Hakkari’de gözaltında kaybedilen çoban Nezir Tekçi’yle ilgili davanın Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmasında, mahkemenin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararından habersiz olduğu ortaya çıktı.
Avukat Ramazan Demir bianet’e yaptığı açıklamada, AİHM’in verdiği kararları mahkemede anlattıklarını, mahkemenin yine tüm taleplerini reddettiğini söyledi.
AİHM, gözaltında kaybedilen Tekçi’nin ailesinin başvurusuyla ilgili 10 Aralık’ta karar verdi. Türkiye, hem yaşam hakkını ihlal etmekten hem de bu ihlalle ilgili etkin soruşturma yapmamaktan suçlu bulundu. Tekçi’nin ailesine toplam 66 bin 150 Euro tazminat ödenecek.
Tüm taleplerin reddine…
Avukat Demir, AİHM’in iki yönlü ihlal kararı verdiğini, mahkemenin bu kararı Adalet Bakanlığı’nın ilgili biriminden isteyerek incelemesi gerektiğini ifade etti:
“AİHM, kararında davanın görüldüğü Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ni de eleştiriyor. Gerektiği gibi etkin soruşturma ve adil yargılama yapılmadığına dikkat çekiyor. Bunu duruşmada da dile getirdik.”
“Mahkeme bundan sonra Nezir Tekçi’nin ölmüş olup olmadığını tartışamaz çünkü gözaltında öldürülmüş olduğu AİHM kararıyla da ortaya konmuş oldu. Bundan sonra, ölüm olduğuna ilişkin bir yargılama yapılmalı, AİHM’in işaret ettiği kriterlere uygun şekilde dava sonuçlandırılmalı.”
“Dosyaya sürekli yeni tanık ifadeleri ve deliller ekleniyor, olayın nasıl olduğu gayet açıklıkla ortaya konmuş durumda. Bu deliller dikkate alınmalı.”
Avukat Demir, bu duruşmada da sanıkların tutuklanması talebinde bulunduklarını ancak mahkemenin taleplerini yine reddettiğini söyledi:
Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde meydana gelen olayla ilgili davanın Eskişehir’de görülmesine de tepki gösteren avukat Demir, davanın Hakkari’ye geri gönderilmesini istedi:
“Tanıklar ve Tekçi’nin davaya müdahil olan ailesi Eskişehir’e gelmekte zorlanıyor.”
Ancak mahkeme bu talebi de reddetti.
Bir sonraki duruşma 14 Mart’ta.
Ne olmuştu?
Hakkari'nin Yüksekova ilçesine bağlı Aşağı Ölçek (Yekmal) köyünde çobanlık yapan Nezir Tekçi, Gelibolu Piyade Tugayı’na bağlı askerlerce 26 Nisan 1995’te gözaltına alındı.
Tekçi ile birlikte gözaltına alınanlar serbest bırakılırken, kendisinden bir daha haber alınamadı.
1997’de babası Halit Tekçi'nin başvurusu üzerine askeri savcılık soruşturma başlattı, kısa sürede “kovuşturmaya yer olmadığına” karar verdi. Nezir Tekçi’nin ailesi iç hukuk yollarının tükenmesi üzerine AİHM’e başvurdu.
2010’da Yunus Şahin, askerlik yaptığı dönemde Tekçi'nin ölümüne tanık olduğunu söyledi, savcılığa ifade verdi. İfadesinde, PKK'ye düzenlenen operasyonda Nezir Tekçi'nin gözaltına alındığını öne sürdü.
Şahin'in iddiaları üzerine emri verdikleri iddia edilen emekli Albay Ali Osman Akın ile Yarbay Kemal Alkan hakkında Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi'nde geçen yıl dava açıldı.
Dava güvenlik nedeniyle Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne alındı.
Sanıklar, emekli Albay Ali Osman Akın ile Yarbay Kemal Alkan, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 82/1-b maddesi uyarınca “Canavarca bir his sevki ile veya işkence ve tazip ile kasten öldürmeden” yargılanıyor.
Mahkemeye yapılan başvurular üzerine olayın meydana geldiği yerde keşif kararı alındı ve Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazıldı. 22 Kasım’da yapılan keşif kazısında bulunan insan kemikleri, mermi kovanları ve kıyafet parçaları Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.
Keşif sırasında, olayın görgü tanıkları şunları anlattı: “Askerler Tekçi’yi araziye götürdükten sonra önce komutan bir el ateş etti sonra da askerlere vur emri verdi. Tekçi infaz edildikten sonra cesedi mayınla patlatıldı.”
AİHM’e yapılan başvuru da 10 Aralık’ta sonuçlandı. Karara göre Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “yaşam hakkını” düzenleyen 2. maddesini ihlalden ve olayla ilgili etkin soruşturma yapmamaktan suçlu bulundu. (AS)