Manisa’nın Soma ilçesinde 301 madencinin öldüğü iş cinayetiyle ilgili davanın dördüncü duruşması Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde tutuklu sanıklardan vardiya amiri olarak görev yapan Mehmet Ali Günay Çelik'in sorgusuyla başladı.
Tutuklu sekiz sanıktan Soma A.Ş. sahibi Can Gürkan, vardiya amiri İsmail Adalı, Genel Müdür Ramazan Doğru, teknik nezaretçi Ertan Ersoy ve İşletme Müdürü Akın Çelik dün ifade vermişti.
Bugün de maden teknisyeni Mehmet Ali Günay Çelik’in yanı sıra vardiya amirleri Yasin Kurnaz ve Hilmi Kazık ifade veriyor.
Çelik: Sorumlu Mehmet Efe ama sorunları iletmedik
Çağdaş Hukukçular Derneği’nin (ÇHD) twitter hesabı üzerinden geçtiği bilgilere göre, Mehmet Ali Günay Çelik önce madende yangın çıktığını söyledi. Ancak ifadesinin devamında yangın çıkmadığını ifade etti.
Dün ifade veren sanıklardan işletme müdürü Akın Çelik ve işletme müdürü yardımcısı İsmail Adalı yangın iddialarının gerçeği yansıtmadığını söylemişti.
Mehmet Ali Günay Çelik’in de dünkü sanıklar gibi yaşananlardan olayda hayatını kaybeden patron vekili Mehmet Efe’yi sorumlu tutması üstüne mahkeme başkanı “Bu kadar büyük bir madende her şeyden tek başına Mehmet Efe mi sorumluydu, bugüne kadar Mehmet Efe'ye hangi sorunu ilettiniz" diye sordu. Çelik ise "hiçbirşeyi" diye cevapladı.
CNNTürk'te yer alan habere göre Çelik, iş güvenliği baş mühendisi Mehmet Efe'den aldığı talimatlarla, iş güvenliği açısından gerekenleri yaptırdığını öne sürdü. Bilirkişi raporunda, "yangının U3 bölgesinde taban kömürünün yandığı ve dinamit atımıyla da alevlenip büyüdüğü"nün yazıldığını söyleyen Çelik, rapora itiraz etti. "Yangının, üst kot gibi başka yerden gelen metan gazının hızlı şekilde yanmasından kaynaklandığını tahmin ediyorum" diyen Çelik, kömür yanmasının kesinlikle olmadığını, kömür yangını konusunda gereken önlemleri aldıklarını öne sürdü.
Mahkeme başkanı Aytaç Ballı'nın, bilirkişi raporunda yer alan seyyar ve sabit göz ölçüm sensörleri arasındaki uyumsuzluk, gaz maskelerinin çalışmaması, karbonmonoksit değerlerinin yasal sınırın üstüne çıktığı durumlarda dahi çalışmaya devam edilmesi iddialarını sorması üzerine Çelik, bunlar hakkında Mehmet Efe'nin bilgi sahibi olduğunu, sorumluluğu bulunmadığını ileri sürdü.
Kurnaz: Sıcaklı sensörünün yerini bile bilmiyordum
Çelik’in ardından vardiya amiri Yasin Kurnaz’ın sorgusuna geçildi.
B sınıfı iş güvenliği uzmanı olduğunu ifade eden Kurnaz, madende üç tane B sınıfı, altı tane C sınıfı iş güvenliği uzmanı olduğunu, madenlerde bulunması zorunlu olduğu halde hiç A sınıfı iş güvenlik uzmanı bulunmadığını belirtti.
Sıcaklık sensörünün yerini dahi bilmediğini ifade eden Yılmaz, tanık ve müşteki ifadelerinin aksine madende havalandırmayla ilgili herhangi bir şikayet olmadığını iddia etti.
İş güvenliği uzmanlığı |
İş Sağlığı ve Genel Müdürlüğü’nün yetkilendirdiği Eğitim Kurumları tarafından düzenlenen eğitim programına katılıp, Genel Müdürlükçe yapılacak olan sınavlarda başarılı olanlara İş Güvenliği Uzmanı belgesi verilir. İş güvenliği uzmanlarında; - (A) sınıfı belgeye sahip olanlar; bütün tehlike sınıflarında yer alan iş yerlerinde; - (B) sınıfı belgeye sahip olanlar; tehlikeli veya az tehlikeli sınıflarda yer alan iş yerlerinde, - (C) sınıfı belgeye sahip olanlar; sadece az tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerinde görev yaparlar. (A) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesi nasıl verilir? * İş sağlığı ve güvenliği alanında en az üç yıl teftiş yapmış iş müfettişlerin istekleri halinde, * Genel Müdürlük ve bağlı birimlerinde iş sağlığı ve güvenliği alanında en az sekiz yıl görev yapmış iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının istekleri halinde, * (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesiyle en az beş yıl fiilen görev yaptığını iş güvenliği uzmanlığı sözleşmesi ile belgeleyerek eğitim kurumları tarafından düzenlenen iş güvenliği uzmanlığı eğitim programlarına katılanlardan Genel Müdürlükçe yaptırılan (A) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı sınavı başarılı olan mühendis veya teknik elemanlara Genel Müdürlükçe verilir. (Kaynak:http://akademicerrahi.com.tr/) |
Kendi vardiyasında gaz ölçümü yaptığını ancak ocak içindeki genel ortalamayı bilmediğini söyledi. Emniyet nezaretçilerinin üzerine düşeni yaptığını söyleyen Yasin Kurnaz, “Kaza olan vardiya benim değil. İşçilere gelip sorarlarsa iki ya da üç tanesi hariç hepsi iş güvenliği uzmanlarının emniyet görevini yerine getirdiklerini söyler. Bunlar göz ardı edilmemeli. Benim vardiyam hakkında kötü ya da olumsuz konuşacaklarını sanmıyorum. Sensörlerdeki eksik neye göre ben bilmiyorum. Mehmet Efe bizim sorumlumuzdu. Her şeyi ona sorardık. Elbette onun adını söyleyeceğiz" dedi.
Kazık: Ölçüm sonuçlarını deftere yazmadım
Verilen öğlen arasının ardından tutuklu sanıklardan vardiya amiri Hilmi Kazık ifade verdi.
Kazık, S panosunda sabit sensör olmadığını, kendisinin ölçümleri elle yaptığını söyledi. Yaptığı ölçüm sonuçlarını deftere yazmadığını da belirten kazık, "Yazmaya kalksam defter yetişmezdi" dedi.
Kazık, ifadesinin ardından eşi ve çocuklarının bakımı gerekçesiyle tahliyesini talep etti. İşçi yakınları ise bu talebe tepki gösterdi.
Kazık'ın ifadesinin ardından tutuksuz yargılanan 37 sanığın ifadesinin alınmasına başlandı.
Ne olmuştu?
Soma'da 13 Mayıs 2014'de Eynez ocağında meydana gelen iş cinayetiyle ilgili hazırlanan iddianamede 8'i tutuklu, 37'si tutuksuz 45 şüpheli hakkında dava açılması talep edildi. İddianamede 162 yaralı işçi mağdur müşteki olarak yer aldı.
230 sayfalık iddianamede tutuklu sanıklar TCK 81. madde kapsamında "olası kasıtla insan öldürme ve yaralamak" ile suçlanıyor. Bu suç kapsamında tutuklu sekiz sanığın 301 kez 20 ile 25 yıl ve "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan 162 kez de 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
Geri kalan tutuksuz sanıklar TCK 85/2'den yani "bilinçli taksirle insan öldürmek"ten suçlandı. 37 tutuksuz şüphelinin 2 ile 15 yıl arası hapisle cezalandırılması talep edildi. Ancak bu kişilerden 25'inin cezalarının, kusur durumundan dolayı üçte bir oranında artırılması talep edildi. (EKN)
* Bu haberi ÇHD'nin twitter hesabından ve CNNTürk'ten derledik