İki Eski Mülkiye Müfettişinin "Kovuşturmanın Durdurulması" Talebine Ret

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin yeniden görülen dava bugün (26 Eylül) Çağlayan'daki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediliyor.

35 sanıklı davanın beşinci faslı 26, 27, 29 ve 30 Eylül'de devam edecek.

Beşinci faslın bugün yapılan ilk duruşmasına tutuklu sanıklar Ali Fuat Yılmazer, Ramazan Akyürek, tutuksuz sanılar Celalettin Cerrah, Ahmet İlhan Güler, Sabri Uzun, Mehmet Ayhan, Ercan Demir, Onur Karakaya, Faruk Sarı ve Erhan Tuncel katıldı.

Duruşmaya, Ogün Samast, Yasin Hayal, Hamdi Egbatan, Osman Gülbel, Ali Poyraz, Şükrü Yıldız, Mehmet Ali Özkılınç SEGBİS aracılığıyla görüntülü ve sesli olarak katıldı.

Gelen evrakların okunmasıyla başlanan duruşmada, mahkeme Danıştay'ın, 15 Temmuz darbe girişimi soruşturmasında tutuklanan, Hrant Dink davası sanığı da olan dönemin Mülkiye Başmüfettişi Şükrü Yıldız hakkındaki soruşturma iznini kaldırmasını görüştü.

Mahkemenin sanık, sanık avukatı, savcı ve Dink avukatlarına görüşlerini sorması üzerine, sanık avukatı soruşturmanın “ölü doğmuş” olduğunu söyleyerek, kovuşturmanın durdurulmasını talep etti.

Avukat Bakırcıoğlu'nun itirazı

Savcı ve Dink ailesi avukatı Hakan Bakırcıoğlu ise kovuşturmanın durdurulması yönündeki talebin reddedilmesini istedi.

Anayasa Mahkemesi'nin Dink cinayeti ile ilgili etkin soruşturma yürütülmediği kararına atıf yapan mahkeme heyeti oy birliği ile Yıldız hakkında kovuşturmanın durdurulması yönündeki talebini reddetti. Mahkeme, Danıştay kararında adı geçen açığa alınan Ordu Vali Yardımcısı ve eski Mülkiye Başmüfettişi olan Mehmet Ali Özkılınç hakkında da kovuşturmanın durdurulmasına gerek olmadığı yönünde karar verdi.

TIKLAYIN - DANIŞTAY DİNK SANIĞI YILDIZ HAKKINDAKİ SORUŞTURMA İZNİNİ KALDIRDI

Mehmet Ayhan'ın savunması

Ara kararın ardından Dink cinayeti döneminde Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi görevlisi Mehmet Ayhan savunmasına geçildi.

Ayhan iddianamede yer alan hakkındaki suçlamalara atıfla savunma yaptı, Savcının, hakkındaki “Erhan Tuncel ile en uzun süre, kesintisiz görüşen” memur olduğu iddiasına ilişkin sorusunu yanıtladı.

"Tuncel'in Yardımcı İstihbarat Elemanı (YİE) yapıldığı dönemde Diyarbakır'da görevli idim. Tuncel'den önce Muhittin Zenit, Zenit'in tayinin ardından Özkan Mumcu, Mumcu'nun askere gitmesi üzerine ben sorumlu oldum."

Tuncel'in YİE'likten çıkarılması

Ayhan, Tuncel'in YİE'likten çıkarılması hakkında rapor yazdığı, çıkarıldıktan sonra da yaptığı görüşmeleri F3 ve F4 ile kayıt altına almadığı iddialarına ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:

“Tuncel'in YİE'likten çıkarılması bir anda olmadı. Üstlerimle istişare ettik, hatta amirim Ercan Demir de onunla görüştü. Ona göre rapor hazırladık. 

“Eğer eleman bilgi vermeye devam edecekse görüşme yapılabilir. Eleman hasmane tutum almaması için görüşmeler devam edebilir. Biz de kendisine elemanlıktan çıkartıldığını söylemedik ve görüşemeye devam ettik. Görüşmelere kendim karar vermedim. Üstlerimle beraber karar verdik.

“Görüşmelerin hepsini büroda bulunan YİE'lerle görüştüğümüz telefondan yaptım. Bu sürede Tuncel bize bilgi verseydi, F3 olmasa bile resmi yazı bir yazı yazılır, kayıt altına alınırdı.”

Tuncel ile buluşma

Ayhan, Dink davası yargılamaları boyunca kayıp olan ve soruşturma sırasında ortaya çıkan 12 Eylül 2006 tarihli, polis memurlarının Erhan Tuncel’le buluştuğunu ortaya çıkartan istihbarat raporuna ilişkin sorusu üzerine şöyle dedi:

“Bu sadece F3 buluşma raporudur. Görüşmede vardım. Tuncel bilgi vermediği için ayrıca bir F4 raporu hazırlamadık. F3 raporundaki F4 raporu vardır ibaresi yanlışlıkla orada kalmıştır.”

Tetikçi aranması

Ayhan, Yasin Hayal'in cinayet için tetikçi aradığını gizlediğine ilişkin soru üzerine "Bu iddia doğru değil" dedi.

"Zenit'le beraber çalışırken Zeynel [Zeynel Abidin Yavuz] ismi geçti ama devam eden teyit çalışmalarında bilgiye ulaşmadığımızdan yazıya geçilmedi.

Ogün Samast'ın ismini verme

Ayhan, Tuncel'in tetikçi Ogün Samast'ın ismini verdiğine ilişkin idialarına şöyle açıklık getirdi:

“Tuncel, olaydan sonra gözaltına alındığı İstanbul Emniyeti'ndeki ifadesinde, Samast'ın ismini bize daha önce bildirmediği için söylemediğini söylüyor. Tuncel'in olayın sıcağıyla verdiği ifadeler samimi, diğerleri çelişkili.”

(EA)