Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Cezaevi İnceleme ve İzleme Komisyonu Üyeleri Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Manisa Milletvekili Özgür Özel ve Muğla Milletvekili Nurettin Demir dokuz tutuklu Gezi direnişçisini Metris Cezaevi’nde ziyaret etti.

Hazırladıkları rapora göre, tüm tutuklular gözaltına alınırken ağır hakaret, küfür ve şiddete maruz kaldı, darp edildiklerini söyledi.

Tutuklananların hepsi ayrı koğuşlarda ve adli mahpuslarla birlikte kalıyorlar. Bazıları, diğer tutuklu ve hükümlülerin kendilerine koğuşta hizmet ettirdiklerini, geceleri zorla nöbet tutturduklarını ayrıca kendilerini tehdit ettiklerini söylüyor.

Ahmet Erol, Ahmet Kaycı, Ali Sarıçiçek, Ali Can Sünnetçioğlu, Mehmet Yalçın, Oğuz Tekin, Özgür Yıldırım, Umut Akgül 9 Temmuz’da “Görevli memura mukavemet, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” gerekçeleriyle tutuklandı.

çArşı grubundan İbrahim Halilullah Turan da evinde bulunan “biri boş, biri dolu gaz kapsülü” nedeniyle 20 Haziran’dan beri tutuklu.

Rapordaki görüşmelerde şunları anlattılar.

Ali Sarıçiçek: Çocuklarım aç kaldı

Bayrak satıcısı Ali Sarıçiçek, 34 yaşında, evli ve beş çocuğu var. İki yıldır maçlarda ve eylemlerde bayrak satarak geçimini sağlayan Sarıçiçek, kendisi hapiste olduğu için ailesinin aç kaldığını söyledi. Gözaltına alınışını da şöyle anlatıyor:

“Çok yorulmuştum, eve giderken yolum polis barikatıyla kesildi. TOMA da su sıkınca bayraklar ıslandı, satılamaz hale geldi, sinirlendim. Ters yöne yürüyerek uzaklaştım, iki sokak ötede dinlenmek için oturduğum kaldırımda gözaltına alındım.”

Sarıçiçek, “halkı isyana teşvikle” suçlanarak tutuklandı, sattığı bayraklar da akeyhine delil sayıldı. “Palalı Fas’ta ben buradayım” diyor.

Ahmet Kaycı: Karakola sığınmıştık

23 yaşındaki Kaycı, eylemde gaz bombasından kaçtıklarını, Beyoğlu Karakolu’na sığındıklarını orada gözaltına alındıklarını anlattı. O da “halkı isyana teşvikle” suçlandı.

Birlikte gözaltına alındıkları arkadaşının serbest bırakıldığını ancak kendisinin neden hala içerde olduğunu anlayamadığını söyleyen Kaycı, “sığınmak için gittiğim karakoldan gözaltına alınacağımı hiç düşünmezdim” dedi.

Umut Akgün: Annemi de dövdüler

25 yaşında, Açıköğretim Fakültesi İşletme Bölümü öğrencisi ve bilgisayar programcısı. Annesi, babası, eşi ve kuzeni ile birlikte Mis Sokak’ta oturduklarını ve bira içtiklerini söyleyen Akgün, gaz atıldıktan sonra kaçtıklarını ve bir hana sığındıklarını anlatıyor.

Polisin hanın içine defalarca gaz bombası attığını belirten Akgün, daha sonrasında içeri giren polislerce döve döve gözaltına alındığını, annesinin bile dövüldüğünü ifade etti.

Mehmet Yalçın: Konuştum, aldılar

Polis barikatına yaklaştığını ve polislerle konuştuğunu söyleyen Yalçın, “Şiddet uygulamayın ayıptır” dedim bunun üzerine polisler “alın bunu alın” diyerek gözaltına aldılar” demektedir.

İbrahim Halilullah Turan: Pusulaya “sağım solum Beşiktaş” yazdım

20 yaşındaki çArşı grubu üyesi Turan,evinin basıldığını ve patlamamış gaz bombasının delil olarak alındığını söyledi.

Turan evindeki “bir dolu, bir boş gaz fişeği kapsülü” gerekçe gösterilerek tutuklandı.

“Son seçimlerde sandığa gittim ve oy pusulama ‘Sağım-solum Beşiktaş’ yazdım ama bu yaşadıklarımdan sonra bu iktidarı kim yenecekse oyumu ona vereceğim.”

Ahmet Erol: Yolda yürürken gözaltına alındım

33 yaşındaki Erol tutuklandığından bir haftalık evliydi. Erol, alışveriş merkezi önünde yürürken gözaltına alındığını ve hakkında hiçbir delil veya kanıtın olmadığını söyledi.

Oğuz Tekin: Deniz gözlüğünden tutuklandım

23 yaşındaki Tekin, İstanbul Teknik Üniversitesi Fizik Bölümü üçüncü sınıf öğrencisi. Tutuklanmasına neden olan deliller, deniz gözlüğü ve baret.

Ali Can Sünnetçioğlu: Döve döve gözaltına aldılar

23 yaşındaki Sünnetçioğlu, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi.

Gaz saldırısı sonrasında Rumeli Han’a sığındıklarını, buradan döve döve gözaltına alındıklarını ifade etti. Sünnetçioğlu, kendilerine ait olmayan gaz maskelerinin polis tarafından zorla ellerine tutuşturulduğunu söyledi.

Özgür Yıldırım: Olmayan baretten tutuklandım

19 yaşındaki Yıldırım, Mersin Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü birinci sınıf öğrencisi.

Rumeli Han’dan topluca gözaltına alınanlardan biri olan Yıldırım, ne maskesi ne gözlüğü ne de bareti olduğunu ancak buna rağmen bu eşyaları taşıdığı gerekçesiyle gözaltına alındığını söyledi. Gözaltına alınırken dövüldüklerini de ekledi. (AS)