"Savaş ve Militarizm, Kadına Yönelik Şiddeti Besliyor"

Sosyalist Feminist Kolektif'ten Filiz Karakuş, bianet'in 2010 yılı erkek şiddeti çetelesini değerlendirirken "Özellikle kadın cinayetleri vakalarında verilerin toplanması ve kamuoyuyla paylaşılmasının, 'gericilik', 'namus', 'töre' gibi bahanelerin öne çıkarılarak cinayetlerin meşrulaştırılmasına ve suçun minimalize edilmesine karşı bir direniş yarattığını düşünüyorum" diyor.

"Bunlar basına yansıyanlar, peki ya bilmediklerimiz?"

bianet'in çetelesinde 2010 yılı boyunca gazetelere, internet sitelerine ve haber ajanslarına yansıyan erkek şiddeti olaylarını derlediğini hatırlatan Karakuş, Adalet Bakanlığı 2009 yılı verilerine göre, intihar ve sebepsiz ölüm olarak kayda geçen kadın cinayetlerinin yanı sıra yargıya intikal eden cinayetlerin yarısından fazlasının da basına yansımadığını vurguluyor.

Karakuş, tecavüze maruz kalan kadınların büyük çoğunluğunun yargıya başvurmadığını taciz suçlarında bu oranın daha da düştüğüne dikkat çekiyor.

"Savaş koşulları ve güçlü militer yapı erkeklik suçlarını besliyor"

Cinayet, yaralama, taciz ve tecavüz olaylarının faillerinin yaşları, meslekleri, eğitim durumları farklı da olsa "erkeklik" gerekçesiyle şiddet uyguladığını vurgulayan Karakuş, Türkiye'deki savaş koşullarının ve güçlü militer yapının şiddetle ilişkisini hatırlatıyor:

"bianet'in çetelesinde kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin nedenlerini çok çarpıcı bir şekilde ortaya koyduğunu düşünüyorum. Çetele, bir kez daha taciz ve tecavüz suçlarına maruz kalmak ve öldürülmek için kadın olmanın yettiğini, bu suçların erkeklerin kadınların bedenleri, emekleri üzerinde hak sahibi olmaları dolayısıyla işlendiğini ve 'erkeklik suçları' olduğunu açığa çıkarıyor.

Özellikle katillerin ve hatta tecavüzcülerin en yakınımızdakiler, hanemizdekiler olduğunu görüyoruz.  Katillerin yaşlarının, mesleklerinin, eğitim durumlarının farklılık taşıdığı ama gerekçelerinin 'erkeklik' olduğu verilerle ortaya konuyor.

Ayrıca mesleki dağlım verilerinden erkek şiddetini gösterenler içindeki polis, korucu, asker oranının yüksekliğini görebiliyor. Dolayısıyla kadın cinayetlerine neden olan patriarkal sistemi güçlendiren Türkiye'deki savaş, güçlü militarist yapı gerçeğini somut olarak da kavrayabiliyoruz." (BB/EÖ)