Terörle Mücadele Kanunu (TMK) kapsamında yargılanan çocukların çocuk mahkemelerinde yargılanmalarını ve cezalarının yarı oranında azaltılarak tahliyelerini sağlayacak düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle, tahliye edilen çocuklar ve aileleri için yeni bir süreç başladı.
Pek çoğu fiziksel ve psikolojik sağlık sorunlarıyla boğuşuyor, çevrelerine uyum sorunu yaşıyor. Okula ve çevreye uyum sağlamakta güçlük çekiyor. Hem çocukların hem de ailelerinin desteğe ihtiyacı var.
Oğlu 15 yaşındayken yedi yıl hapis cezası alan, 10 ay cezaevinde kaldıktan sonra 11 ay önce serbest bırakılan Diyarbakır'daki A. A., bu sorunları birebir yaşayanlardan. Dosya şimdi Yargıtay'da.
bianet'le görüşmesinde, yasal düzenlemenin çocuğu yargılanan ya da tutuklu olan aileleri umutlandırdığını, ancak sorunları ortadan kaldırmadığını söylüyor:
"Yasaya göre, çocuk daha önce yargılandığı suçtan bir kez daha yakalanırsa doğrudan ceza alıyor. Oysa bu çocuklar, çatışmanın yoğun olduğu bölgelerde yaşıyorlar. Bu hem aileler hem de çocuklarda büyük bir korku yaratıyor."
Çocuklar yeniden tutuklanmaktan, aileler gelecekten kaygılı
"Oğlum cezaevindeyken stresten dolayı kronik mide ülseri; göz damarlarında tıkanma oluştu. Ameliyat geçirdi. Cezaevinde altı ay psikolojik destek ve tedavi gördü. Korkuları halen sürüyor" diyen Akkaya, cezaevi sonrası süreci ise şöyle özetliyor:
"Çocuklar cezaevinden çıktığında bir süre gelip gidenlerle oyalanıyor, kahraman muamelesi görüyorlar. 15-20 gün sonra sıkıntılar başlıyor. Eski çevrelerine uyum sağlayamıyor, yalnızlık hissediyorlar. Bu süreçte uyku bozuklukları, kâbuslar, daralmalar, ruh sıkıntısı, nefes almakta zorlanmalar görülüyor. Yeniden gözaltına alınmaktan, tutuklanmaktan korkuyorlar."
A.A., TMK kapsamında yargılanan ve yakın zamanda serbest kalan çocukların aileleriyle de görüşüyor.
Bu çocuklardan, polis dayağı nedeniyle burnu kırılan F.G.'nin burun ameliyatı için gittiği doktorun, psikolojik tedavi görmesi gerektiğini söyleyerek ameliyatı ertelediğini anlatıyor.
Akkaya'nın dikkat çektiği bir başka nokta da ailelerin durumuna dair. Bu çocukların basının karşısına sıkça çıktığını, isimlerinin bilindiğini hatırlatıyor ve soruyor: "Bu olay yaşamlarının her döneminde çocuklarımızın karşısına çıkacak. Çocuklarımız gelecekte neyle karşılaşacak, nasıl bir eğitim süreci yaşayacak, üniversiteyi nasıl okuyacaklar?"
Eğitim, cezaevinden çıkan çocukların önündeki en büyük sorun. Cezaevinde okula gidemiyor, geri döndüklerinde uyum sorunu yaşıyorlar. Öğretmenlerinin olumsuz yaklaşımlarına derslerinden geri kalmanın getirdiği baskı eklenince okula gitmek istemiyorlar.
"Şimdi de mahkemeler mağdur ediyor"
Akkaya'nın son sözleri halen tutuklu bulunan çocuklara dair. "Onlarca çocuğun tutukluluğu, mahkemeler yasayı farklı yorumladığından sürüyor. Bu çocukların yerleri cezaevi değil okuldur. Bu çocukları taş attıkları için cezalandırmak yerine neden taş attıklarını araştırmak gerekir." (BB)