Eski Özel Harekatçı, Susurluk hükümlüsü Ayhan Çarkın, tutuklu bulunduğu Sincan F Tipi Cezaevi'nde yazdığı kitabında, öldürülen Ayhan Efeoğlu'nun cesedini nasıl yok ettiklerini anlattı.
Bursalı Efeoğlu'nun ailesinin avukatı, İnsan Hakları Derneği (İHD) Bursa Şube Başkanı Mustafa Yağcı, Çarkın'ın ifadelerini doğruladı, "Aynı olayı Haziran'daki görüşmemizde bana da anlatmıştı" dedi.
Ayhan Efeoğlu'nun babası emekli Astsubay Osman Efeoğlu da bianet'e yaptığı açıklamada, "19 yıldır adaletin tecelli etmesini bekliyorum" dedi.
"Belki kardeşinin yanına gitmiştir"
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Jeoloji Bölümü Ayhan Efeoğlu, 26 yaşındayken, 6 Ekim 1992'de okulunun önünden sivil polislerce gözaltına alındı ve Vatan Caddesi'ndeki Terörle Mücadele Şubesi'ne (TMŞ) götürüldü. Kendisini daha önceden tanıyanlar, burada bulunduğuna tanıklık etti.
Ailesi oğullarını aramak için TMŞ'ye gittiklerinde ise "Burada yok" cevabını aldılar. Arkadaşları, ailesi ve avukatları birçok yasal girişimde bulundu, TBMM'ye bile müracaat edildi ancak sonuç alamadılar.
Kardeşi Ali Efeoğlu da 5 Ocak 1994'ten beri kayıp. Dönemin Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Savcısı, Ali Efeoğlu'nu sormak için kendilerine başvuran aileye "Belki kardeşinin yanına gitmiştir" dedi.
"İşkenceyle öldürüldü"
90'lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetleri Mart ayında itiraf etmesinin ardından, 5 Haziran'da tutuklanan Çarkın, Taraf gazetesinde çıkan habere göre, bu olayları anlattığı kitabının 110 sayfalık bölümünü tamamladı.
Bu bölümde, gözaltında kaybedilen Efeoğlu'nun işkenceyle öldürüldüğünü, cesedini kendisinin taşıdığını söyledi. Gazetenin haberine göre, Çarkın kitapta, oğlu ile Beyoğlu'nda gezerken yaşadığı olayı şöyle anlatıyor:
"Beyoğlu Galatasaray Lisesi önünde Cumartesi Anneleri var. Evlatları kayıp. Hep bir umut ile bekliyorlar. Bir gün oğlumla onların karşısından durdum. 'Baba' dedi, 'Hayırdır, daldın yine' deyince 'Bak dedim hep anlatıyorum ya, ben onların akıbetlerini biliyorum."
Çarkın'ın "Akıbetini biliyorum" dediği isimlerden biri de okulunun önde gözaltına alındıktan sonra "kaybedilen" Efeoğlu.
"Şubeden çıkarılan bir paket. Ne bu? Patlayıcı öyle mi? Peki ne olacak? Açık araziye götürüp imha edilecek. Tamam. Müdür önde biz ardında yola devam. Trakya tarafından bir yerde ormanlık bir yer, ağaçlar çok öyle uzun boylu değil. Tam paketi açalım derken o da ne? Bir insan. A. Efeoğlu..."
"Gerçek failler de yargılanmalı"
Avukat Yağcı, Haziran ayında tutuklanmasının ardından Çarkın'ı Sincan Cezaevi'nde ziyaret ettiğini, Çarkın'ın olayı kendisine de aynı şekilde anlattığını ifade etti ve "Söylediklerinin doğru olduğunu düşünüyorum" dedi.
Çarkın'ın itiraf ettiği diğer olaylarla birlikte Efeoğlu cinayetiyle ilgili de İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı'nın soruşturma başlattığını söyleyen Yağcı, 5 Temmuz'da Osman Efeoğlu'nun şikayetçi olarak ifadesinin alındığını açıkladı.
Yağcı, "Çarkın İstanbul'a nakledildiğinde soruşturma daha da hız kazanacak. Şu aşamada dosyada gizlilik kararı var. Gerçek faillerin, azmettiricilerin suçlanmasını da bekliyoruz, umuyoruz. Çarkın, savcıya bu isimleri de verdiğini belirtti" diye konuştu.
"Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararıyla yapıldıysa, kayıpların sorumluları da devlet içindedir. Üst düzeyde korunmaktadırlar."
Yağcı, ailenin, "sorumluların yargı önüne çıkarılacağına dair umutlu olduklarını" da ekledi.
"Ayhan'ı öldürdüler Ali nerede?"
Osman Efeoğlu da konuyla ilgili şunları söyledi: "19 yıldır adaletin tecelli etmesi için koşturuyorum. Bunu yapanlar belli. Bir zamanlar onlar adaleti temsil ettiyse şimdi de adalet onların yakasına yapışsın. Adalete güveniyorum."
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Yöneticisi Leman Yurtsever, aileyle bu yılın başında görüştüklerini, baba Efeoğlu'nun "Hep uçtum kanadımı kırdılar" dediğini anlattı.
"Osman Efeoğlu, oğlunun akıbetini öğrendiklerini ancak hala nerede gömülü olduğunu bilmediklerini söylüyor. 'Ayhan'ı öldürdüler, Ali nerede?' diyor."
"Çarkın, cinayetleri açıklarken sadece tetikçilerin değil, azmettirenlerin, siyasetçilerin, bürokratların, işkencecilerin, emri verenlerin ismini de açıklamalı" diyen Yurtsever, emir aldıkları "Müdür" diye birinden bahsettiğini, onun da adını açıklaması gerektiğini ifade etti. Yurtsever bianet'e şu açıklamayı yaptı:
"Erdoğan Şakar, İsmail Bahçeci, Kenan Bilgin de gözaltında kaybedildi, Çarkın bununla ilgili bilgisinin olduğunu söylüyor. Tüm cinayetlerin detaylarını açıklamalı. İçişleri Bakanlığı'nda bütün kayıpların kaydı var, arşivler açılsın. Kayıplarla ilgili bağımsız ve kalıcı bir komisyon kurulmalı. Devlette devamlılık esastır ilkesi sürerken, devletin suçunu yine devletin araştırmasını adil bulmuyoruz." (AS)