Tekirdağ F Tipi Cezaevlerindeki kitap sınırlamasının ardından bazı mahpuslar açlık grevine başladı.
Tekirdağ 1 Nolu Cezaevi’nde 15 Mart’ta hücresinde 10’dan fazla kitap bulunduran mahpuslara zorla müdahale edildi, mahkumlar süngerli odaya atılırken kitaplarına ve el yazması notlarına el konuldu.
Avukat Özlem Gümüştaş, Tekirdağ 2 Nolu Cezaevi’ndeki PKK davası mahpusları hariç tüm siyasi mahpusların açlık grevine başladığını açıkladı:
“Burada da fiziki bir müdahale olması tehlikesi karşısında, mahpuslar hem buna dikkat çekmek hem de kitaplarının alınmasını önlemek amacıyla dün (18 Mart) süresiz açlık grevine girdi.”
Gümüştaş, olayın gelişimini şöyle anlattı:
“2 Nolu cezaevi idaresi, Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin başka bir davayla ilgili kararını dayanak göstererek, 15 Ocak’ta mahpuslara tebligatta bulundu. Tebligatta, hücrelerinde 10 kitap ve kurum kütüphanesinden en fazla üç kitap bulundurulabileceği belirtildi. Bunun uygulanması için de iki ay süre tanıdı.”
“Mahpuslar bu uygulamaya Tekirdağ İnfaz Hakimliği’nde itiraz etti, hakimlik itirazı reddetti ve hapishane yönetimini haklı buldu. Mahpuslar itirazı Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşıyacakken, 15 Mart’ta hapishane müdahalede bulundu. Zor kullanarak kitaplarını ellerinden aldı.”
“Gardiyanlar, kitapların alınmasına engel olmak isteyen tutukluları darp etti, hücreleri dağıtıldı.”
“Hukuk dışı bir uygulama”
Gümüştaş, Tekirdağ 1 Nolu Cezaevi’nde de mahpuslara benzer bir tebligatın yapıldığını, aynı şekilde İnfaz Hakimliği’ne itirazda bulunduklarını, itirazın sonucunun beklendiğini ifade etti.
“Mahpuslara saldırı yapılmasından endişeliyiz, idare uyarırken tehditlerde bulunuyor, ‘Zorla girer, alırız’ diyorlar.”
Avukat Gümüştaş, bu uygulamanın hiçbir hukuki yönü olmadığını da belirtti:
“Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’da veya yönetmeliklerde kitap sınırlamasını öngören hiçbir madde yok. Uygulama, cezaevlerinin İdare ve Gözlem Kurulu ile Eğitim Kurulu’nun kararına dayandırılıyor ancak bu kurulun böyle bir karar alma yetkisi yok.”
“Başka cezaevlerinde de kitap sınırlaması dönem dönem yapılmak istendi ancak idareyle mahpusların anlaşmalarıyla sorun çözülmüştü. Kitapla ilgili daha önce hiçbir yerde fiziki müdahale olmadı.”
“Tecrit içinde tecrit”
1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde PKK davasından olanlar hariç tüm siyasi mahpuslar açlık grevine girerken, 2 Nolu'da da kitaplarına zorla el konulan MLKP davasından mahpuslar açlık grevine başladı.
Ezilenlerin Hukuk Bürosu’nun açıklamasına göre, 15 Mart’ta 2 Nolu F Tipi'nde bulunan MLKP davasından tutuklu Seyfi Polat, Ali Haydar Keleş, Fırat Şaren, Osman Nuri Ocaklı, Ersin Sedefoğlu, İrfan Gerçek, Kenan Kara ve Naci Güner'in hücreleri dağıtıldı, kitapları alındı.
Aynı gün, Tekirdağ 1 Nolu F Tipi'nde DHKP-C davasından tutuklu bulunan Hakan Karabey ve Özcan Bayram da zorla hücrelerinden çıkartılarak Edirne F tipi Hapishanesi’ne sürgün edildi.
Halkın Hukuk Bürosu da bugün yaptığı yazılı açıklamayla, “mahpusların tecrit içinde tecrit edilmeye çalışıldığını” belirtti.
Kitaplar nasıl “tehlikeli” oluyor?
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de bugün Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, “Hücrelerde bulunan 10’dan fazla kitap, cezaevinin fiziki koşulları ve güvenliğini nasıl ve hangi yöntemle tehlikeye sokmaktadır?” dedi.
Kürkçü, hücrelere zorla girerek tutuklu ve hükümlüleri darp eden, kitaplara ve notlara el koyan kamu personeli hakkında herhangi bir hukuki/idari işlem yapılıp yapılmadığını da sordu. (AS)