Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin yeniden görülen ve cinayette kamu görevlilerin sorumluluğunun da yargılandığı davanın dördüncü faslının ikinci duruşması bugün başladı.
Çağlayan'daki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasında
tutuklu sanıklar eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, eski emniyet amiri Ali Fuat Yılmazer ile tutuksuz sanıklar Erhan Tuncel, eski İstanbul Müdürü Celalettin Cerrah, dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, eski Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı, eski Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, polis memurları Onur Karakaya ve Mehmet Ayhan katıldı.
Sanıklar Yasin Hayal, Ogün Samast, Osman Gülbel ve Tamer Bülent Demirel de SEGBİS yöntemiyle duruşmaya katıldı.
Duruşmada dönemin Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi’nde amiri Ercan Demir'in çapraz sorgusuna devam edildi.
Demir dünkü savunmasında cinayette Jandarmanın sorumluluğuna dikkat çekmişti.
Demir'e ilk olarak Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakıcıoğlu soru sordu.
* Demir'e suça karışmış kişilerim Yardımcı İstihbarat Elemanı (YİE) olamayacağını hatırlatan Bakırcıoğlu, 2004'te hazırlanan üç raporda Tuncel'e ilişkin bilgi olduğunu, Tuncel'in McDonalds'ı bombalayan Yasin Hayal ile arkadaş olduğunun bu raporlarda yazıldığını belirtti.
Hakan Bakıcıoğlu (HB): Bu raporlara ilişkin bilginiz yok muydu? Ercan Demir (ED): Bilgim yok. HB: Bu raporlar Daire Başkanlığı'na gönderildi mi, yoksa Trabzon İstihbarat Şube'de kalan raporlar mı? ED: Hatırlamıyorum. HB: 26 Ekim 2004 hazırlanan raporda Yasin Hayal ile ilişkide olan mutemet düzeyde bilgi aldığınız bir kişi var mıydı? ED: Orada kastedilen kim bilmiyorum. |
* Bakrıcıoğlu, Demir'e cinayetten sonra Trabzon Emniyet Müdürlüğüne gelerek inceleme yapan müfettişlere Dink cinayetiyle ilgili 15 klasör sunulduğunu, ancak müfettişin bunları incelemediğine ilişkin iddiaları sordu.
HB: 2005'ten 2007'nn Ocak ayına kadar Tuncel'in olduğu 15 klasörü müfettişe götürdüğünüzü, müfettişin “ne yapacağım bunu, tespit ettiklerinizi getirin” dediğini söylediniz. Müfettiş kimdi? ED: Yanılmıyorsam Şükrü Yıldız'dı. HB: Yani, Şükrü Yıldız klasörleri incelemedi, sizin evrakları çıkarıp sunmanızı istedi. ED: Ben eşlik etmedim. Detayları Faruk müdürüm [Sarı] bilir. |
Söz konusu müfettiş Şükrü Yıldız, davada sanık olarak yargılananlar arasında.
* Dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olan Engin Dinç’in, Tuncel’le emniyette yaptığı görüşmeye ilişkin konuşan Demir, görüşmenin usullere aykırı olduğunu, görüşmeden sonra rapor tutulması gerektiğini belirterek “Engin Dinç’in kendisine sorarsınız” dedi.
* Bakırcıoğlu, cinayet tasarısının Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildirilip bildirilmediğini sordu.
HB: “Yasin Hayal'in Dink'i öldürmeyi tasarladığını savcılığa bildirdiniz mi? Bu konuda yetkili kişi siz değilseniz kim bildirmeli?” Sorusuna, “sorumlu şube müdürleridir” yanıtı vermişsiniz. ED: Muhatap adli birimlerdir. HB: Cinayete ilişkin tasarının Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığına aktarılması konusunda İstihbarat Şube Müdürü ile İl Emniyet Müdürü'ne öneride bulundunuz mu? ED: Bu anlamda katıldığım toplantıda görüşüm sorulmadı ondan sunmadım. |
* Bakırcıoğlu, Tuncel'in Şubat 2006'da, Hayal'in Dink'i öldüreceğine ilişkin bilgiyi vermesinin ardından, Yargıtay tarafından Dink'in “Türklüğü aşağıladığı” yönündeki davayı onadığını, 14 Temmuz 2006'da da “soykırım” dediği için yine “Türklüğü aşağılamak” üzerinden hakkında soruşturma açıldığını hatırlatarak, bu gelişmeler karşısında herhangi bir önlem alınıp alınmadığını sordu.
HB: Bu gelişmelerini Hayal'in cinayeti işlemesine uygun zemin oluşturma algısına yol açacağına ilişkin değerlendirme yaptınız mı? Ne gibi çalışmalar yaptınız? ED: Teknik takip yaptık, yazı yazdık. Yaptığımızın yetersizliği sorgulanabilir ama ona da yetişmek zorundasınız buna da yetişmek zorundasınız. Pek tabi olarak her gün her gün bu konuya bakılmadı. Ama bundan, bizim bu işi önemsemediğimiz sonucu çıkarılamaz. Yapılabildiğinin maksimumu yapıldı. Ogün Samast bilgisi yok, silah bilgisi yok. Her anlamda telefon dinlemeleri var. böyle bir olayın gerçekleşmeyeceğine dair bigiler var. Takip etmemiz gereken işler de var. Ama bu önemsenmediği anlamına gelmez. HB: Tüm bu gelişmeler yaşanırken, ayrıca bir değerlendirme yapmadığınız sonuca mı varabiliriz? ED: Yapılması gerekenleri, mevcut imkanlar içinde yaptık. HD: Karar onandı, itiraz reddedildi. Bu gelişmeleri gündeminize aldınız mı? Daha başka bir çalışma içine girdiniz mi? ED: Dink konusu sürekli konuşulan, değerlendirilen eldeki mevcut bilgilerle maalesef önlenemedi. Gerekli çalışma yapıldı. |
*Avukat Bakırcıoğlu, Ercan Demir’e telefon kayıtlarında Trabzon Jandarma İstihbarat Görevlisi Metin Yıldız’la iki kez telefon görüşmesi yaptığını sorması üzerine Demir, “Hatırlamıyorum” dedi. Metin Yıldız, Dink cinayetinde devam eden soruşturma kapsamında darbe girişimi sonrası gözaltına alınanlar arasında bulunuyor.
* Dink ailesi avukatlarından Bahri Belen de Demir'e Hayal'in daha ciddi takip edilip edilmediği konusunda bir çalışma yapıp yapmadığını sordu. Demir teknik takip yapılmaya devam edildiğini, telefon kayıtlarının cinayet sebebiyle, imha edilmesi gereken zamanda ihmal edilmeyip gönderildiğini söyledi.
* Belen'in, ilk tetikçi olarak adı verilen Zeynel Abidin Yavuz'un Kocaeli'ne gitmesinin ardından Hayal'in yeni tetikçi bulmak için takip edilip edilmediğini, buna ilişkin bilgilerin kayıp F65 raporlarında olup olmadığını sorması üzerine Demir “F5 raporlarında ciddi bir bilgi olsa, resmi yazıyla bildirilir” cevabı verdi.
Hakim: Emniyet hassas olmalıydı
Demir'in “önyargılı hareket ediyorsunuz” eleştirisi üzerine Bunun üzerine mahkeme başkanı şunu söyledi:
“Bu eylemle ilgili olarak elinizde ciddi doneler var. Dink'in ölüm atmosferi içinde olduğu bir durum var. Sonra, 9 No'lu raporda “öldürülecek, ses getirilencek eylem yapılacak” diye Yasin Hayal'den bahsediyorsunuz. Bu adam 2004'te Trabzon'da McDolnalds'ı bombalamış, bu kapasitede bir insan. Şubatta bu yapılıyor, Nisan'da Erhan Tuncel vasıtasıyla 'ikna edin, vazgeçsin' diyor. Tuncel Nisan'da 'ikna etmeye çalışıyorum' diyor. Demek ki ina edememiş.
"Sonraki aşamada bakıyoruz, 11 ve 12 No'lu raporlarar hiçbir şey yazılmamış. 'F5 de ne var' diyoruz 'yok ortada dinleme var' deniyor. Dinlemelerle ilgili bİr şey yok. Bu kadar ciddi durum var bundan sonra emniyetin daha hassas olması gerekirken, en azından Tuncel'in Hayal'in yanındakilerin fiziki takiplerinin yapılması gerekiyor.”
Telci: Jandarma ayağına daha hakim olabilseydik...
Hakimin konuşması üzerine Demirin avukatı İsmail Emre Telci “Biz en başından itibaren bu konuda Jandarma'nın sorumluluğuna dikkat çekiyoruz. Ancak soruşturmada gizlilik olduğundan elimizde kanıt yok. Eğer jandarma ayağına daha hakim lsaydık size daha fazla katkı sunabilirdik. Telefon kullanmamaları ama iletişimde olmaları jandarmayla irtibatta bulunmaları çok önemli doneler” dedi.
Kamu görevlileri davasıSavcı Gökalp Kökçü’nün hazırladığı, aralarında Engin Dinç, Ahmet İlhan Güler, Celalettin Cerrah ve Reşat Altay’ın da bulunduğu 26 sanığın yargılanmasının istendiği kamu görevlileri iddianamesi 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmiş ve ana davanın devam ettiği 5. Ağır Ceza Mahkemesine göndermişti. İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin dosyayı kabul etmemesi üzerine iki mahkeme arasındaki uyuşmazlık Yargıtay’a taşınmıştı. Yargıtay 5. Ceza Dairesi de, kamu görevlileriyle ilgili açılan davayı ana davayla birleştirmeye karar vermişti. Birleştirilen Dink cinayeti davasının ilk duruşmasında sanıklar Yılmaz Angın ve Ali Fuat Yılmazer mahkeme heyetinin tarafsız olamayacağı gerekçesiyle redd-i hakim talebinde bulunmuştu. Redd-i hakim taleplerinin reddedildiği davada Ordu Vali Yardımcısı eski Mülkiye Başmüfettişi Mehmet Ali Özkılınç hakkında hazırlanan iddianame de 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, davanın ilk duruşmasında tutuklu sanıklar Muhittin Zenit ve Özkan Mumcu’nun tahliyesine karar vermiş, mahkeme savcısı tahliye talepleriyle ilgili olarak itirazda bulunmuş ve karar düzeltmesi istemişti. Savcının talebini değerlendiren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi karar düzeltme talebini de reddetmişti. Ercan Demir ise 23 Haziran'daki duruşmada tahliye edilmişti. Jandarma soruşturmasıBunun yanı sıra, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Fethullah Gülen cemaatine yönelik olarak gerçekleştirilen soruşturmalar Dink soruşturmasına da sıçradı. Savcı Kökçü, daha önce cinayet mahallinde Jandarma görevlilerinin olduğunu HTS kayıtlarında tespit etmiş ama jandarmayı iddianameye dahil etmemişti. Bundan kısa süre sonra Kökçü soruşturmadan alındı. Darbe girişiminin ardından Kökçü yeniden soruşturmanın başına getirildi. Bunun üzerine 27 Temmuz’da bir yarbay, iki astsubay, bir uzman çavuş, bir yayınevi sahibi olmak üzere toplam beş kişi, 31 Temmuz'da aralarında askerlerin de bulunduğu 20 kişi, 6 Ağustos'ta da eski Trabzon İl Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Öz ile jandarma istihbarat görevlisi Adnan Acar ve Musa Yıldırım gözaltına alındı. 3 Ağustos'ta ise Fox TV Haber Müdürü Ercan Gün, Hrant Dink cinayeti soruşturması kapsamında gözaltına alındı. 3 Ağustos günü jandarma görevlilerinden Jandarma Uzman Çavuş Abdullah Dinç, 7 Ağustos'ta da dönemin Trabzon Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlilerinden Ergün Yorulmaz tutuklandı. |
(EA)