Ağustos 2011'den beri tutuklu Kürt vicdani retçi İnan Süver'in eşi Remziye Süver, eşinin serbest bırakıması için mektup yolladı.
Mektupta, Süver'in "anti-sosyal kişilik bozukluğu" raporu olmasına rağmen sürekli ceza almasının kabul edilemez olduğunu söylüyor.
Merhaba,
Vicdani Retçi İnan Süver'in eşiyim. Sizinle buradan doğru konuşacağım.
İnan'ın yaşadıklarından dolayı ben ve de çocuklarım yıllardır zorlu süreçler yaşıyoruz. 5 Ağustos 2010 tarihinde İnan'ın alınmasıyla bu süreç daha da zorlu olmaya başladı.
Bu ülkede yasaların kişilere göre işlediğini düşünüyorum.
Ben eşim İnan Suver'in hasta olduğunu hiç bir doktora anlatamıyorum.
Aslında bazen İnan'ın hasta olduğunu kabul ediyorlar, ancak İnan'ın duruşu bunları rahatsız ettiği için gerekeni de yapmıyorlar, ya da gerekeni yapmak için birilerinden çekiniyorlar.
Eşim İnan Suver, askerlik yapmadığı için 2001 yılından bu yana defalarca askeri cezaevinde kaldı, işkencelerden geçti, en son bu baskılardan dolayı yıllar önce Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi kaldırıldı. Bir süre tedaviden sonra durumunda iyileşmeler oldu ve İnan artık ilaç kullanmayı da bıraktı.
Ancak 5 Ağustos 2010'dan itibaren bir daha zorunlu olarak askerlik yapması için kışlaya götürülmesi, daha önceki firarlarından dolayı bir kez daha askeri cezaevine konulmasından dolayı bir kez daha benzer şeyleri yaşamak zorunda bırakıldı.
İnan şimdi yoğun/güvenilir bir tedaviden geçirilemezse hastalığı şizofreniye dönüşebilir.
Bu süreci ben, çocuklarımız büyük bir kaygıyla izliyoruz.
İnan son 10 ay içinde 6 defa açlık grevine girdi, toplamda 64 gün açlık grevinde kaldı. Bu süreçte 74 kilo olan İnan, şimdi 52 kilo.
En son bir kaç gün önce yaşadığı bütün zorluklara, işkencelere karşı koğuşunu ateşe verdiğinde ziyaretine gittim, İnan şimdi 52 kilo olmuş. İnan büyük bir ruhsal bunalım içinde. "Ben suç işlemedim ki, neden cezaevindeyim" diyen İnan'ı anlamak, ona yardımcı olmak hepimize düşüyor.
Ben İnan'ın 13 yıllık eşiyim, son gördüğüm haliyle tanıyamadım kendisini.
İnan keyfi cezalar almaya devam ediyor, bir taraftan "anti-sosyal kişilik bozukluğu" diye rapor veriyorsun, diğer yandan ise, "ben vicdani retçiyim, askerlik yapmak istemiyorum" diyen bir insanı, askerlik yapmamak için birliğinden kaçtığı, verilen emirlere uymadığı için ha bire yeni cezalar ile cezalandırıyorsun. Bunu anlamak son derece güç.
İnan'ın tek suçu; "ben insan öldürmeyi öğrenmek istemiyorum, ben bu savaşın insan kaynağı olmayacağım" demiş olmasıdır.
Çocuklarım bir kaç önce karnelerini aldılar, çocuklarımın okuldan aldıkları başarı belgelerinin fotokopilerini çektim İnan'a gönderdim. Çocuklarım karnelerine sevinemediler.
Ben ve çocuklarım İnan'ın bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını, evine dönmesini istiyoruz.
Duyarlılıkları için şimdiden herkese teşekkürler.
Remziye Süver
İnan Süver'in serbest bırakılması için başlatılan imza kampanyası sayfası için tıklayınız. (NV/ŞA)