İki üniversite öğrencisi, gazete manşetlerinde ve ana haber bültenlerinde "canlı bomba adayları" olarak tanıtılmalarına karşın yaptıkları basın açıklamasıyla, "Buradayız, kaçmıyoruz, aranmıyoruz" dedi.
Elif Sultan Kalsen ile Harran Aydın, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi'nde yaptıkları açıklamada, kendilerinden "canlı bomba" olarak bahseden basın kuruluşları ile isim ve fotoğraflarını servis eden Emniyet yetkilileri hakkında bu sabah suç duyurusunda bulundu.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Sultangazi 75. Yıl Karakolu'ndaki patlamanın ardından açıkladığı listede, bir polisin öldüğü eylemi gerçekleştiren İbrahim Çuhadar'ın "yüksek öncelikli" aranan dokuz kişiden biri olduğunu duyurmuştu.
Emniyet, listedeki sekiz kişiyi de fotoğrafları ve isimleriyle basına dağıttı. Birçok basın kuruluşu fotoğrafları kısmen buzlayarak ve isimlerinin baş harfleriyle yayınlarken, Kanal D Ana Haber fotoğrafları açık olarak yayınladı ve sekiz kişiden "çok tehlikeli" olarak bahsetti.
Vatan gazetesi de altı kadın ve iki erkekten oluşan "liste"deki isimlerle ilgili haberine, "8 bombacı daha" başlığını attı.
"Daha bugün adliyede kimliğime baktılar"
O listedeki iki üniversite öğrencisi Aydın ile Kalsen, dün akşam bir basın toplantısı yaparak, haklarında arama kararı olmadığını, rahatça basının önüne çıkarak konuşabildiklerini söylediler.
21 yaşındaki Aydın, Elazığ'daki Fırat Üniversitesi Metalurji ve Maden Mühendisliği Bölümü öğrencisi. "Örgüt propagandası" suçlamasıyla Bakırköy Kadın Cezaevi'nde 14 ay tutuklu kaldı, 1,5 ay önce tahliye edildi.
Aydın, haklarında çıkan haberlerden sonra can güvenliklerinin kalmadığını söyledi.
"Birkaç saat önce 'canlı bomba' ilan edildiğim. Yunanistan'a eğitim alıp Türkiye'ye döndüğümü yazdılar. Hayatımda hiç Yunanistan'a gitmedim. Zaten 1,5 ay önce tahliye edildim, madem tehlikeliydim neden tahliye ettiler?"
"Bugün de Çağlayan'a duruşma izlemek üzere gittim. Orası yüksek güvenlikli bir yer, her yerde kamera var, kimlik kontrolü de yaptılar. 'Tehlikeliysem' neden gözaltına almadılar?"
Basının, kendilerinin hedef gösterilmesine alet olmasını istemediklerini söyleyen Aydın'ın ardından, Kocaeli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğrencisi 25 yaşındaki Kalsen söz aldı:
"Haberlerde 'çok tehlikeli' diyerek fotoğraflarımız yayınladı, çok şaşırdım. Ben de 21 ay tutuklu kaldıktan sonra dört ay önce tahliye edildim. Dört aydır da yasal basın açıklamalarına, eylemlere katılıyorum. Adresim belli, kaçmıyorum."
Kalsen ile Aydın, 1 Mayıs mitingine ve basın açıklamalarına katıldıkları için "propagandayla" suçlandıklarını ve bu nedenle uzun süre tutuklu kaldıklarını ifade etti. Avukatları Barkın Timtik de öğrencilerin düşüncelerinden dolayı bu muameleye maruz kaldığını belirtti.
Suç duyurusunda, İstanbul Valisi ve İstanbul Emniyet Müdürü'nün, "tasarlayarak öldürmeye teşebbüse iştirak, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs, soruşturmanın gizliliğini ihlal, iftira ve suç uydurma" suçlarından yargılanmaları istendi. (AS)