İstanbul Teknik Üniversitesi'nde (İTÜ) bugün üniversitenin tüm bileşenlerinin dayanışma içinde olduğu bir eylem gerçekleşti. İTÜ Asistan Dayanışması’nın işten çıkarılmalara karşı bugün yaptığı eyleme öğretim elemanları, öğrenciler, idari personel, üniversite çalışan taşeron işçiler ve Eğitim-Sen 6 No’lu Üniversiteler Şubesi destek verdi.
Eylem, asistanların aralık ayından itibaren dönüşümlü olarak kaldıkları karavanın olduğu ve İTÜ’lülerin “direniş meydanı” adını verdikleri yerden başladı.
Eylemde öğrencilerin “Yeter artık Karaca, İTÜ’ye ve hocalarıma dokunma”, Eğitim-Sen 6 Nolu şubenin “İTÜ asistanları yalnız değil” ve İTÜ Asistan Dayanışması’nın “Biz kalıyoruz, Karaca gitsin”, Kazanana kadar mücadeleye devam” pankartları açıldı.
İTÜ’lüler “İTÜ’lüler yürüyor, dayanışma büyüyor”, “Rektör Karaca İstifa”, “İTÜ’lüler burada rektör nerede?”, “Rektör Karaca asistana dokunma” sloganları ile rektörlük binasına yürüdü.
Yürüyüşün ardından İTÜ’lüler “rektör istifa” sloganları ile rektörlük binasına girdi. İTÜ Asistan Dayanışması’ndan bir grup rektör yerinde olmadığı için rektör yardımcısı ile görüştü. Rektörün kendileri ile görüşmelerinin sağlanacağının söylenmesi üzerine binayı boşaltan İTÜ’lüler yedi aydır eylemlerini sürdürdükleri “direniş meydanı”nda eylemlerine halaylarla devam etti.
“İTÜ’de 519 öğretim üyesi yok hükmünde”
İTÜ’de YÖK’ün gönderdiği 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 50/d maddesiyle istihdam edilen araştırma görevlilerinin yüksek lisansta üç, doktorada altı yılı tamamlayıp mezun olmaması halinde işten çıkarılmasıyla ilgili gönderdiği görüş yazısına dayanarak başlayan işten çıkarmalar 60’ı aşkın kişiye ulaştı. YÖK’ün görüş yazısını dikkate alan rektörlük, YÖK Genel Kurulu’nun 1 Şubat’ta aldığı işe iade kararını ise resmi gazetede yayınlanmadığı gerekçesiyle uygulamaya koymadı. Son bir ay içinde 13 asistan da geleceklerinden endişe duyarak istifa etti.
Rektör, yedi aydır işten çıkarmalara karşı mücadele eden, beş aydır kampüsteki karavanda kalan asistanların kendisiyle görüşme talebini reddetti. Asistanlar, 21 Mart’ta düzenlenen bir konferansa katılan rektöre taleplerini anlattıklarında “efendi ol”, “sen bu okuldan değilsin, seni tanıyorum” cümleleriyle karşılaştı. Asistanların geçmek istediği görece daha iyi 33-a kadrosuna geçiş için onay veren 519 öğretim üyesinin kararına rağmen, değerlendirme kurulunun reddetmesi nedeniyle asistanlar işten çıkarıldı.
Asistanlar: Hocaları, öğrencileri, taşeron işçileri, idari personeli de temsil ediyoruz
Rektörlük binası önünde İTÜ Asistan Dayanışması adına Zafer Eren, İTÜ öğrencileri adına Onur Işık ve Eğitim-Sen 6 No’lu üniversiteler şubesi adına Arzu Acar basın açıklamalarını okudu.
Eren, yedi aylık süreci anlatarak asistanların taleplerini sıraladı. Bunların uygulanmaması halinde rektörün istifa etmesi gerektiğini belirtti:
“Burada sadece asistanları değil, 33-a kadrosuna geçişi onay verdikleri halde asistanları işten çıkarılarak iradeleri yok sayılan 500’den fazla hocamızı, özgür ve demokratik bir üniversite için mücadele eden öğrencilerimizi, servis hakları elinden alınan taşeron işçileri, yemeklerini porselen tabakta yedikleri gerekçe gösterilerek yemek ücretlerine yüzde yüz zam yapılan idari personeli temsil ediyoruz.”
* YÖK’ün 1 Şubat kararı uygulanmalı ve işten atılan asistanlar geri alınmalı,
* 33-a kadrosuna geçişteki tüm engeller kaldırılmalı ve bu karar bölümlerin iradesine bırakılmalı,
* Üniversitedeki keyfi ve hukuksuz uygulamalar durdurulmalı.
Öğrenciler: Öğrencisi ve akademisyeniyle konuşabilen rektör istiyoruz
Işık, İTÜ’de üniversite bileşenlerinin söz sahibi olmadığı bir süreç başladığını belirtti. Asistanların yanı sıra öğrencilerin de bu süreçten etkilendiğini vurguladı:
* Senato kararına rağmen “kar amacı gütmeyen kantin” uygulaması başlamadı, yerini fahiş fiyatlara bıraktı.
* Rektör Karaca İTÜ’deki güvenlik görevlilerinin sayısını yüzde elli arttırdı. Diğer üniversitelerde olduğu gibi özel güvenlik görevlilerinin saldırısına uğramayacağımızın garantisi yok. Potansiyel suçlu muamelesi görmek istemiyoruz.
* Biz, turnike denetimiyle okula girerken bürokratlar, müdürler, bakanlar bu uygulamadan muaf. Kendi okulumuza misafir gibi girmek istemiyoruz.
* Rektör ne biz öğrencilerin, ne araştırma görevlilerin ne de hocalarımızın karşısına çıkıyor. Biz, öğrencisi ve akademisyeniyle konuşabilen, olumlu diyalog kurabilen rektör istiyoruz.
Acar da Eğitim-Sen olarak İTÜ’lülerin yanında olduklarını belirtirken ODTÜ Asistan Dayanışması ve Ankara Eğitim-Sen 5 No’lu şube de dayanışma mesajları gönderdi.
“İTÜ’ye zarar vermeyiz, güvenlik görevlileri rahat olsun”
Rektörlük binası önünde yapılan basın açıklamalarının ardından İTÜ Asistan Dayanışması’ndan bir heyet Rektör’le görüşmek istedi ancak yedi ay boyunca asistanlarla görüşmeyen rektör Mehmet Karaca yerinde değildi.
Yapılan görüşmeler sonucu asistanlar rektör yardımcısı ile görüşmek için basın ve on kadar asistanın binaya girmesini istedi. Görevliler önce üç asistanın daha sonra da basının içeri girmesine izin verdi ancak girişte yine engel koydu. Bunun üzerine yürüyüşe katılan herkes rektörlük binasının içine girdi.
Asistan Dayanışması’ndan bir grup rektör yardımcı Ali Fuat Aydın ile görüşürken İTÜ'lüler forum düzenledi, İTÜ’lü asistanlar, öğrenciler söz aldı. Konuşmalarda rektörün üniversite bileşenlerini dikkate almadığı vurgulanarak istifası istendi.
Rektörlük binasının üniversitelilere ait olduğu ve bu binaya girmelerinin demokratik bir hak olduğunu vurgulayan asistanlar “İTÜ’ye zarar vermeyiz, güvenlik görevlileri rahat olsun” çağrısında bulundu.Öğretim Elemanları Derneği’nden bir akademisyen asistanları desteklediklerini belirtti, şarkılar söylenip sloganlar atıldı.
Rektör yardımcısının asistanlara rektörün kendileri ile görüşmelerini sağlayacağını söylemesi üzerine İTÜ’lüler rektörlük binasından çıkarak “direniş alanı”na döndü.(BK)