KCK Basın davasının 29. duruşması, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi dışında oluşturulan yeni mahkeme binası içerisindeki büyük salonda görüldü. 20'si tutuklu 46 sanığın yargılandığı davada bugün sadece DİHA Mardin muhabiri Nilgün Yıldız için tahliye kararı çıktı.
Davayı izleyen Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Silivri'de yargılanan gazetecileri benimle röportaj yapmakla suçluyor savcılar. Ben de duruşma salonundayım ve bu rezalete tanıklık ediyorum” diye tweet yazdı.
Duruşmayı ayrıca Özgür Gündem Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Aykol, Barış Meclisi sözcüsü Hakan Tahmaz, Gazetecilere Özgürlük Platformu'ndan, Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Ercan İpekçi de takip etti.
Dün, tüm sanıkların savunmalarının sona ermesi üzerine, bugünkü duruşmada, avukatların talepleri alındı. Avukat Fırat Epözdemir, savunmalar için süre kısıtlaması getirilmesine tepki gösterdi: “Süre kısıtlaması, CMK'ya, Anayasa'ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne uygun değil.” Hasan Erdem de “Kenan Kırkaya'nın savunmasını yapmak için burdayım. Kırkaya'nın hakkında üç klasör iddia var. 30 dakikada nasıl bu üç klasörü anlatsın?” diye sordu.
“Kandil’de PTT şubesi mi var?”
Avukat Abdülbaki Boğa “Gizli tanıklara itibar edilmemeli. Gizli tanıkların ifadelerindeki çelişkiler ortada” diye konuştu. Avukat Cemil Özen de şunları söyledi:
“Deliller doğru toplanmadan adalet tecelli etmez. Lehteki deliller bile aleyhte kullanılmaya çalışılıyor. Örneğin, PTT kargo yoluyla gönderilen kargonun örgüte gönderildiği iddiası var. Oysa müvekkil cezaevine göndermiştir bu kargoyu. Ama savcılık illegalize etmek için Kandil'e gönderilmiş gibi göstermiş. Kandil'de PTT'nin şubesi mi var?”
Özcan Kılıç, “Müvekkilim Turabi Kişin'a Emniyette bir polis, "10 yıl yatmışsın sen. Bir 10 yılda yatıracak şekilde fezleke hazırlayacağım" dedi. Mahkeme heyeti biz avukatlara ve sanıklara karşı önyargılı davranıyor” dedi.
“Balbay kararı emsal”
Avukat Feyzi Çelik de “Mustafa Balbay'la ilgili karar bu davalara örnek olabilir. Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı uyarıcı niteliktedir” diye konuştu.
Avukatların taleplerinin ardından Savcı İsmail Işık, bir önceki gün savunmasını yapan gazeteci Sultan Güneş Ünsal'ın "mesleki onur adına utanç duyuyor musunuz?" ve "Yolu tiksinçlikten geçen herkes suça bulaşır" cümlelerinden dolayı hakkında suç duyurusu yapılmasını ve tutuklu basın çalışanlarının şiddetli kaçma şüphesi oldukları gerekçesi ile tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi.
Mahkeme de “savunmalarında maksadı aştıkları” gerekçesiyle Ünsal ve Zeynep Kuray hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Bir sonraki duruşma 13-17 Ocak’ta.
Demirtaş: Kılıf uyduruyorlar
BDP Eş Genel Başkanı Demirtaş da davayla ilgili yaptığı açıklamada, “Gazetecilerin mesleğinden dolayı yargılanması için kılıf uyduruluyor. İçerde yapılanlara yargılama demeye dilimiz varmıyor. Daha önce verilmiş bir kararın tiyatral gösterisi yapılıyor” dedi. (EK/AS)