Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için buraya tıklayın
“2015 yılı Türkiye’nin tamamen otoriterleştiği bir yıl oldu. Bu nedenle temel hak ve özgürlükler tamamen korumasız kaldı. Böylece çok ciddi alarm seviyesinde hak ihlalleri yaşandı ve halen de yaşanıyor.”
İnsan Hakları Derneği (İHD) bugün, “Demokratik Devlete Gidiş Yolundan Dönüş, Yeniden Ulus Devlet: Otoriterizm” 2015 Yılı Türkiye Hak İhlalleri Raporunu açıkladı.
Raporda, 16 Ağustos 2015’te başlayan ve halen devam eden sokağa çıkma yasaklarından, 1 milyon 370 bin kişinin doğrudan doğruya etkilendiği ifade edildi.
Sokağa çıkma yasaklarında ortaya çıkan ihlaller şöyle:
Yaşam hakkı ihlalleri
16 Ağustos 2015 ile 31 Aralık 2015 arasında 126 sivil yaşamını yitirdi.
İşkence ve kötü muamele yasağı ihlalleri
Sokağa çıkma yasağı uygulanan yerlerdeki aşırı güç kullanımı, zırhlı araçlardan, tank ve toplardan yapılan ateş ile silahlı örgüt mensuplarının kullandığı silahların yaydığı gürültü ve sarsıntı sonucu meydana gelen korku ortamı başlı başına orada yaşayan insanlar üzerinde psikolojik bir işkence olarak kendisini gösterdi.
Güvenlik operasyonlarında gözaltına alma biçimi, gözaltı merkezlerine götürme sırasında geçen zamandaki uygulamalar ve gözaltı merkezlerindeki muameleler ile ilgili yapılan başvurularda sıkça işkence uygulandığına dair şikayetler ifade edildi.
Zorunlu göç veya tehcir
Sokağa çıkma yasağı ilan edilen ilçelerde toplam 1 milyon 300 bin civarında insan yaşıyor. Tahmini olarak nüfusun dörtte biri techir edildi.
Ayrıca güvenlik kuvvetlerinin yerleşim yerlerine müdahalesi sonucu çok sayıda ev, işyeri ve kamu binası zarar gördü.
Silahlı militanların kamu binalarına yerleşen güvenlik kuvvetlerine saldırıları ve misilleme adı altında yaptıkları saldırıları sonucunda da çok sayıda okul zarar gördü.
90’lı yıllarda devlet tarafından zorla boşaltılan 3 bin 428 köy ve mezradan sonra şimdi de başta Cizre, Sur, Silopi, Nusaybin, Dargeçit, Silvan, İdil olmak üzere çok sayıda ilçe, zorla boşaltmayla karşı karşıya kaldı.
Sağlık hakkı ihlalleri
Sokağa çıkma yasağı ilan edilen yerlerdeki hastanelerin tamamı özel harekat polisleri ve zırhlı askeri birlikler tarafından kuşatıldı. Cizre Devlet Hastanesi’nin bir katının tamamen askerlere ayrıldığı anlaşılıyor.
Bu durum vatandaşların hastaneye gitmesini engelliyor. Sokağa çıkılamadığından hasta olanlar sağlık merkezlerine erişemiyor.
Hastaların ancak beyaz bayrakla sokağa çıkıp hastaneye ulaşmaları ile ilgili alacakları izin üzerine sağlık merkezlerine gittiği anlaşılıyor.
Aile hekimleri koruyucu sağlık hizmeti veremiyor.
Eğitim hakkı ihlalleri
Sokağa çıkılamadığından eğitim faaliyeti tamamen durmuş durumda. Eğitime uzun aralıklarla ara verilmesi fırsat eşitliğini yok etti.
Birçok okulun çatışmalardan zarar gördü.
Çalışma hakkı ihlali
Sokağa çıkma yasağı ilan edilen yerlerdeki tüm ekonomik ve ticari faaliyetler durdu. Kamu görevlileri dışında serbest çalışanlar ve yaşamını bu şekilde sürdürmeye çalışanlar bakımından ağır sonuçlar yaşanıyor.
Esnaflar dükkanlarını açamıyor, işçiler işe gidemiyor, gündelik çalışanlar gelirden mahrum kaldıklarından açlıkla karşı karşıya.
Seyahat özgürlüğü ihlalleri
Sokağa çıkma yasağı ilan edilen yerlere giriş ve çıkışlar özel izinle mümkün olduğundan seyahat özgürlüğü ihlal edildi.
Barınma ve beslenme hakkı ihlalleri
Sokağa çıkma yasağı ilan edilen yerlerde tüm gıda marketleri kapalı olduğundan yiyecek temininde çok ciddi sorunlar yaşanıyor.
Kaymakamlıkların birkaç günde bir gıda dağıtımı yaptıklarına dair açıklamaları sorunu çözmekten uzak, bu yardımlar her tarafa yapılamıyor.
Çatışmalar nedeniyle su şebekesi zarar gördüğünden birçok mahallede su temin edilemiyor. Yine elektrik trafoları zarar gördüğünden elektrikle çalışan mutfak araç gereçleri kullanılamıyor.
Silvan ve Cizre ilçelerinde operasyon yapılan mahalleler yerle bir edilmiş durumda, hiçbir ev sağlam kalmamış.
Ayrımcılık yasağının ihlali ve nefret suçu
Güvenlik güçlerinin duvarlara ve evlere yazdıkları yazılar nefret dolu, aşağılayıcı, cinsel içerikli ve tamamen hakaret içeriyor. (AS)