Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Kurucu Genel Başkanı Kemal Türkler'i öldürdüğü gerekçesiyle yargılanan katil zanlısı Ünal Osmanoğlu hakkındaki davanın zamanaşımından düşmesi kararını Yargıtay 9. Ceza Dairesi onadı.
Yargıtay'ın kararını bianet'e yorumlayan Türkler'in avukatı Rasim Öz, davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşıdıklarını söyleyerek şöyle dedi:
"Son duruşmada Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, karar verilmezse zamanaşımı olacağını biliyordu ve kasten karar vermedi. Davayı AİHM'e taşıdık, başvuru kabul edilecektir. İnsanlık suçunda zamanaşımı olmaz ve bu cinayet bir insanlık suçudur. AİHM'in lehimize karar vermesi çok büyük bir olasılık."
Ne olmuştu?
Kemal Türkler, 22 Temmuz 1980 sabahı İstanbul Merter'de evinin önünde silahlı saldırıya uğradı ve hayatını kaybetti.Cinayetten dolayı şüpheli bulunan Ünal Osmanağaoğlu hakkında 2 Nisan 1982'de tutuklama kararı çıktı.
Osmanağaoğlu'yla ilgili, 9 Nisan 1996'da "Anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışmak" suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle dava açıldı. Türkler'in öldürülmesinden 19 yıl sonra 19 Nisan 1999'da Kuşadası'nda kardeşi Tamer Osmanağaoğlu'na ait kimliği kullanırken yakalanan Ünal Osmanağaoğlu, suçlamaları kabul etmedi, olay tarihinde yurtdışında olduğunu savundu.
Bahçelievler katliamı nedeniyle aranmaya başlayınca 1979'da yasadışı yollardan yurtdışına çıktığını söyleyen Osmanağaoğlu, 1992 Ekim ayı sonunda Türkiye'ye döndüğünü, olayın failleri olarak yargılanan diğer sanıkları tanımadığını iddia etti.
Türkler'in ölümüne ilişkin davaya bakan Bakırköy 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi, Ünal Osmanağaoğlu hakkında delil yetersizliğinden üç kez beraat kararı verdi. Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi eksik soruşturma gerekçesiyle kararları bozdu.
Mahkeme 2009'daki üçüncü beraat isteminde ısrar edince dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderildi. Kurul da ceza verilmesi gerektiğini belirtti. Mahkeme 1 Aralık 2010'da suç tarihinden itibaren geçen 30 yıllık sürede davanın karara bağlanamadığını belirterek, zamanaşımından davanın ortadan kaldırılmasına karar verdi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi sonunda kararı onadı.
Ünal Osmanağaoğlu Bahçelievler katliamı sebebiyle hükümlü.
Türkler cinayetiyle ilgili Abdülsamet Karakuş ile Aydın Eryılmaz 36'şar yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı.
Kemal Türkler kimdir?
22 Temmuz 1980'de İstanbul Merter'deki evinin önünden otomobiline binerken uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren Türkler, 1926'da Denizli'de doğdu.
İlk ve orta öğrenimini Denizli'de tamamladıktan sonra 1947'de İstanbul'a giderek İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girdi. Aynı yıl Bakırköy'de Kurulu Emayetaş Fabrikası'nda çalışmaya başlayan Türkler, iki yıl sonra öğrenimini terk etmek zorunda kaldı.
1951'de daha sonra DİSK'in kurucu sendikalarından biri olacak Demir ve Madeni Eşya İşçileri Sendikası'na (sonraki adıyla Türkiye Maden-İş Sendikası) üye oldu. Bu örgütün 1952'de yapılan genel kurulunda işkolunda yaygın bir örgütlenmeyi ve Bakırköy'de şube kurulmasını önerdi.
13 Şubat 1961'de Rıza Kuas, Kemal Nebioğlu, İbrahim Güzelce ve Avni Erakalın gibi arkadaşlarıyla birlikte TİP kurarak, bu örgütün ilk genel sekreterliğini yaptı.
TİP'in 1971'de Anayasa Mahkemesi kararıyla kapatılmasına kadar parti içinde aktif olarak çalışan ve genel yönetim kurulu üyeliğinde bulunan Türkler, 1960'larda Maden-İş Sendikasının işkolunda daha iyi örgütlenebilmesi için sendika şubelerini bölge temsilciliklerine bağlayan bir model geliştirdi.
1961 Anayasası'nda yer alan grev hakkının gerçekleşmesi için, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) içinde birçok sendikacıyla birlikte mücadele veren Türkler, 1961'deki ünlü Saraçhanebaşı Mitinginin düzenlenmesinde önemli bir rol oynayarak, mitingde bir konuşma yaptı.
1963'te Maden-İş Sendikası'nın Kavel'de başlatmış olduğu direnişin yürütülmesinde de aktif olan Türkler, bir yıl sonra Singer Fabrikası'nda başlatılan grev nedeniyle Türk-İş genel başkanı Seyfi Demirsoy'la birlikte kısa bir süre tutuklandı.
Aynı yıl 26 Ocak'-da yapılan sendika yönetim kurulunda Türk-İş'e karşı muhalefet karan alan Maden-iş Sendikası'nın 15 Temmuz 1966 da Türkiye Petrol Kimya Ve Lastik Sanayi İşçileri Sendikası (Lastik-İş), Türkiye Basın, Yayın,. Grafiker ve Ambalaj Sanayii İşçileri Sendikası (Basın-İş) ve Türkiye Gıda Sanayii İşçileri Sendikasıyla (Gıda-İş) birlikte Sendikalar Arası Dayanışma Örgütü (SADA) içinde yer almasını sağladı. Bu arada Paşabahçe grevi nedeniyle Türk-İş'ten geçici olarak ihraç edilmiş olan Maden-İş Sendikası'nın SADA içinde yer alan diğer örgütlerle ortak hareketini yürüten Türkler, sonunda bu sendikalarla birlikte Türk-İş'ten ayrılarak 13 Şubat 1967'de DİSK'i kurdu.
1977'de yapılan 6. Genel Kurul'a kadar DİSK'in genel başkanlığını yapan Türkler, bu dönem içinde mücadeleci ve aktif kişiliğiyle öne çıktı. Özellikle 1971'e kadar Maden-İş Sendikası'nın yürütmüş olduğu yetki mücadelesinde güçlenen DİSK Türkler'in öncülüğünde 15-16 Haziran 1970'te iki gün süren büyük işçi direnişini gerçekleştirdi.
Bu olaylar nedeniyle tutuklanan Türkler, 12 Mart'tan sonra bağımsız sendikaların katılımıyla üye sayısı daha da artan DİSK içinde baş gösteren anlaşmazlıkta Ulusal Demokratik Cephe (UDC) yanlılarıyla işbirliği yaptı.
28 Temmuz 1977'de yapmış olduğu açıklama örgüt içinde tartışmalara yol açtı. DİSK Yürütme Kurulu içinde diğer üyelerle anlaşmazlığa düşen Türkler, Aralık 1977'de yapılan 6. Genel Kurul'da genel başkanlığa seçilemedi. Bu tarihten sonra Maden-İş Sendikası'nın genel başkanlığını yürüttü. (IC)