Adana Polisinden "Haber Kaynağı" Müdahalesi

Adana Terörle Mücadele Şubesi, bir süredir gözaltına alınanların dosyalarında avukat isimlerini tutanaklara tüm sayfayı kapsayacak şekilde işliyor. Gerekçe: "Basına kimlerin sızdırdığını bulmak".

Çukurova Üniversitesi’nde 19 Kasım günü öğrenci konseyinin aşure dağıtımı esnasında bir grubun öğrencilere yönelik bıçaklı sopalı saldırısı sonucu meydana gelen olaylarda sekizi kadın, on öğrenci gözaltına alınmıştı.

Gözaltına alınma esnasında darp ve taciz iddialarının olduğu olayla ilgili avukatlara verilen tutanakta avukatların isimleri kâğıda boydan boya işlendi. Avukatların itirazına yetkililerin verdiği cevap “Basına kimlerin sızdırdığını tespit etmek için” şeklinde oldu.

Eker: Başka birimde uygulanmadı

Öğrencilerin avukatı Taylan Özgür Eker karşılaştığı durumu şöyle aktardı:

“İfade tutanağının avukata verilen örneğinin üstüne avukatın adını basıp veriyorlar bazı dosyalarda. Çukurova Üniversitesi’ndeki olayla ilgili gözaltına alınan öğrencilerin ifadesi esnasında karşılaştık. Gerekçe şaka gibi: ‘Basına kimlerin sızdırdığını tespit edebilmek için’.

“Uygulamayı bir süredir Adana Terörle Mücadele Şubesi yapıyor. Diğer birimlerde henüz böyle bir uygulamaya tanıklık etmiş değiliz. Diğer illerde olduğuna dair bir duyumumuz da yok.

“Yasaya aykırı”

“Uygulama bazı dosyalarda yapılıyor. Hak ihlalinin fazla olduğu dosyalarda bu ihlallerin gündeme gelmemesi içim bir nevi gözdağı olarak düşünülebilir. Uygulamanın bırak hukuki bir açıklaması, hiçbir mantığı yok. Zaten dosyada gizlilik kararı yok. Herkes kendi ifadesini istediği gibi paylaşır, yayınlar.

“Hangi avukatın ne tür dosyalarla ilgilendiğini ve hangi çevrelerle birlikte kamuoyu yaratmaya yönelik olarak hareket ettiğini tespit etmeye çalışıyor olabilirler.  Hepsini geçelim, sadece işgüzarlık olsun diye de yapıyor olabilirler. İfade tutanağının şekli ve içeriği yasada tanımlanmıştır. Bu şekilde tutanak düzenlenmesi usule ve yasaya aykırıdır.”

İHD: Keyfi uygulama

İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şube Başkanı Avukat İlhan Öngör ise bu durumun tamamen usule aykırı olduğunu söyledi:

“Yönetmeliklerde, ceza usul kanununda tutanakların nasıl düzenleneceği bellidir. Tamamen keyfi bir uygulamadır.” (İUE/BK/AS)