Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için buraya tıklayın
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) TIR'larını haber yaptıkları için yargılandıkları dava için bugün hâkim karşısındaydı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen üçüncü duruşmada, savcının, “davanın, Yargıtay 16. Daire'de görülen ve savcılar ile askerlerin yargılandığı, ‘Selam Tevhit davası’ olarak bilinen davayla birleştirilmesi talebi” mahkemece reddedildi.
Dava, 6 Mayıs 2016’ya bırakıldı.
Avukatları da reddetti
Duruşma saat 10:00'da başladı.
Duruşmaya CHP'li milletvekilleri Mahmut Tanal ile Sezgin Tanrıkulu ve HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan da katıldı.
Çağlayan’daki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada duruşma savcısı Evliya Çalışkan, Can Dündar ve Erdem Gül'ün yargılandığı MİT TIR'ları haberi davasının, Yargıtay 16. Dairede görülen ve savcılar ile askerlerin yargılandığı davayla birleştirilmesini istedi.
Can Dündar ve Erdem Gül'ün avukatları da davaların birleştirilmemesini talep etti.
Avukat Ergin Cirmen, “Anayasa Mahkemesi'nce sanıkların haklarının ihlal edildiği açıkça tescillenmiştir. Dosyaların birleştirilmesi talebi siyasilerin isteğidir ve bu nedenle gündeme gelmektedir” dedi.
Avukat Akın Atalay da şunları söyledi:
“Dava, basın kanununda yer alan 4 aylık sürenin geçmesinden sonra açılmıştır. Hak düşürücü süre geçmiştir. Kimse böyle bir davada sorumluluk almak istemiyor, ancak mahkemeler de görevden kaçamaz. Bu dosyanın Yargıtay'daki askerlerin yargılandığı davayla birleştirilmesi talebi reddedilmelidir.”
Mütalaa hazırlanacak
Savcılık, esas hakkındaki mütalaasını hazırlamak için süre talep etti. Mahkeme duruşma günü belirlemek için ara verdi.
Kısa süren duruşma sonrası mahkeme heyeti talebi değerlendirdi ve savcının birleştirme talebi reddedildi.
Mütalaanın hazırlanması için süre verildi.
“Beraata bir adım daha yaklaştık”
Can Dündar mahkemenin bu kararı reddetmesiyle ilgili, duruşma sonrası şu açıklamayı yaptı:
“Ergenekon'da bir örneğini gördüğümüz bir olayı bizde de denemek istediler. Bizi de ilgisiz bir davanın içine atıp belki uzun süre yargılamayı planlıyorlardı, bu plan çöktü. O açıdan ben bunu çok önemsiyorum.
Yaptığım gazeteciliktir ve öbür davayla hiçbir ilgisi olmadığını mahkeme oybirliği ile tescillemiş oldu.
Böylece ben beraata bir adım daha yaklaştığımızı düşünüyorum. Gözümüz aydın, darısı akademisyen hocalarımızın başına, onları da alıp gideceğiz buradan.”
Erdem Gül de bu karar sonrası biraz daha umutlandığını ifade etti.
Ne olmuştu? |
29 Mayıs 2015’te “İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar” manşetiyle yayınlanan MİT TIR’ları haberi hakkında “devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme”, “siyasi ve askeri casusluk”, “gizli kalması gereken bilgileri açıklama”, “terör örgütünün propagandasını yapma” suçlamalarıyla soruşturma başlatıldı. Can Dündar ve Erdem Gül, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 26 Kasım 2015 tarihinde tutuklandı. Sulh Ceza Hakimliği, tutuklama gerekçesi olarak “silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme”, “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askerî casusluk amacıyla temin etme” ve “devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama” suçlarını gösterdi. Dündar ve Gül’ün avukatları, 6 Aralık 2015’te anayasanın 19. ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 5. ve 10. maddelerinde yazılı “kişi güvenliği ve özgürlüğü” ile “ifade özgürlüğü”, anayasanın ise 26. ve 28. maddelerinde düzenlenen “düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü” ile “basın özgürlüğü” haklarının ihlal edildiğini belirterek Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Cumhuriyet Başsavcı Vekili İrfan Fidan imzalı ve 27 Ocak 2016 tarihli iddianamede her iki gazeteci için birer kez ağırlaştırılmış, birer kez de müebbet, 30 yıla kadar da hapis talep edildi. İki gazeteci de 26 Şubat’ta tahliye edildi. Dava sürüyor. |
(AS)