Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ağır hasta tutuklu Muhlis Barut'un serbest kalabilmesi için yapılacak bir şey olup olmadığının araştırılması konusunda Cumhurbaşkanlığı yetkililerine talimat verdi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Barut'un durumunu Cumhurbaşkanlığı'na ileterek konuyla ilgili bir dilekçe vermişti.
Tanrıkulu ayrıca, Barut'un neden halen serbest kalmadığını sormuş, "Raporu olmasına rağmen hangi gerekçeyle tutuklu bulunuyor?" diye bir soru önergesi vermişti.
bianet'e konuşan Tanrıkulu, Cumhurbaşkanı Gül'ün girişiminin önemli olduğunu, yargı makamlarının da bunu dikkate almasını umduklarını ifade etti.
"Bir an önce serbest kalıp ailesinin yanında olmasını ve tedavisine dışarıda devam edilmesini diliyoruz."
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde kulak rahatsızlığı nedeniyle tedavi gören Cumhurbaşkanı Gül, tutuklunun son günlerini ailesinin isteği doğrultusunda evinde
geçirebilmesi için yapılacak bir şey varsa bunun süratle yerine getirilmesini istedi.
"Ziyarete gidemiyoruz"
Ağabey Salih Barut ise son olarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı'na başvurduklarını, oradan yanıt beklediklerini söyledi.
"Umutla bekliyoruz, dışarı çıkması, son günlerini bizim yanımızda geçirmesi için uğraşmaya devam ediyoruz. Kardeşimin durumu hiç iyi değil, son aldığı rapora göre 1,5 aylık ömrü kaldı. Hiçbir şey yiyemiyor, gıda alamıyor."
Muhlis Barut halen İstanbul'da Metris Cezaevi'nde tutuluyor. İzmir'de yaşayan ağabeyi, "yol parası bulamadıkları için görüş gününde kardeşini ziyarete gidemeyeceklerini" söyledi ve ekledi: "İzmir'deyken en azından görüyorduk kardeşimi..."
Avukat Dinçer Çalım da henüz resmi kanallardan gelen bir cevap olmadığını söyledi.
Yeşil Kart'ı iptal edilmişti
İki yıl önce karaciğer kanseri olduğunu öğrenen 50 yaşındaki inşaat işçisi Barut, Yeşil Kart'ının süresini uzatmak için başvuruda bulundu.
Yeşil Kart'ının iptal edildiğini öğrenmesinin ardından 8 Ekim 2010'da, İzmir'deki Bayraklı Toplum Sağlığı Merkezi'ni pompalı tüfekle basıp çevreye ateş açtıktan sonra ayağından vurularak yaralandı.
Barut, çıkarıldığı İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 2 Şubat'ta "öldürmeye teşebbüs, tehdit ve hakaret" suçlarından toplam 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Dosya Yargıtay'a gönderildi.
1 Mayıs'ta Buca Cezaevi'nden Şakran Cezaevi'ne nakledildi. Burada "rapor geciktiği" gerekçe gösterilerek ilaçları verilmedi. Bir ay ilaç kullanamayınca durumu kötüleşti ve İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı.
Kontrollerinin ardından, 15 Haziran'da "altı aydan az ömrünün kaldığı öngörülüyor" şeklinde rapor veren hastane, "Bizim yapacağımız bir şey kalmadı" diyerek Barut'u tekrar hapishaneye yolladı.
Barut bir ay önce Metris Cezaevi'ne nakledildi.
Ağabeyi Salih Barut, kaldığı yerde uzman doktor olmadığını, zaten hapishanede tedavisi yapılamadığı için hastalığının bu kadar ilerlediğini söylüyor. (AS)