Habervaktim sitesi 31 Aralık tarihli "Öğrenci Evi Mi Örgüt Evi Mi?" isimli haberde Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF)öğretim üyesi Barış Ünlü'yü "Kaos yanlısı bir hoca" diyerek hedef göstermişti.
Habervaktim bu kez de 2 Ocak tarihli "Bu Nasıl Hoca" isimli bir başka haberinde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi (İLEF) Dekan Yardımcısı Gökhan Atılgan'ı hedef gösterdi.
"Bu site sürekli yalan üretiyor ve nefret suçu işliyor"
bianete konuşan Ünlü kendisinin ve Atılgan'ın tesadüfen hedef seçildiği görüşünde. "Başka birilerini de seçebilirlerdi. Muhtemelen haberi yapan kişinin gözüne kulağına biz denk geldik o anda" diyen Ünlü sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Olumsuz hiçbir duygu yaratmadı bu haberler bende. Bu gazete bugüne kadar binlerce insan hakkında böyle haber yaptı. Biz de sonuncu olmayacağız maalesef. Çünkü bu gazetenin gazetecilik yapmak gibi bir derdi yok. Sürekli yalan üretiyor ve nefret suçu işliyor."
"Yapılan haberlerin göreli olarak muhalif olan üniversitelere karşı bir saldırı olduğunu ve bu saldırıların yoğunlaşarak devam edeceğini düşünüyorum. Bunun ip uçlarını Ezgi Başaran'ın Burhan Kuzu ile yaptığı son röportajında da görmek mümkün. Kuzu açıkça üniversiteleri hedef gösteriyor."
İktidar tarafından bu tip gazetelerin kullanıldığı düşüncesinde olduğunu belirten Ünlü, "İktidar rahatça giremediği ODTÜ, Boğaziçi, Ankara Üniversitesi gibi okullara girme yolları arayacaktır. Giremezse de itibarsızlaştırmaya çalışacaktır" dedi.
"Bu o haberleri ve yazıları hükümet yazdırdı anlamına gelmiyor. Ama Habervaktim gibi bir organ hükümet tarafından yönlendirilmese de, o tip bir yapının böyle bir hükümetin onayı olmaksızın çalışması mümkün değildir."
"Akademisyenlerin hedef gösterilmesini dehşetle izliyoruz"
Ünlü ve Atılgan'ın hedef gösterilmesine karşı akademisyenler arasında bir imza kampanyası başlatıldı. 417 akademisyenin imzasıyla oluşturulan bildiri de şu ifadelere yer verildi:
"Geçtiğimiz günlerde Yeni Akit adlı yayın organı ve internet sitesi Haber Vaktim'in, Ankara Üniversitesi'nde çalışan iki öğretim üyesini, hiçbir şekilde suç olmayan görüş ve yaklaşımlarını cahilane ve toptancı bir biçimde malzeme ederek, alçakça hedef göstermesini dehşetle izliyoruz.
"Bu yayınlarda fikirleri ve muhalif duruşları nedeniyle iki çok değerli akademisyen, lümpenliğin abartılı ve seçici diliyle suçlu gösterilmeye çalışılmaktadır.
"Bu çirkin yayınları kaygıyla izleyen biz akademisyenler, söz konusu yayın organının baştan aşağı ayrımcı bir anlayış ve nefret kusan bir dille kurum ve kişileri hedef göstermesini kesinlikle kabul edilemez buluyoruz." (SK/HK)