20 yaşındaki Mehmet Ayvalıtaş 2 Haziran’da,
22 yaşındaki Abdullah Cömert 3 Haziran’da,
26 yaşındaki Ethem Sarısülük 14 Haziran’da,
18 yaşındaki Medeni Yıldırım 28 Haziran’da,
19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz 10 Temmuz’da,
23 yaşındaki Ahmet Atakan 10 Eylül’de hayatını kaybetti.
Beşi çeşitli illerdeki Gezi direnişine katılmış, demokratik hakları için sokağa çıkmışlardı, Lice’deki Yıldırım da yine gösteri hakkını kullanırken vurularak öldürüldü.
Cinayetlerle ilgili sadece iki dava açıldı, açılan davalardan sadece Korkmaz ile ilgili olanında biri polis beş kişi tutuklu. Sarısülük'ü vuran polis Ahmet Şahbaz tutuksuz yargılanıyor. Ölümlerle ilgili açılan toplam yedi farklı soruşturma ise devam ediyor.
Hatay’dan Cömert ile Atakan’ın ölüm sebebi bile belirlenemedi, Ayvalıtaş’ın ölümü ise kayıtlara “trafik kazası” diye geçti. Lice’de öldürülen Yıldırım ile ilgili hiçbir bilgi yok çünkü soruşturma dosyasına gizlilik kararı var. Korkmaz’ı tedavi etmeyen doktor hakkında da dava açılmadı.
Ayvalıtaş: "Trafik kazası"
Gezi Parkı eylemlerine destek için 2 Haziran gecesi Ümraniye 1 Mayıs Mahallesi’nde yürüyen grubun üzerine doğru hızla giden aracın çarptığı 20 yaşındaki Mehmet Ayvalıtaş’ın ölümü kayıtlara trafik kazası olarak geçti.
Aracın sürücüsü ifadesinin alınmasının ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Olayın üzerinden dört ay geçti, soruşturma hâlâ tamamlanamadı, dava açılmadı.
Aynı olayda, Ayvalıtaş’ın yeğeni S.K. de yaralandı. Lise öğrencisi S.K 20 gün yoğun bakımda kaldı, tedavisi halen sürüyor.
Mehmet Ayvalıtaş'ın babası Ali Ayvalıtaş, soruşturmada hiçbir gelişme olmamasına tepkili, "olayın üstünün kapatılmaya çalışıldığını" söylüyor.
Cömert: Ölüm sebebi "belirsiz"
22 yaşındaki Abdullah Cömert, 3 Haziran’da Hatay Armutlu’daki eylemde hayatını kaybetti.
Soruşturma kapsamında ifade veren görgü tanıkları, polislerin kendilerine Akrep aracından gaz bombası attıklarını, Cömert'e gaz bombası isabet ettiğini söyledi. Otopside ölüm sebebi belirlenemeyince, dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesi’ne gönderildi.
Cömert ailesinin avukatı Hatice Can, soruşturma dosyasındaki tanık ifadeleri de dahil tüm bilgi ve belgelerin, tamamının 6 Ağustos’ta Adli Tıp'a gönderildiğini, halen oradan yanıt beklendiğini açıkladı.
Olay yerinde o saatlerde görev yapan polislerin ifadesi bile alınmadı.
Cömert’in ölümünün üzerinden yaklaşık dört ay geçti ancak ölüm sebebi bile resmi olarak belirlenmiş değil.
Sarısülük: Vuran polis tutuklanmadı
Taksim’deki Gezi direnişine destek için Ankara'da yapılan eylemde, 1 Haziran günü polisin açtığı ateş sonucu OSTİM işçisi 27 yaşındaki Ethem Sarısülük başından vuruldu. Ağır yaralı olarak Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. 14 Haziran’da yaşamını yitirdi.
Soruşturma kapsamında 6 Haziran’da olay yerinde keşif yapıldı. 10 Haziran’da MOBESE görüntüleri ortaya çıktı. Videoda çevik kuvvet polisinin kaçarken ateş açtığı, ardından Sarısülük’ün yere yığıldığı görülüyor.
Sarısülük’ü vuran silahın polis Ahmet Şahbaz’a ait olduğu balistik raporuyla kanıtlandı. Ankara 13. Sulh Ceza Mahkemesi, “meşru müdafaa sınırında kalması olasılığının varlığı” gerekçesi ile Şahbaz’ın tutuksuz yargılanmasına karar verdi.
Sarısülük’ün vurma anıyla ilgili tanıklık eden Mehmet Can Tayşan hakkında gözaltı kararı çıktı, mahkemede tanıklık için çağrılacak olan Şahin İmga da tutuklandı.
17 Temmuz’da Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi, Şahbaz’la ilgili yargılanmayı, “izin alınmadığı gerekçesiyle” durdurdu. Üst mahkeme kararı bozdu, davanın ilk duruşması 23 Eylül’de görüldü.
Polis Şahbaz Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 81. ve 27/1. maddeleri uyarınca “taksirle insan öldürmek” suçlamasıyla yargılanıyor, istenilen ceza 1 yıl 4 ay ile 5 yıl arasında.
Sarısülük’ün ölüm anıyla ilgili görüntüleri inceleyen Almanya Televizyon ve Film Yüksekokulu Belgesel Yönetmenliği Profesörü Dr. Klaus Stanjek ile polis Şahbaz’ı değerlendiren Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi Psikiyatri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cem Kaptanoğlu, iki ayrı bilirkişi raporu hazırladı.
Prof. Dr. Stanjek, raporunda, sanık polisin öfke krizi geçirdiğini ve olayın meşru müdafaa olmadığını yazdı. Ankara Üniversitesi’nden Doç. Dr. Sevilay Çelenk Özen ile Öğretim Görevlisi Enver Özüstün imzalı bilirkişi raporu da, savcılığın talebiyle yazılan ilk raporda yer almayan önemli bir tespitte bulunmuştu. Bu raporla, “Şahbaz’ın daha göstericilerin yanına gitmeden silahını çektiği ve yerdeki eylemciyi tekmelerken silahının mekanizmasını kurduğu, Ethem'i vururken yüzünün ona dönük olduğu” ortaya çıktı.
Yıldırım: Gizlilik kararı kondu
28 Haziran’da Diyarbakır Lice ilçesine bağlı Hêzan-Kayacık’ta kalekol yapımını protesto eden ve “Barış İstiyoruz” pankartıyla yürüyen kalabalığa askerler ateş açtı, 18 yaşındaki Medeni Yıldırım öldürüldü. Olayla ilgili önce Lice’de soruşturma açıldı.
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, Yıldırım’la ilgili dosyanın görevsizlik kararıyla Lice Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiğini, dosyaya gizlilik kararı konulduğunu belirtti.
Bu gizlilik kararı nedeniyle, Yıldırım’ı vuran askerlerle ilgili nasıl bir soruşturma yürütüldüğü kamuoyunun bilgisi dışında.
Avukat Elçi, olaydan hemen sonra soruşturmada gizlilik kararı alınmasının, soruşturmanın adil yürütüleceğine dair kuşkuları ve soru işaretlerini artırdığını söyledi.
Yıldırım’ın ölümüyle ilgili henüz hiçkimse suçlanmadı.
Korkmaz: Tedavi etmeyen doktora dava yok
Eskişehir’de 3 Haziran günü Gezi Parkı direnişine destek için yapılan ve polisin saldırdığı yürüyüş sonrası sivil giyimli eli sopalı kişilerce dövülen 19 yaşındaki üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz 10 Temmuz’da hayatını kaybetti. Ameliyat olduğu 4 Haziran'dan beri bilinci kapalıydı.
Korkmaz’ın uğradığı saldırı sonrası gittiği Yunus Emre Devlet Hastanesi’nde kendisine “ifade ver öyle gel” diyen doktor hakkında soruşturma açıldı. Eskişehir Tabip Odası Başkanı Dr. Bülent Nazım Yılmaz da Korkmaz’ı gören ve müdahale eden hekimlere yönelik inceleme başlattıklarını söyledi.
Soruşturma kapsamında savcının istediği, Korkmaz’ın darp edildiği yeri gören üç kameradan ikisinde kayıt yokken, görüntülerin olduğu tek kayıt ise savcılığa “tahrip olmuş" halde ulaştı. Daha sonra görüntülerin silindiği anlaşıldı ve bununla ilgili bir soruşturma da başlatıldı.
CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, Korkmaz cinayetinde Beşik Otel'in kamera kayıtlarının silinmesinden bir istihbarat elemanının sorumlu olduğu iddialarıyla ilgili soru önergesi verdi. Ayrıca hastane polisiyle ilgili şikayet üzerine de bir soruşturma açıldı.
Korkmaz’ın öldürülmesiyle ilgili dört ayrı soruşturmanın sadece biri davaya dönüştü.
Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ahmet Şanverdi, altı klasörden oluşan Korkmaz iddianamesinin incelemesini dün tamamladı. Beşi tutuklu 8 sanıktan sadece tutuklu polis “suç kastıyla kasten insan öldürmek” suçundan müebbet hapis cezasıyla yargılanacak. Diğer sanıklar hakkında da "öldürmeye iştirak" suçundan 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Atakan: Nasıl öldüğü meçhul
Hatay Antakya’da 10 Eylül’de hayatını kaybeden 23 yaşındaki Ahmet Atakan’ın nasıl öldüğü, ölümüne neyin sebep olduğu hala meçhul.
Atakan’ın ölümünün ardından Hatay Devlet Hastanesi’nde yapılan ön otopsiye giren ve olay yerinde de incelemelerde bulunan Dr. Matkap, ilk açıklamasında Atakan’ın vücudunda kırık olmadığını, kafa travması olduğunu söyledi. Ardından ortaya çıkan videodaki yüksekten düşen kişinin Atakan olduğu iddia edildi. Matkap, videoyu izleyince düşen kişinin Atakan olduğunu düşündüklerini söyledi. Görgü tanıkları ise Atakan’ın gaz bombasıyla vurulduğunu iddia ediyor.
14 Eylül’de Atakan’a isabet ettiği öne sürülen, üzerinde kan ve saç kılı örneği bulunan gaz bombası kapsülü CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz ve Atakan Ailesi tarafından Cumhuriyet Başsavcısı'na teslim edildi.
Atakan’ın kesin ölüm sebebi belirlenebilmiş değil. Ön otopsi sonuçları ve tüm dosya, İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesi’ne gönderildi. Soruşturma sürüyor. (AS)