Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan yardımcısı Avukat Sezgin Tanrıkulu'nun verdiği soru önergesini cevaplayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin haksız tutuklama ve gözaltı faaliyetleri nedeniyle 45 milyon lira tazminat ödediğini söyledi.
Tanrıkulu, Şimşek'in cevaplaması istemiyle, haksız gözaltı ve tutuklama nedeniyle vatandaşların haklarını arayabileceği Ceza Muhakemeleri Kanunu 141-144. maddeler kapsamında son beş yılda kaç dava açıldığını ve ne kadar tazminat ödendiğini sormuştu.
Şimşek'in cevapladığı soru önergesinde, son beş yılda 9 bin 219 dava açıldığı ve 4 bin 375 dosya için 45 milyon lira tazminat ödendiği belirtildi.
Sezgin Tanrıkulu, bianet'e yaptığı açıklamada, haksız gözaltı ve tutuklamalar nedeniyle beş yılda 9 binin üstünde dava açılmış olmasının ve bu davaların yarısının kazanılmasının, Türkiye'de kişi özgürlüklerinin bizzat yargı ve güvenlik güçleri tarafından nasıl tehdit edildiğini ortaya koyar nitelikte olduğunu söyledi.
"Onların yanlışını biz ödüyoruz"
Yargı ve güvenlik güçlerinin kişi özgürlüğü ve güvenlik hakkı gibi en temel hakları ihlal ettiğini söyleyen Tanrıkulu, ihlaller nedeniyle sadece yerel mahkemelerde beş yılda ödenen 45 milyonluk tazminatın da ülkede insan hakları ortamının aynası niteliğinde olduğunu ifade etti.
"Bu 45 milyonun yanı sıra bir de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından verilen tazminat cezaları da var" diyen Tanrıkulu, "Bu paralar halkın cebinden çıkıyor. Bunun için ayrı bir bütçe yok. Hakim, savcı veya güvenlik güçlerinin maaşlarından da kesilmiyor bu para. HSYK, AİHM içtihatlarına özen göstermeyen hakim ve savcılardan bu paraları temin etmiyor. Sadece AİHM kararlarını atama ve tayinlerinde göz önünde bulunduruyor."
Tuşalp - Türkiye kararı
Tanrıkulu, AİHM'in vermiş olduğu Erbil Tuşalp kararına da değindi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Tuşalp'ten 5 bin lira tazminat aldığını hatırlattı. AİHM mahkemenin bu kararını bozduğunu ve Türkiye'nin 5 bin avro tazminata mahkum edildiğini söyleyen Tanrıkulu, "Dolayısıyla başbakana ödenen bu tazminatın hukuksal bir dayanağı kalmadı. Başbakan bu tazminatı almışsa sebepsiz zenginleşme dediğimiz hukuki dayanaktan yoksun olan bir parayı almıştır.
"Bu paranın Erdoğan'dan geri alınmasını sağlayacak hukuki mekanizma Türkiye'de yok. Ama siyasi ve hukuki etik gereği paranın geri ödenmesi lazım. Çünkü Erbil Tuşalp, AİHM'de kazanınca vergilerimizle Başbakana verdiği 10 bin lira tazminatı ödemiş olduk." (EKN)