Haberin Kürtçesi için tıklayın
Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Afganistan’da 42 hasta ve çalışanının ölümüne sebep olan geçen yılki Kunduz saldırısının yıldönümünde yayınladığı açıklamada, son bir yıl içinde yalnızca Suriye ve Yemen’de MSF’ye ait veya MSF tarafından desteklenen 77 hastanenin saldırıya uğradığını ifade etti.
Ekim 2015’te Kuzey Atlantik Paktı’na (NATO) bağlı Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Hava Kuvvetleri, Afganistan’ın Kunduz kentinde bulunan Sınır Tanımayan Doktorlar’a (MSF) ait bir travma hastanesine hava saldırısı düzenlemişti.
TIKLAYIN - MSF: KUNDUZ İÇİN BAĞIMSIZ SORUŞTURMA
42 hasta ve çalışanın hayatını kaybettiği saldırının ardından, bölgedeki tam teşkilatlı tek sağlık tesisi olan hastane tamamen kullanılamaz hale gelmiş ve MSF Kunduz’daki faaliyetlerini durdurma kararı vermişti.
Saldırı sonrasında ABD Başkanı Obama MSF Başkanı Dr. Joanne Liu’yu arayarak özür dilemiş ve hayatını kaybedenlerin ailelerine tazminat ödeneceğini açıklamıştı. MSF ise bağımsız soruşturma talebini bugüne dek sürdürdü.
“BMGK kararına rağmen hiçbir şey değişmedi”
Kunduz saldırısının ardından Mayıs 2016’da oybirliğiyle kabul edilen, savaş bölgelerinde sağlık tesislerini korumaya yönelik Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararına rağmen, MSF son beş ay içinde hiçbir şeyin değişmediğine dikkat çekti.
Geçen hafta da Halep’te dört hastanenin yerle bir edildiğini hatırlatan MSF, “Hastanelerin bombalanmasına karşı önerge imzalayanlar, aynı zamanda bu bombardımanları gerçekleştirenler veya katkıda bulunanları” ve saldırıları kınadı.
28 Eylül'deki son BMGK toplantısında ikinci kez davetli olarak hükümetlere seslenen MSF Uluslararası Başkanı Dr. Joanne Liu, geçtiğimiz hafta Birleşmiş Milletler ve Suriye Kızılayı’nın insani yardım konvoylarına ve Halep’in yakınında bir hastaneye düzenlenen saldırıları hatırlatarak “Suriye’deki savaşın gidişatının insanlık sınırlarını zorladığını" söyledi.
MSF: Savaş alanından çekilmeyeceğiz
MSF’nin Brüksel’deki Genel Direktörü Christopher Stokes “Biz savaş alanından çekilmeyeceğiz” açıklamasını yaptı.
“Savaş kanunlarına göre hastanelerin korunması ve askeri hedeflerle sivil bölgeleri birbirinden ayırmak, savaşan tarafların sorumluluğudur.”
“MSF 40 yıldan uzun bir süredir savaş bölgelerinde sağlık tesislerine saldırılmaması için savaşan taraflarla görüşmelerini sürdürüyor. Sağlık tesislerinin korunması için mücadele etmeye devam edeceğiz.”
“Halepli doktorlar bölgeyi terketmiyor”
Sınır Tanımayan Doktorlar’ın Türkiye sözcüsü Serap Öztürk de şunları söyledi:
“Kunduz, Yemen, Suriye... Bu korkunç şiddet sarmalında artık ölümü göze almadan hayat kurtarmamız mümkün mü bilmiyoruz.”
“Halep’te dört gün içinde dört hastane vuruldu. Doğu Halep’te yalnızca bir travma hastanesi kaldı. Yaralılar tedavi görebilmek için durumu daha ağır olanların ölmesini bekliyor.”
“Halepli doktorlarsa ‘Her an ölmeye hazırız’ diyerek bölgeyi terketmeyi reddediyor. Defalarca yaptığımız çağrıyı yineliyoruz: Sivillere ve hastanelere yönelik saldırılar durdurmalı ve yaralıların tahliyesine izin vermeli.” (AS)
* Fotoğraflar: MSF, Kunduz