Cumartesi Anneleri/İnsanları İstanbul’da Galatasaray Lisesi’nin önünde 514. kez toplanarak 25 yaşındaki Serdar Tanış ve 27 yaşındaki Ebubekir Deniz’i andı.
Buluşmada Serdar Tanış’ın kardeşi avukat Hakim Tanış kayıpların akıbetlerini defalarca sorduklarını ama bir türlü cevap alamadıklarını söyledi.
“Davanın dosyaları, Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tozlu raflarında bekletildi. İki insan gözaltında kaybedildi. Çocukları babasız, eşleri dul kaldı. Ama bu güne kadar adalet yerini bulamadı.”
Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır da “Devlet, benim vergilerimle aldığı silahla benim evladımı öldüremez, kurşunlayamaz” dedi.
“Devlet barışa giden yolu tıkıyor”
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltına Kayıplara Karşı Komisyon adına basın açıklamasını Cumartesi İnsanları'ndan Sibel Uzun okudu.
“İşlenen ağır insan hakları ihlalleri karşısında yurttaşın hesap sorma mekanizmalarını tıkayan devlet, evrensel hukuk, adalet ve demokrasi ile Türkiye’nin arasına aşılması zor engeller koydu.
“Kayıplarımızın faillerini koruyan, hukukun üstünde tutarak cezasız bırakan devlet politikası ise demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve barışa giden yolu tıkıyor.”
Ne olmuştu?
Serdar Tanış, 2000 yılının eylül ayında Silopi’de, HADEP ilçe teşkilatını açmak üzere parti genel merkezince görevlendirildi.
Serdar Tanış ve arkadaşları çalışmalara başlayınca, Şırnak İl Jandarma Alay Komutanı General Levent Ersöz ve Silopi İlçe Jandarma Karakol Komutanı Yüzbaşı Süleyman Can’ın tehditleri de başladı.
Tüm tehditlere rağmen 3 Ocak 2001 tarihinde Silopi’de HADEP ilçe teşkilatı açıldı. Bu durum, Tanış üzerindeki baskı ve tehditleri daha da arttırdı.
Tehditler öyle bir hal aldı ki Tanış Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e, Adalet Bakanlığı’na ve tüm resmi makamlara yazılı başvuru yaptı ve hem can güvenliği hem de siyaset yapma hakkının korunmasını talep etti.
25 Ocak 2001’de Astsubay Taşkın Akgün, Tanış’ı telefonla arayıp Silopi Jandarma Komutanlığı’na gelmesini istedi. Tanış, ilçe yöneticisi Ebubekir Deniz ile birlikte Silopi Jandarma Komutanlığı’na gitti. İkisinden de bir daha haber alınamadı.
Silopi Jandarma Komutanlığı beş gün boyunca onları görmediklerini söyledi fakat kamuoyu baskısının artması üzerine Şırnak Valisi Hüseyin Başkaya Tanış ve Deniz’in 25 Ocak’ta Silopi Jandarma Komutanlığı’na geldiklerini ama yarım saat kalıp tutanak imzaladıktan sonra ayrıldıklarını açıklamıştı.
Daha sonra Tanış ve Deniz'e ne olduğuna dair ısrarlı sorular karşısında vali ‘‘HADEP’lileri arkadaşları kaçırmış olabilir!'' cevabını verdi.
Baba Şuayip Tanış kamuoyuna yaptığı açıklamada İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 31.07.2012 tarihli 212 no’lu celsesine ait duruşma tutanağında, “İlk Adım” kod adlı gizli tanığın anlattıklarını aktarmıştı.
“Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz jandarmaya gelerek Ersöz ile görüştüler. Bu sırada sorgu odasına alınan Tanış ve Deniz ardından da ağızları bantlı, elleri bağlı şekilde Brodway marka aracın bagajına konuldular. Bagaja sığmadıkları için kapak zorlukla kapatıldı. Daha sonra üç araçla Levent Ersöz, İsmail Cömert, Selim Gül, Abdullah Uzm. Çvş. Ali Kemal, Veli Bş. Çvş. isimli şahıslarla birlikte Hezil çayı ile Cizre suyunun birleştiği yer olan ve üçgen olarak adlandırılan yere gittik. Bunları bagajdan çıkardılar.
AİHM
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 2005'te Serdar Tanış ile Ebubekir Deniz ile ilgili başvuruda Türkiye'yi toplam 150 bin Euro ödemeye mahkum etti.