12 Eylül 1980 darbesinin ardından gözaltında "kaybedilen" Cemil Kırbayır'ın ağabeyi Mikail Kırbayır, olayda görev alan polislere sadece "kınama" cezası verilmesine ve Milli Savunma Bakanlığı'nın dönemin personeliyle ilgili bilgi vermemesine tepki gösterdi.
bianet'e konuşan Kırbayır, kardeşini evden alanların sıkıyönetim komutanları olduğunu ve ilk açıklama yapması gerekenin de Savunma Bakanlığı olduğunu söyledi.
Cemil Kırbayır, 13 Eylül 1980'de evinden alınmış, önce 247. Piyade Alayı'na, bir hafta burada tutulduktan sonra da Kars Askeri Gözetimevi'ne gönderilmişti. O dönem sorgu evi olarak kullanılan Dede Korkut Eğitim Enstitüsü'nde emniyet personelince sorgulanırken, 8 Ekim 1980'de işkencede ölmüştü.
TBMM İnsan Hakları İnceleme Alt Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, Kırbayır'ın "gözaltında öldürüldüğünü" kabul etmişti.
Kırbayır'ın annesi 103 yaşındaki Berfo Ana'nın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumartesi anneleriyle yaptığı toplantıda, kayıp oğlunun bulunması talebi üzerine TBMM İnsan Hakları Komisyonu bünyesinde oluşturulan kayıpları araştırma alt komisyonu çalışmalarını tamamladı.
Komisyonun yürüttüğü incelemede, olayda görev alan polislere sadece kınama cezası verildiği ortaya çıktı. Polislere, Kırbayır'ın "kaçmasına" sebep oldukları gerekçesiyle kınama cezası verildi.
Soruşturmada ifade veren Kars Emniyeti'nde görevli Mehmet Ali Kın, Mehmet Aktaş ve Ergün Tosunöz, Kırbayır'ı gözleri kapalı ve kelepçeli olarak mutfağa bıraktıklarını, Kırbayır'ın balkon penceresinden kaçtığını öne sürdü. Ancak Kırbayır'ın işkencede kan kustuğunun tanıkları vardı. 1982'de açılan soruşturmada, Emniyet Müdürü Ali Aykut Demirden, üç polise kınama cezası vermişti.
Savunma Bakanlığı bilgi vermedi
Üskül, Kırbayır'ın gözaltına alınması ve sorgulanmasıyla ilgili görev yapan asker, polis ve emniyet görevlileri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. komisyonun taslak raporu, alt komisyon üyelerine sunuş aşamasına geldi.
Komisyon, Sıkıyönetim Komutanlığı'na bağlı çalışan asker, polis ve MİT görevlilerinin isim listelerini ilgili kurumlardan talep etti. Ancak Emniyet ve MİT'ten liste gelirken, Milli Savunma Bakanlığı, Sıkıyönetim Komutanı ve irtibat subaylarının kimler olduğuna ilişkin bilgi vermedi.
"Kınama cezası göstermeliktir, senaryodur"
Cemil Kırbayır'ın ağabeyi Mikail Kırbayır, "Cemil'i bizden alan sıkıyönetim komutanlarıydı, onlardan o zaman da bir cevap alamamıştık, hala cevap vermiyorlar" dedi. Kırbayır, polislere kınama cezası verilmesiyle ve Savunma Bakanlığı'ndan bilgi verilmemesiyle ilgili şu açıklamayı yaptı:
Kınama cezasının hangi hallerde verildiği kanunda bellidir. Kaybedilen bir insana karşılık böyle bir "ceza" verilmesi, göstermeliktir. Katledilen bir insanın ailesine karşı hazırlanan bir senaryodur. Ayrıca görevi ihmalden dolayı kınama cezası verilir mi?
Savunma Bakanlığı'nın neden bilgi vermediğini biz de merak ediyoruz. Cemil'i elimizden teslim alan dönemin sıkıyönetim komutanlarıdır. Onunla ilgili yanıtları da önce onlar vermeliydi. Cemil onların zimmetindeydi, akıbetini ilk soracağımız insanlar da onlardır. Sorularımıza o zaman da bir yanıt alamamıştık, şimdi de alamıyoruz.
Komisyonun samimi olduğuna inanıyoruz. Ama güçleri nereye kadar yeter onu bilmiyoruz. Olay Savunma Bakanlığı'nda tıkandı. Biz de komisyonun nihai raporunu bekliyoruz. Rapor tamamlanınca olayda adı geçen kişilere dava açacağız. (AS)