Aylardır hükümete yakın iş çevrelerinin yasadışı imar ve arazi satış uygulamalarına dair iddialar gündeme gelirken Sevan Nişanyan, İzmir'in Şirince Köyü'nde SİT alanında ev inşa ettiği gerekçesiyle 11 aydır hapiste bulunuyor.
Nişanyan, kendi arazisine yaptığı ancak SİT alanı olduğu gerekçesiyle mühürlenen 40 metrekarelik evin inşaatını tamamladığı gerekçesiyle iki yıl hapis cezası almış, cezası kesinleşince de 2 Ocak 2014 tarihinde Torbalı Açık Cezaevi’ne teslim olmuştu.
Agos gazetesine göre, ard arda sonuçlanan benzer davalarla Nişanyan’ın infaz süresi 11 yıl 8 aya ulaştı. Cezaların temyiz edecek olan Nişanyan’ın avukatı Murat Akçı’ya göre Anayasa Mahkemesi’nden (AYM) beklenen karar çıkmazsa, Nişanyan kapalı cezaevinde daha yıllarca kalabilir. Nişanyan’a isnat edilen suçtan dolayı kapalı cezaevinde bulunan bir tek kişi bile yok.
Şu anda Aydın Yenipazar Cezaevi’nde tutulan Nişanyan, Selçuk 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na (KTVKK) muhalefet gerekçesiyle, toplamda 5 yıl 2 ay 15 gün hapis ve 12 bin 600 TL para cezasına çarptırıldı.
Davaların sayısı belli değil
Yerel mahkeme, Mart ayında, aynı gerekçeyle verilen cezayı Yargıtay’ın bozması üzerine, Nişanyan'ı ikinci yargılamada “korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarının zarara uğramasına kasten sebebiyet vermek”ten suçlu buldu.
Akçı, Nişanyan’a açılan davaların sayısını bile bilmediklerini söylüyor; çünkü bu suça gerekçe oluşturan bölge koruma kurulu kararları, kişiye tebliğ edilmeden alınıyor. Dolayısıyla, suç işlediği için ceza alan kişi, hangi eyleminin suç kapsamına girip girmediğini bile bilmiyor.
Akçı, Nişanyan’ın aynı suçtan aldığı başka bir ceza kararını, AYM’ye taşıdı. AYM’nin daha önce böyle bir kararı, bu gerekçeyle bozduğunu belirten Akçı, buna rağmen kanunun değişmemesinden doğan boşluğun Yargıtay’ın aynı kararları onamasına yol açtığını söylüyor. Akçı’ya göre, eğer AYM’den beklenen karar çıkmazsa, “herkesin yaka silktiği bu kanundan ötürü”, Nişanyan, kapalı cezaevlerinde yıllarca hapis yatacak tek kişi olabilir. Bu suçtan kapalı cezaevinde bulunan başka bir kişi daha yok. Akçı, bu durumun, Sevan Nişanyan’a kafayı takan ve onu susturmak isteyenlerin ‘başarısı’ olduğunu düşünüyor.
Bir yıldır hapiste
2 Ocak’ta hapse giren Nişanyan, tutuklanmasından kısa bir süre sonra kapalı cezaevine sürgün edilmiş ve “güvenlik” gerekçesiyle dört kez cezaevi değiştirmek zorunda bırakılmıştı. Nişanyan’ın hapiste bulunduğu süre içinde, İmar Kanunu’na muhalefetten 2 yıl 10 ay ve KTVKK’ye muhalefetten ise 1 yıl 8 ay hapis cezaları aldığı davaların sonucunda, toplam infaz süresi 6 yıl 6 aya ulaşmıştı. Ayrıca, Nişanyan’ın hâlihazırda KTVKK’den dolayı 2 yıl 6 aylık hapis cezası da Yargıtay’da temyiz sonucunu bekliyor.
Nişanyan’ın Yargıtay’da bekleyen bir diğer cezası da, Mayıs 2013’te, “Hz. Muhammed'e hakaret ettiği” gerekçesiyle “halkın bir kesiminin benimsediği dinî değerleri alenen aşağılama” iddiasından aldığı 13,5 aylık hapis cezası (EÖ).