Roboski'den on ikinci hayat hikayesi...
İstatistik değil "insan"ım! Benim de bir hikayem var...
Ben Hüsnü Encü'yüm...
''Kaçağa'' gidiş bir tür efsaneydi.
Bir mitolojiden arta kalan kahramanlar gibiydik. Katırlarımız göğe uzanıp yoksulluğun ateşini söküp getirecekmişçesine kıvrılıyordu, çoğu dar patikalarda...
Ve karın çok yağdığı günlerde gökten koca karartılar beliriyordu. ''Düştü 34'lerden biri'' mi desem? Yoksa ''ahhh şu ağrıyan benim bedenim mi?'' desem.
Size nasıl anlatsam hikâyemi?
Yoksulluğun kol gezdiği bu diyarda ''kaçak'' olmanın aslında ekmek kavgası olduğunu mu anlatsam?
Yoksa tam sekiz yıl bir çocuk beklemenin ne zor olduğunu mu anlatsam?
Tam bu çocuk özlemimi dindirecekken daha annesinin karnında yetim olan çocuğumu mu anlatsam?
Ben Hüsnü Encü'yüm. 1981'de doğan, 11 çocuklu bir ailenin 4.'süyüm.
Yanındaki kardeşi ile beraber katledilen biriyim.
Çocuk hasreti ile toprağa düşen biriyim.
Gencecik eşini bu koca acı ile bırakan biriyim.
Hayata doymadan katledilen biriyim.
...
Belki kızacaksınız ama bir çift sözüm var;
Eğer beni öldüren bombalar adalet'i de öldürmediyse,
Adalet talep ediyorum...
Herkesin hakkı değil mi adalet?
Yoksa
O kocaman, pahalı bombalarını beni öldürmekte harcadığı için devletten özür dilemeli,
Hedefi şaşırmayıp beni öldürdüğü için Genelkurmay'a teşekkür mü etmeliyim!?
* Roboskiye Adalet Platformu Uludere'nin bombalanarak öldürülen Roboski ve Gülyazılı 34 insanın hayat hikâyesini yayınlıyor. 34 gün boyunca her gün yayınlanan bu hikâyeler Cumhurbaşkanlığı Başbakanlık, Adalet bakanlığı ve İçişleri Bakanlığına faks ve mail yoluyla gönderiliyor.
** Tüm mektuplar için tıklayın.