Korkmaz Davası Sanığı: Erdoğan "Darbe Girişimi" Dedi, Bastırdım

Gezi direnişinde Eskişehir'de polis ve sivillerce dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz'la ilgili davanın beşinci duruşması bugün Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmaya Korkmaz ailesinin yanı sıra Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan da katıldı.

Saat 09.30'da başlayan duruşmada savcı mütalaasını açıkadı. Savcı, tutuklu polis Mevlüt Saldoğan dışındaki sanıkların yaralamadan cezalandırılmalarını talep etti, tutuksuz polis sanıklar Şaban Gökpınar ve Hüseyin Engin için beraat istedi. Mütalaada, “darp ile ölüm arasında illiyet bağı kurulduğu” ifade edildi.

Mütalaanın ardından müdahil avukatlar ve sanıklar savunmalarını yaptı. 

Yaklaşık beş saat süren duruşma sonunda Mahkeme, tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamına, tevsi-i tahkikat (soruşturmanın genişletişmesi) talebinin ve yeni tutuklanma talebinin reddine, sanıklara yazılı savunma için süre verilmesine karar verdi. Bir sonraki duruşma 26 Aralık 2014'te görülecek.

Tutuklu polise müebbet, tutuksuzlara beraat talebi

Savcı tutuklu polis Mevlüt Saldoğan için Türk Ceza Kanunu (TCK) 81/1, 53/1 maddeleri gereğince "Kasten İnsan Öldürme" suçundan müebbet hapis cezası istedi.

Tutuklu sanıklar İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever ve Ebubekir Harlar için "Kasten yaralama" suçunu düzenleyen "Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" başlıklı TCK 86/1 maddesi tanımlamasıyla 87/4, 53/1 maddeleri uyarınca için nitelikli yaralama suçundan sekizer yıl hapsini istedi.

Tutuksuz polis sanık Yalçın Akbulut için "Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Yaralama" suçundan 12 yıl istedi.

Tutuksuz polis sanıklar Şaban Gökpınar ve Hüseyin Engin hakkında ise "üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemedğinden" beraatlerini talep etti.

Bir önceki duruşmada da Adli Tıp Raporu’nda darp ile ölüm arasında illiyet bağı olduğu ortaya konulmuştu.

Korkmaz ailesinden adalet talebi

Duruşmada Ali İsmail Korkmaz'ın annesi Emel Korkmaz ve babası Şahap Korkmaz söz aldı.

Baba Şahap Korkmaz şöyle konuştu:

"Elinde yaralayıcı hiçbir cisim bulunmadan, olay yerinden kaçıp evine gitmeye çalışırken bu kişiler tarafından yapılan bu saldırı hangi kanuna sığar? Hepsi ölümüne sebep olmuştur. Raporlarda belirtildiği gibi her şey apaçık. Hepsi onu öldürmek için müdahale ettiler. Vücudunun her yeri morluklar içindeydi. Hiçbir zarar vermeyen bir kişiye bu şekilde saldırıyorlar. Bunlara katil dememek için hiçbir sebep yok. Gerçek bir ceza verilmesini istiyoruz. Adaletin adilce işlemesini istiyoruz.”

Emel Korkmaz da, "18 ay önce oğlumu yitirdim. Beş kez bu katillerle yüz yüze geliyorum. 18 aydır çocuğumun nefesini, sesini duyamıyorum. Polislerden biri psikolojik sorunlar yaşıyormuş. Ali İsmail onları rahat bırakmadığı için. Siz katil damgasıyla hayatta kalacaksınız. Ben çocuğumla gurur duyuyorum. Hangi anne burada söylenenleri sakin şekilde dinleyebilir? İdam da edilseler Alişim geri gelmeyecek biliyorum, ama bu ülkede adalet varsa en ağır şekilde yargılanmalarını istiyorum. Herkes kendini benim yerime koysun” dedi.

Avukatlar maket üzerinden savunma yaptı

Avukatları, Ali İsmail Korkmaz'ın dövüldüğü sokağın maketini hazırladı. Müdahil avukatlardan Ayhan Erdoğan, olayın olduğu sokak ve çevresinin 1/1000 ölçekli bire bir hali olan maket üzerinden sunumuna başladı.

"Ali İsmail Korkmaz fıtratında öldürmek olanların saldırısına uğramıştır. Tübitak raporu ile polis Yalçın Akbulut'un olayda asli fail olduğu açığa çıkmıştır. Beraat istenen polisler olmasaydı Ali İsmail Korkmaz o sokaktan rahatlıkla çıkar ve darp edilmezdi. Beraat haksız."

Ali İsmail Korkmaz'ın olay sonrası gittiği güzergahını uydu görüntüleri üzerinden anlatan Erdoğan, "Dövülen Ali İsmail'dir" dedi.
Tanık beyanlarının değerlendirilmesine ve maket üzerinde sanıkların konumlarının açıklanmasına geçti. Avukatlar, Beşik Otel görüntülerini silen bilirkişi hakkında Eskişehir'de açılan dava iddianamesini dosyaya sundu.

"Polis pusu kurmasa Ali İsmail kaçabilecekti"

Ayhan Erdoğan maket üzerinden sanıkların konumu hakkında bilgi verdi:

"Polisler Sanayi Sokak üzerinde paramiliter güçlerle birlikte o gece pek çok kişiyi dövmüş, Ali İsmail Korkmaz'ı öldürmüştür. Polis Yalçın Akbulut 'Yakalayın' diyerek koşmuş ve Ali İsmail Korkmaz'ı dövmüştür. Asli faildir.

"Sanık polis Hüseyin Engin pusu kurup Ali İsmail Korkmaz'ı sokağa yönlendirmeseydi diğer üç kişi ile geri kaçabilecek ve yaşayacaktı.

"Polis Şaban Gökpınar başpolistir, oradakilerin amiridir. Hüseyin ile birlikte sokakta Ali İsmail Korkmaz'a pusu kurmuştur.

"Fırıncılar İsmail Koyuncu yönetiminde polis teröründen kaçanları paramiliter güç olarak darp etmişlerdir."

" Mevlüt Saldoğan 'eziyet ederek nitelikli insan öldürmekten' ceza almalıdır. Yalçın Akbulut asli faildir, fırıncılar müşterek faildir. Polisler Hüseyin Engin ve Şaban Gökpınar suça iştirak etmişlerdir. Vali ve emniyet müdürleri suçu saklayandır."

Sanıklar konuşuyor

"Başbakan 'Gezi darbe girişimi' dedi, darbe girişimini bastırdım"

Müdahil avukatlardan sonra sanıklara söz verildi.

Mevlüt Saldoğan: "Zor kullandığım kişinin Ali İsmail Korkmaz olduğu hala belli değil. Bugüne kadar kimseyi yaralama, öldürme kastıyla hareket etmedim. Şerefim üzerine yemin ederim. Vicdanen rahatım. Bugüne kadar hiç yargılanmadım. Bana acı gelen yargılanmak. Esnafları tutuklanınca tanıdım.

"72 saat çalıştım, psikolojim araştırılsın. Olayların neden olduğunu anlamadım ben zaten. Git dediler gittim. Ben bir kaşık yemek yemeden amirlerimce görev yerine çağrıldım."

"Amirlerimce bana uzaklaştırın emri verildi. Gözaltı yapmak değil. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve bakanlar 'Gezi darbe girişimidir' dedi. Ben darbe girişimini bastırdım.

"Ben kötü niyetli olsam tanık Semih'i de şahit bırakmamak için öldürürdüm. Öyle biri değilim."

"Montaj var"

Ramazan Koyuncu: "Ali İsmail Korkmaz'a elim değmedi ama 16 aydır tutukluyum. Kanunlara saygılıyım. Trafik cezam bile yok. Adalet mülkün temelidir. Beraatimi istiyorum."

İsmail Koyuncu: "Dövülen Ali İsmail Korkmaz değil, montaj var. Suç işleseydim polisin beni yakalaması gerekirdi."

Ebubekir Harlar: "Kimseye müdahalem yok, aksini ispat eden etsin."

Muhammet Vatansever: "Mahkemenin benim tutuklu kalmamdan içi rahatsa boynumuz kıldan incedir. Tahliyemi istiyorum."

Yalçın Akbulut: "Ben talimat vermedim, talimatı da duymadım. Beraatimi istiyorum."

Şaban Gökpınar : "Ben o gün idari izinliydim. Görevli değildim."

Ne olmuştu?

Üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz Gezi eylemleri sırasında 3 Haziran 2013 gecesi sivil ve polis kişilerce sokakta dövüldü.

Gittiği hastanede önce karakola ifade vermesi gerektiği söylendi, ertesi gün ifade verdikten sonra gittiğinde beyin kanaması geçirdiği anlaşıldı. Ameliyatın ardından 38 gün komada kalan 19 yaşındaki Korkmaz 10 Temmuz 2013'te hayatını kaybetti.

Yargıtay 5. Ceza Dairesi Ali İsmail Korkmaz'ın öldürülmesiyle ilgili davanın "kamu güvenliği gerekçesiyle" Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nden Kayseri Ağır Ceza Mahkemesi'ne taşınmasına karar verdi. İlk duruşma 3 Şubat'ta gerçekleşti.

Davanın biri polis beş tutuklu ve üç tutuksuz polis olmak üzere toplam sekiz sanığı var. Davanın sanıklarından tutuklu polis Mevlüt Saldoğan "suç kastıyla kasten insan öldürmek" suçundan müebbet hapis istemiyle yargılanıyor.

Diğer tutuklular İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Muhammet Vatansever ve Ebubekir Harlar ile tutuksuz polisler Şaban Gökpınar, Hüseyin Engin ve Yalçın Akbulut hakkında da "öldürmeye iştirak" suçundan 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor. (AS/BK)

* Orhan Canbulatel / Kayseri / AA

** Haberin hazırlanmasında müdahil avukatların twitter hesabından yararlandık.