Ermeni Soykırımı’na ilişkin “Perinçek-İsviçre” davasında ilk duruşma bugün Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Daire’de görüldü.
AİHM Büyük Daire'de görülen davanın temyiz duruşması için İşçi Partisi (İP) Lideri Doğu Perinçek ve beraberindeki İşçi Partililler Fransa’nın Strasbourg kentine geldi.
Yaklaşık iki buçuk saat süren duruşmayı İstanbul milletvekili ve eski AB bakanı Egemen Bağış, CHP eski Genel Başkanı ve Antalya milletvekili Deniz Baykal, CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç da izledi.
Duruşmada Perinçek’i Mehmet Cengiz ve Christian Laurent Pech; İsviçre’yi Daniel Thürer; Türkiye’yi Stefan Talmon ve Emenistan’ı Amal Alamuddin Clooney ile Geoffrey Robertson temsil etti.
Perinçek: Avrupa'nın ifade özgürlüğü için burdayız
Perinçek savunmasında “Avrupa insanının özgürlüğü için buradayız. AİHM 2. Dairesi’nin 17 Aralık 2013 günü açıklanan kararı, Avrupa’nın özgürlük mirasını temsil ediyor ve Avrupa’daki özgürlükleri güvence altına alıyor. O kararı aynen tekrar ediyoruz” diye konuştu.
“Soykırım hukuki bir tanımdır. Ankara Hukuk Fakültesinde Devlet Teorisi ve Kamu Hürriyetleri alanında ders vermiş bir bilim insanı olarak yaptığım araştırmalar sonucu vardığım kanaat şudur:
“Osmanlı Devleti, Ermeni yurttaşlarımıza karşı uygulamalarda, Ermeni toplumunu toptan yok etme amacıyla hareket etmemiştir. Bununla birlikte Birinci Dünya Savaşı sırasında karşılıklı kırım ve zorla göç ettirme (tehcir) olduğunu her zaman belirttim. Ermeni yurttaşlarımızın acılarını her zaman paylaştım.
“Ermenilere karşı husumet veya nefret içeren tek sözcüğümü bulamazsınız. Onların kültürümüze ve hayatımıza katkılarını her zaman vurguladık. Ermenileri değil, ‘büyük devletleri’ sorumlu tuttuk. Bu söylemimizle de Ermeni yurttaşlarımızı koruduk.”
Clooney: Türkiye Sevr'de katliamı soruşturma sözü vermişti
Duruşmada Ermenistan’ı temsil eden Robertson modern dünyanın özgür ve nefret ile ayrımcılıktan arınmış olmadı gerektiğini ifade etti. Alamuddin Clooney ise 1920’de Osmanlı’nın Sevr Anlaşması'nda katliamların sorumlularını yargı karşısına çıkarma sözü verdiğini belirterek Ermenistan'ın ifade özgürlüğünü sınırlandırmak için değil, aksine ifade özgürlüğünü de savunmak için davaya müdahil olduğunu dile getirdi.
Perinçek'ten ilk açıklama
Duruşmanın ardından basın açıklaması yapan Perinçek “Bu olay Türk milletini birleştirdi. Türkiye'nin bütün milli güçlerini birleştirdi. Burada Deniz Baykal'ı, Gülsün Bilgehan Toker'i, Süheyl Batum'u, hükümetin temsilcileri sayın Masum Türker, Yaşar Okuyan hepimiz beraberiz” diye konuştu.
Duruşmada tüm tarafları dinleyen Büyük Daire, konuya ilişkin kararını ileri bir tarihte verecek.
Ne olmuştu?
İsviçre'deki Lozan Sulh Ceza Mahkemesi, 2007 yılında Ermeni Soykırımı'nı "uluslararası bir yalan" olarak nitelendirdiği için İşçi Partisi (İP) lideri Doğu Perinçek'i "ırk temelinde ayrımcılık" suçunu düzenleyen İsviçre Ceza Yasası'nın 261. maddesi uyarınca cezalandırmıştı.
İsviçre’de Vaud Temyiz Mahkemesi de, Perinçek hakkında Lozan Sulh Ceza Mahkemesi’nin verdiği karara itirazı reddetmişti. Perinçek’in avukatı Federal Mahkemeden sonuç alayınca AİHM’e başvurmuştu.
AİHM 2013'te verdiği kararda İsviçre'nin, Perinçek'in ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine karar vermişti.
AİHM, oyçokluğuyla alınan kararında, İsviçre Mahkemesi'nin Perinçek’i mahkum etmesindeki gerekçeleri yetersiz bulmuş; ortak kanaat bulunmayan bu gibi meselelerde farklı görüşlerin cezalandırılmasının “caydırıcı etki” yapacağını ifade etmişti.
AİHM Büyük Daire'de görülen temyiz duruşmasına İnsan Hakları Derneği, Hakikat Adalet Hafıza Merkezi ile Toronto merkezli Uluslararası Soykırım ve İnsan Hakları Çalışmaları Enstitüsü, Büyük Daire’ye görüş bildirim dosyası sunuyor.
Yasalar ne diyor?
1 Ocak 2005'ten beri yürürlükte olan İsvriçre Ceza Yasası'nın 261. maddesinin 3. cümlesi şu şekilde:
"Her kim, söz, yazı, görüntü, hareket ve başka tüm yollarla insan onuruna saldırı oluşturacak şekilde bir kişi veya gruba yönelik ırkları, etnik aidiyetleri veya dinleri nedeniyle alçaltır veya ayrımcılık yaparsa; aynı nedenle, soykırım veya insanlığı karşı işlenen diğer suçları kaba bir şekilde inkar ederse, hafife alırsa veya haklılığını savunursa üç yıla kadar özgürlükten mahrum bırakılma veya para cezasına mahkum edilir."
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 10. Madde:
1. Herkes görüþlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlüðü ile kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sınırları söz konusu olmaksızın haber veya fikir alma ve verme özgürlüğünü de içerir. Bu madde, devletlerin radyo, televizyon ve sinema işletmelerini bir izin rejimine bağlı tutmalarına engel değildir.
2. Kullanılması görev ve sorumluluk yükleyen bu özgürlükler, demokratik bir toplumda zorunlu tedbirler niteliğinde olarak, ulusal güvenliğin, toprak bütünlüğünün veya kamu emniyetinin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın, başkalarının şöhret ve haklarının korunması veya yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması için yasayla öngörülen bazı biçim koşullarına, sınırlamalara ve yaptırımlara bağlanabilir. (EA)
Bu haberde Hürriyet, Armenian Press, Oda TV ve Telegraph’tan yararlandık.