Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), bugün açıkladığı kararlarla Türkiye’yi polis şiddetiyle ilgili üç ayrı davada suçlu buldu. Türkiye başvuruculara toplam 53 bin 500 Euro tazminat ödeyecek.
15 yaşındayken polisin gözaltına alırken kolunu büküp darp ettiği kameralara yansıyan Cüneyt Ertuş’la ilgili davada ise mahkeme “işkence yasağının” değil, “etkin soruşturma yükümlülüğünün” ihlaline karar verdi.
Dört doktordan iki farklı rapor
Cüneyt Ertuş 22 Mart 2008’de Hakkari’de katıldığı protesto gösterisinde gözaltına alındı. 15 yaşındaydı. Gözaltına alınırken polisin kolunu bükerek darp etmesi kameralara da yansıdı. Annesi Aysel Ertuş ile babası Hüseyin Ertuş, polis hakkında Hakkari Cumhuriyet Savcılığı’na yaptıkları şikayette bu videoyu da sundu.
Videoda Cüneyt Ertuş’un kolunu bir polis tutuyor, Ertuş ağlarken başka bir polis de ona hakaret ediyor. Ardından polis Ertuş’un sağ kolunu arkasına doğru büküyor ve onu öne eğilmeye zorluyor. Etrafında en az dört polis var.
Ertuş’un aynı gün gittiği Hakkari Adli Tıp Kurumu çocuğa “sağlam raporu” verdi, vücudunda darp izi olmadığını açıkladı. 25 Mart’ta tutuklanan Ertuş Hakkari Devlet Hastanesi’nde de muayene edildi buradaki rapora da aynı sonuç yazıldı.
Ailesinin şikayeti üzerine açılan soruşturma kapsamında 28 Mart’ta tekrar Hakkari Devlet Hastanesi’nde muayene edildi. Bu kez doktor, başındaki ve sağ elindeki darp izlerini tespit etti ve rapora yazdı. 31 Mart’ta muayene olduğu cezaevi doktoru da darp izleri olduğunu onayladı.
17 Nisan 2008’de şikayeti sonuçlandıran savcılık, videoda da görülen olayda kötü muamele ve darp olmadığına hükmetti, takipsizlik kararı verdi. Bu arada Cüneyt Ertuş da 11 Nisan 2008’de tahliye edildi.
Tahliyesinin ardından İzmir İnsan Hakları Derneği’ne başvuran Ertuş, gözaltında kaldığı üç gün boyunca kötü muamele gördüğünü anlattı. Burada yapılan tıbbi muayenede de kulağında ve sağ dirseğinde travma izleri tespit edildi. Doktor raporunda, olaydan psikolojik olarak kötü etkilendiği ve travma sonrası stres bozukluğu yaşadığı da yazıldı.
Ailesi takipsizlik kararına Van Ağır Ceza Mahkemesi’nde itiraz etti ancak sonuç değişmedi. Bunun üzerine AİHM’e başvurdular.
Bugün davayla ilgili kararını açıklayan AİHM, üç yargıca karşılık dördünün oyuyla “işkence yasağını” düzenleyen, Avrupa İnsan hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesiyle ilgili esastan bir ihlal olmadığına karar verdi. Şikayetin etkin soruşturulmadığına hükmeden AİHM, bu sebeple Türkiye’yi suçlu buldu. Türkiye, Ertuş’a 5 bin Euro manevi, 2 bin Euro da mahkeme masrafı olmak üzere toplam 7 bin Euro tazminat ödeyecek.
İki polis şiddeti davasında da Türkiye suçlu
Sincan Cezaevi’nde hükümlü bulunan Mesut Deniz’in yaptığı başvuru da bugün sonuçlandı. Deniz, 5 Ekim 1999’da Samsun’da gözaltına alındığında gördüğü işkenceyle ilgili başvuru yapmıştı. Deniz gözaltındayken kendisine elektrik verildi, askıya asıldı ve dövüldü, cinsel şiddet uygulandı ve buza yatırıldı. Polis, Deniz’in kendisini pencereden atarak yaraladığını iddia etti.
Deniz’in maruz kaldığı işkence Samsun Adli Tıp Kurumu doktorlarınca tespit edildi ancak polisler hakkında dava bile açılmadı. Başvuruları sonuçsuz kalan Deniz AİHM’e başvurdu.
AİHM bugün verdiği kararla, Türkiye’yi işkenceden suçlu buldu. Türkiye Deniz’e maddi ve manevi tazminat olarak toplam 40 bin Euro ödeyecek.
Kamuran Tüzün de Mayıs 2006’da maruz kaldığı polis şiddeti nedeniyle AİHM’e başvurmuştu. Tüzün, nişanlısının ağabeyinin evindeyken, polis uyuşturucu baskını yaptı. Polis tutanağına göre Tüzün polise direndi. Tüzün ise bu suçlamayı reddetti ve polisin arama yaptığı sırada kendisini silahın kabzası ve copla dövdüğünü belirterek şikayetçi oldu.
Ocak 2007’de “orantısız şiddet” konulu soruşturmada takipsizlik kararı verildi ve polislere dava açılmadı. AİHM davayla ilgili bugün karar verdi, Türkiye’yi olayı etkin soruşturmadığı gerekçesiyle, AİHS’nin 3. maddesini usulden ihlal etmekle suçlu buldu. Türkiye Tüzün’e 6 bin 500 Euro maddi ve manevi tazminat ödeyecek. (AS)