“Mülteciler AB ile Türkiye arasında pazarlık konusu yapıldı. Vize muafiyeti gibi önerilerin yanı sıra Türkiye’deki insan hakkı ihlallerinin Avrupa tarafından gözardı edilmesi tehlikesi doğdu.”
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Mülteci Hakları Koordinatörü Volkan Görendağ ile Avrupa Birliği (AB) ve Balkan ülkelerinin katılımıyla yapılan mülteciler konulu zirveyi, Geri Kabul Anlaşması’nı, güvenli ülke tartışmasını, Türkiye ve Avrupa’daki mültecilerin durumunu ve haklarını konuştuk.
TIKLAYIN - AVRUPA’NIN SINIR ÜLKELERİNE YENİ MÜLTECİ KAMPLARI
Görendağ, Brüksel’de dün yapılan zirvenin sonuçlarından basına yansıdığı kadarıyla “mültecilerin hakları yerine ülkelerine nasıl geri gönderileceklerinin müzakere edildiğinin anlaşıldığını” söyledi, bunun “kabul edilemez ve olumsuz olduğunu” belirtti.
Suriyelileri nasıl geri göndereceksiniz?
“Geri kabul anlaşmaları genel olarak, bir ülkede veya sınırları belirlenmiş bir grup ülkede yasadışı olarak bulunan kişilerin anlaşma yapılmış kaynak ülkeye veya en son transit geçiş yaptıkları ülkeye geri gönderilmesini” düzenliyor.
Görendağ, Avrupa’ya kaçmayı başarmış mültecilerin Türkiye’ye geri gönderilmesini içeren Geri Kabul Anlaşması’nın 2017’de yürürlüğe gireceğini, ancak Avrupa Birliği ülkelerinin bunu öne çekmeye çalıştığını söyledi:
“Türkiye vatandaşları açısından başladı, üçüncü ülke (Suriye gibi) ülkelerin vatandaşlarının Türkiye’ye gönderilmesiyle ilgili süreç de gelecek yıl başlayacak.”
Görendağ bu anlaşmanın yanlış olduğunu, “öne çekilmesi girişimlerinin de Avrupa’daki göçmenlerin geri gelmesini hızlandırma amacı taşıdığını” ifade etti.
“Bu anlaşma mülteci haklarını ihlal edebilecek özellikler taşıyor. Daha önce de Af Örgütü olarak bu anlaşmanın Avrupa’ya gidenleri kapsamaması gerektiğini söylemiştik. Anlaşma sadece ülkesine geri gönderilince işkence, zulüm, yaşam hakkı ihlaliyle karşılaşmayacak olanları kapsamalı.”
Suriye’ye gönderilmesi riski taşıyanlara ise böyle bir güvence verilmesinin imkansız olduğunu ekledi:
“Avrupa’ya kaçanların çoğu Suriyeli. Bu anlaşmayla, onların ‘düzensiz göçmen’ olarak etiketlenip geri gönderilmesi sözkonusu olabilir.”
Avrupa’ya gitmeyi başaranların Türkiye’ye geri gönderilmesiyle ilgili de “Türkiye’nin böyle bir kapasitesi yok” diyor.
“Türkiye’de çok zor durumdalar, birçok haktan yararlanamıyorlar. İade durumuna onları daha iyi bir hayat beklemiyor. Zorlu yaşam koşullarına Türkiye’de kaldıkları yerden devam edecekler.”
“Çatışmanın ortasına bırakmak olur”
Volkan Görendağ mültecilerin Türkiye’ye geri gönderilmesi durumunda, ülkelerine de gönderilip gönderilmeyeceğinin belirsiz olduğunu altını çizdi.
“Türkiye ile Suriye’nin halihazırda geri kabul anlaşması var ama fiilen uygulanamaz durumda. Yine de hakkında sınırdışı kararı verilmiş Suriyeliler var. Bu çok büyük bir risk. AB’den Türkiye’ye, buradan da Suriye’ye geri gönderilirlerse insan hakları açısından çok büyük riskler ortaya çıkar.
Suriyeliler nereye sınırdışı edilecek? Suriye’ye gönderilmeleri demek, insanları çatışmanın ortasına bırakmak demek.”
Türkiye’den “güvenli bölge” olur mu?
Görendağ, diğer bir tartışma konusu, “güvenli bölge” ile ilgili de şunları söyledi:
“Halen Türkiye’den AB ülkelerine sığınma başvurusu yapanların dörtte biri mülteci statüsü alırken AB Türkiye’yi nasıl güvenli bölge ilan edebilir? Türkiyeliler bile mülteci statüsü alırken, Türkiye mülteciler için güvenli bölge olamaz.”
“AB’nin Türkiye’yi sınırlarının koruyucusu ilan etmesi kabul edilemez. AB ülkeleir kendi sorumluluğundan kaçıyor. Karşılığında vize muafiyetinden bahsediliyor. Ama bu durumda Türkiye’deki insan hakkı ihlallerinin gözardı edilmesi ihtimali doğuyor. Her şey pazarlık konusu haline geldi, mülteci hakları unutuldu.” (AS)