yunus Ferhat Sorgut, hazırladığı iddianamede Medeni Yıldırım’ın karakola taş atanları izlediğini söyledi. Savcı, şüpheli asker A.Ç.’nin “haksız tahrik altında olası kasıtla ateş ederek Yıldırım’ın ölümüne neden olması” nedeniyle Türk Ceza Kanunu'nun kasten öldürmeyi düzenleyen 81. ve olası kasıtı içeren 21/2 maddelerinden yargılanmasını istedi. A.Ç. ise savunmasında olay sırasında nizamiye nöbet kulübesinde kendisinin bixi marka silahın başında olduğunu, silahın kurma kolunu çektiğini ancak ateş etmediğini belirterek suçlamayı kabul etmedi. Olayla ilgili İçişleri Bakanlığı müfettişlerince hazırlanan rapor üzerine Kayacık Karakol Komutanı, silah kullanma emri veren Jandarma Özel Harekat Tim komutanı ve karakolda görevli askerler hakkında “görevi kötüye kullanma” ve “taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma” iddiaları başlatılan soruşturmada da takipsizlik kararı verildi. |
(AS)