Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin yeniden görülen davanın altıncı celsesinin ilk duruşması bugün (10 Ekim) Çağlayan'daki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
35 sanıklı davanın duruşmasında tutuklu sanıklar Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer, tutuksuz sanıklar Faruk Sarı, Ahmet İlhan Güler, Reşat Altay, Sabri Uzun, Celalettin Cerrah, Ercan Demir, Muhittin Zenit, Engin Dinç, Hasan Durmuşoğlu ile Erhan Tuncel de duruşma salonunda yer aldı.
Ayrıca Tamer Bülent Demirel, Osman Gülbel, Ali Poyraz, Ogün Samast, Yasin Hayal, Şükrü Yıldız, Mehmet Ali Özkılınç SEGBiS aracılığıyla bulundukları cezaevlerinden duruşmaya katıldı.
Engin Dinç'in sorgusu
Davaya sanıklardan cinayet öncesinde Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olan Dinç'in sorgusuyla devam edildi. geçildi. 2013'te terfi ettirilerek İsithbarat Daire Başkanı yapılan Dinç yeniden yargılama başladığından beri “terörle mücadele gündemini” gerekçe göstererek duruşmalara katılmıyordu.
“Tedbir alma yetkim yok”
* Duruşmada Dinç'e ilk soruyu Cerrah'ın avukatı sordu. Dünkü duruşmada olduğu gibi Koruma Yönetmeliği'nin 11. maddesinde tehlike altındaki kişilerin korunması sorumluluğunu hatırlatan avukat “Siz Hrant Dink'i korumak için her şeyi yaptınız mı?” diye sordu.
Dinç “Biz İstihbarat Daire Başkanlığı'nı bilgilendiririz, onlar ilgili makama aktarır. Tedbir alma yetkimiz yok” cevabı verdi.
* Ardından Demir'in avukatı İsmail Emre Telci sorular yöneltti. Telci, Dinç'e iddianamede yer alan bilgisayarların imhasını, F4 raporundaki “öldürecek” ifadesinin “ses getirecek eylem” ile değiştirilmesini ve Tuncel ile görüşmeyi sordu.
İmha edilen server
İsmail Emre Telci (İET): 'Harddiskin sahte evraklar düzenlenerek imha edildiğini tespit ettik' dediniz. Bu terör suçlamasına esas teşkil etti. Bunun esasen bir sunucu olmadığı, bir arayüz olduğu ortaya çıktı. Hala imha edildiği görüşünde misiniz?
Engin Dinç (ED): 2015'te yazı geldi, Daire Başkanlığı'nda 10 kişilik ekip oluşturuldu. O ekip savcılık talimatıyla hareket etti. O arkadaşlara sormak lazım. [Acer marka bilgisayarın veri depolama kapasitesi olmadığı yönelik rapora ilişkin] Ayrıca, flash bellek takar hepsini yaparsınız. Onu çalışma yapan arkadaşlara sorun. İmha edilen bir server olduğu kesin.
İET: Daha önceki ifadenizde “sahte bir evrak bulundu” dediniz. Nedir bu delil. Etik bulmuyorum bunu. Siz sanıksınız. Buna delil diyorsanız çok güçlü bir şekilde demeniz gerek.
“'Ses getirecek eylem' ifadesini ben yazmadım”
İET: Siz son paragrafta düzenleme yaptığınızı söylediniz. “Ses getirecek eylem”in bombalama gibi anlama gelebileceği üzerine onlarca örnek verilmiş. Bu beyanı sizin koymanız neyi değiştirir ya da değiştirmez?
ED: O düzeltmeyi ben yapmadım. Bu iddia ispatlanmalı. Böyle bir emir verdiysem bu emri veren de yapan da suçludur.
Tuncel ile görüşme
İET: Özkan Mumcu'nun ifadesine göre, Erhan Tuncel ile 20-25 dakika yalnız görüşmüştünüz. Ne konuştunuz?
ED: Görüşmenin amacı elemanla buluşma, bilgi alışverişi değildi. Bu eleman görüşmek istemiyor, bilgi vermiyor diye bir sıkıntı vardı. Madem böyle önemli konuda önemli haber verdi ilişkiyi devam ettirmeliyiz diye görüştüm. Ben bu tıkanıklığı gidermek için çağırdım. Ne konuştuğumuzu Tuncel'e sorun.
Hayal'in telefonları
* Dink ailesi avukatı Hakan Bakırcıoğlu'nun "Şüphelinin telefon irtibatının kesilmesi eyleme geçeceğinin göstergesi midir" diye sordu. Dinç de, "Evet gösterge sayılır" yanıtını verdi.
Dinç'i görevden kim aldı?
* Dink ailesi avukatlarından Bahri Belen, Dinç'in “Görevden ayrılmadım, alındım” sözlerini hatılattı.
Bahri Belen (BB): Görevi bırakmadığınızı, alındığınızı belirttiniz. Eğer bu durum davayla ilgiliyse sizi hangi birim, kim görevden aldı?
ED: Ben görevden alınmayı hazmedemedim. Neden görevden alındığımı sordum. 'Başka biriyle çalışmak istiyoruz' dendi. Aradan yıllar geçti. Bu cinayetin işleneceğine ilişkin tek bilgi belge bizdeydi. Cinayetten sonra bu işten menfaatleri olan bazı grupların olduğu değerlendiriyor. Dinç olarak yargılanıyorum ama İstihbarat Daire Başkanı söyledi diye yansıyor basına.
* Reşat Altay'ın avukatı Yavuz Selim Baydar da Dinç'i görevinden dolayı tebrik etti. Baydar, Dinç'e "Karanlık odağın 2002 yılından itibaren tetikçi arayışına girdiği görülüyor. Dosyalara yansımamış bilgileri ulaştınız mı" diye sordu ancak Dinç yanıt vermedi.
Dinç, Baydar'ın "Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlileri Özkan Mumcu veya Mehmet Ayhan'ı arama ihtiyacı duydunuz mu" sorusuna da "Bu işin birinci sorumlusu Ahmet İlhan Güler onu aradım. İkinci sorumlu İstihbarat Daire Başkanı Yardımcısı onu da aradım" dedi. Avukat Baydar sorularını "Görevinizde başarılar dilerim" diyerek sonlandırdı.
Jandarma bağlantısı
* Zenit'in avukatı Gönül Songur Dinç'e jandarma soruşturması ile ilgili belgeleri sordu.
Gönül Sungur (GS): Baştan beri jandarma ayağına dikkat edilmesi talebimiz oldu. Siz bu soruşturmanın hem sanığı, hem de bilgi alınan makamın başısınız. Jandarma ile ilgili tespitler ilk ne zaman ortaya çıktı?
ED: 2015'te yetkilendirildik. Aslında çok zorlu bir süreç oldu. HTS kayıtlarının sisteme yüklenmesi üç ayı buldu. Türkiye'nin gündemi belli. Yüklemeleri Haziran'da bitirdikten sonra HTS kayıtlarını yükledikten sonra ulaştık. Neredeyse bir yıl oldu bilgilere ulaşılalı.
Duruşma, Dinç'in sorgusuyla devam ediyor.
Engin Dinç hakkında
İstihbarat Daire Başkanı. 26 Ağustos 2004 -19 Eylül 2006 döneminde Trabzon İstihbarat Şube Müdürüydü.
Trabzon’da TAYAD’lılara [Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Dayanışma Derneği] linç girişimi, Mc Donald’s bombalanması ve Rahip Santoro’nun öldürülmesi, McDonald’s bombalanması faillerinden Erhan Tuncel’in soruşturma dışı tutulması ve muhbir yapılması bu dönemde yaşandı.
Trabzon'a Emniyet müdürü olarak atanan Reşat Altay’ın kendi kadrosuyla çalışmak istemesi üzerine, Dink’in katlinden yedi ay önce valilik onayıyla Hukuk İşleri ve Soruşturma Şube Müdürlüğü ve Bilgi İşlem Şube Müdürlüğü’ne alındı. Eylül 2006’da da istihbarat şube müdürü olarak Afyon’a atandı, yerine Faruk Sarı geldi.
19 Ocak 2007’de Hrant Dink katledildiğinde Afyon’a görevliydi. TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nda Hrant Dink Cinayeti kapsamında 28 Şubat 2008’de dinlendi.
Polis Baş müfettişi olarak 30 Nisan 2013’te Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığına getirildi. Özel kalem müdürü olarak da Muhittin Zenit atandı.
Hrant Dink cinayeti davasında "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi ve görevi kötüye kullanma" suçlarından 15 yıl 6'şar aydan 22'şer yıla kadar hapis istemiyle tutuksuz olarak yargılanıyor. Yeniden yargılama başladığından bu yana "terörle mücadele gündemi" gerekçesiyle duruşmalara katılmamıştı. (EA)